Son 6 ayın hava kirliliği şampiyonu iki il dün akşam Düzce Tv’de buluştu. Ancak Düzce gibi bugüne kadar hiçbir alanda şampiyon olamamış Iğdır da bu birincilikten bizim gibi hiç memnun değil. Yeşil Iğdır Gazetesi Sahibi Cabbar Şıktaş dün akşam Düzce Tv Ana Haber Bültenine telefonla bağlandı, “ Biz de zehir soluyoruz, dediğiniz gibi kardeş şehir olduk” şeklinde konuştu.

Turizmde kardeş şehir olan Düzce hava kirliliğinde de kardeş şehrini buldu. Düzce’ye 1399 kilometre uzaktaki Iğdır bizim gibi hava kirliliği sorunundan muzdarip. Türkiye’nin 76. ili olan Iğdır’da faaliyet gösteren Yeşil Iğdır Gazetesi Sahibi Cabbar Şıktaş’a ulaştık, hava kirliliği ve bu şampiyon kardeşliği konuştuk.

KARDEŞ OLDUK

Dün akşam Düzce Tv Ana Haber Bülteninde konuşan Şıktaş, sanki Düzce’yi anlattı. 81 il içinde böyle ölümcül bir konu da iki şehri buluşturan ortak sorunun yansımalarından söz eden Şıktaş, “zehir soluyoruz” derken, hava kirliliği nedeni ile Düzce’de olduğu gibi Iğdır’da da kanser vakalarının arttığını söyledi ve “ Kanser olmakta kardeş olduk” dedi.

Şıktaş, “Son beş yıldır Iğdır’ın en büyük sıkıntısı hava kirliliği. Bir araştırma şirketinin yaptığı araştırmaya göre, Dünya’da en kirli şehirler sıralamasında Iğdır 16. olmuştu.Türkiye’de yapılan araştırmada da birinci olmuştu. Şu ana kadar hiçbir şeyde birinci olamamıştık ama hava kirliliğinde birinci olduk. Düzce de bize eklenmiş oldu. Düzce’yle şu anda aynı kaderi paylaşıyoruz. Sizde doğalgaz bildiğim kadarıyla var ama bizde yok. Doğalgaz olmadığı için katı atık yakılıyor. Şehrimiz tamamıyla sis dumanı altında. Şu an dışarı baktığımda toz gözle görülür halde. Zehir soluyoruz işin doğrusu. Bu da dediğiniz gibi kardeş şehir olduk anlamına geliyor. Kanser olmakta kardeş olduk.” dedi.

         KANSER VAKALARIN DA ARTIŞ

Kanser vakalarındaki artış benzerliği gibi, Iğdır’da da  hava kirliliğindeki en önemli etkenin kalitesiz kömür olduğuna dikkat çeken Şıktaş, devletin “size ısınmak için kömür veriyorum ama bir yandan da sizi zehirliyorum” mantığı ile hareket ettiğini savundu.

Şıktaş, “Bizim kaderimiz sizinkinden biraz daha farklı. Hemen 20 kilometre yan tarafımızda nükleer santral var. Oranın Iğdır Çukurovası’na yaydığı zehirli gazın üzerine bir de, (yani fakir fukaraya elbette ki el tutmak, destek olmak lazım. Onların ihtiyaçlarına cevap vermek lazım ama) kalitesiz kömürle de bu olmuyor. Yani kömürü size ısınmak için veriyorum ama bir taraftan da sizi zehirliyorum. Bizim Iğdır’ımızın en büyük sorunu devlet tarafından dağıtılmış olan yardım kömürleri. Yeşil Iğdır Gazetesi 60 yıllık bir gazete. Ben bunu defaten yazdım.Madem dağıtıyorsunuz kaliteli kömür dağıtın dedik. Siyasilerimiz, yöneticilerimiz biliyorlar ama herkes halinden memnun bir tablo çiziyor.” dedi.

KAĞIT ÜZERİNDE OLMAZ

Hava kirliliği konusunda iki il arasındaki benzerliğin yapılan çalışmalarla alakalı olduğunu vurgulayan Şıktaş, kağıt üzerinde yapılan çalışmalardan sonuç çıkmadığını, köklü çözümün şart olduğunu belirtti.

Şıktaş, “Bugün çevre şehircilik il müdürlüğünde bir toplantı vardı. Bir şeyler yapmaya çalışıyorlar adı o. Bizim uzlaşamadığı- mız konu da o. Siz bunları yapıyorsunuz ama sonuç değişiyor mu, değişmiyor. Köklü çözüm lazım. Benim aldığım nefesten bile hükümet sorumludur.Benden oy almışsın almamışsın diye olaya bakmamalı. Kat kat artan bir kanser oranı var bunu göz ardı edemeyiz. Düzce’de kanser durumu nedir bilmiyorum ama Iğdır’da çok fazla.Recep hocamızın ortaya koyduğu tabloyu bakanlık da biliyor herkes de biliyor ama yapacak bir şey yok. Allah Düzcelilere de Iğdırlılara da yardım etsin.” diye konuştu.

Tweet