31 Mart Azerbaycan Türklerine Yapılan Soykırım

Tarih : 2015-03-31 / Kategori : Genel Haber

31 Mart Azerbaycan Türklerine Yapılan Soykırım

         1918 yılının Mart olayları, tarihimizin en kanlı sayfalarından biridir.  Bolşevik- komünist bayrağı altında birleşen Ermeni çeteleri, Bakü, Nahcivan, Kuba, Kusar, Şamahı, Lenkeran’da Azerbaycan Türklerine karşı çok büyük zulümler yapmışlardır. Tarih araştırmacılarının değerlendirmelerine göre sadece 29-31 Mart günleri arasında Bakü’de 20 binden fazla Türk katledilmiştir. 

 

         XVIII. Yüzyılın sonu ile XIX. Yüzyılın başlarında Kafkasya’yı işgal etmeye başlayan Çarlık Rusya’sının başlıca hedefi, Azerbaycan topraklarını ele geçirmek olmuştu. Ermeniler de Rusların sömürge politikalarını gerçekleştirmeleri yönünde bir alet olarak kullanılmışlardı. Ermeniler, esasında Rusların Kafkasya bölgesini işgal etmesi ile “Büyük Ermenistan’ı” kurma çabası içine girmişlerdi. Böylece Azerbaycan topraklarının işgali başladı. 1804’de Gence işgal edildi. Ardından 1804-1805’de Bakü ve Nahçıvan’ı işgal eden Rusya sınırlarını Hazar Denizi’nden Karadeniz istikametine geliştirdi. Böylece Rus hâkimiyeti, Güney Kafkasya bölgesinde büyük bir çoğunlukla yerleşmiş ve Kuzey Azerbaycan’dan Aras Nehri’ne kadar uzanmıştı.

        19.  yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın tamamına yakınını Çarlık Rusya’sı ve Sovyetler Birliği yönetiminde geçiren Azerbaycan Türkleri, sürekli olarak yaşadıkları topraklardan çıkartılma, kendi toprakları üzerinde kurulmuş Ermeni devleti lehine toprak kaybı ve özellikle Ermenilerin etnik temizleme uygulamalarıyla yüz yüze kaldı. Yaklaşık 2 milyon Azerbaycan Türkü katliama uğradı ve topraklarını terk etmek zorunda kaldı. Ancak 19. yüzyılın başlangıcı Çarlık Rusya’sının sonunu getirdi. Çarlık Rusya’sının devrilmesinden sonra iktidara gelen Bolşevikler Taşnaksutyun liderleri ile işbirliği içerisine girdiler. Ermenilerin Osmanlı ülkesindeki fitneciliği ve işgalci Ruslarla işbirliği yapmaları onların Osmanlı Devleti sınırlarından çıkarılmasına neden oldu. Onlar da İngiltere ve Rusya devletlerinin yardımıyla yerleşmeleri için en iyi yer olarak Batı Azerbaycan topraklarını (şimdiki Ermenistan) seçtiler ve Azerbaycan Türklerine karşı komplo kurmaya giriştiler. Mart 1918’de Rus ve İngiliz askerlerinin yardımıyla Urmiye, Hoy, Salmas ve Maku kentlerinde soykırıma başladılar ve binlerce Güney Azerbaycan Türkü’nü katlederek “Büyük Ermenistan” kurmak istediler. Nitekim Ermeni soykırımı daha sonra Kuzey Azerbaycan’da devam etti ve Rusya devletinin işbirliği ile Karabağ bölgesinin nüfus terkibini kendi lehlerine değiştirdikten sonra Azerbaycanlılara karşı soykırımlarını sürdürdüler. Ekim 1917 devriminin sonuçları Kafkasya’da siyasi durumu kökünden değiştirdi. Bolşeviklerin barış bildirisi ve “Rusya Halklarının Hukuk Beyannamesi” yayınlandıktan sonra Bolşeviklerin Azerbaycan’a karşı tutumu bağımsızlığını kazanması için yardımcı olmayacakları, aksine engel olacakları ortaya çıktı. Rusya’nın geleneksel Kafkasya politikasını yeni bir ideoloji perdesi altında hayata geçiren Bolşevikler siyasi altyapı çalışmalarına hız verdi. Özellikle Bakü’nün petrol sanayi merkezi olması nedeniyle Bolşevikler her hangi bir yolla Azerbaycan’ı ele geçirmek ve kontrol altında tutmak istiyordu.

          5 Mart 1918’de Bakü’de ilk silahlı çatışma başladı ve başka bölgelere de yayıldı. Özellikle de Erivan, Zengezur ve Gökçe’de yaşayan Azerbaycan Türkleri için büyük tehlike ortaya çıktı. Antranik’in komutanlığında Ermeni silahlı çeteleri Gökçe’de Çamırlı, Medine, Anağızoğlu, Kışlak, Gulalı, Küsecik, Alçalı, Küçük Karakoyunlu ve Delikardeş köylerine hücum ederek birçok Müslüman’ı katlettiler. Bu katliama katılan Yarbay Vahram  “kahramanlığını” şöyle ifade etmişti. “Ben hiçbir şeyin farkına varmadan Basarkeçer ahalisini mahvettim. Ancak bazen kurşunları kullanmak stemiyordum. Bu köpekleri öldürmenin en kolay yolu şudur ki, savaş sonrasında sağ kalanların hepsini kuyuya atıp üzerlerine ağır taşlar  atmak gerekiyor ki onlar sağ kalmasınlar. Ben de aynen böyle yaptım. Bütün erkekleri,  kadınları ve çocukları kuyulara attım, kuyunun ağzını taşlarla kapatarak onları ölüme terk  ettim”. Ermenistan bağımsızlığını ilan edene kadar Taşnak komitelerinin silahlı birlikleri, daha sonra da resmi hükümet ordusu Azerbaycan Türklerini katletmeye devam etti. Rusya Genel Meclisi, Bolşevikler tarafından dağıtıldıktan sonra Kafkasya üyeleri 23 Şubat 1918’de “Mâverây-ı Kafkas Komiserliği”ni kurdular. Bu Komiserlik Kafkasya’nın yüksek hâkimiyet organı olmalıydı. Ama Mâverây-ı Kafkas Komiserliği üyeleri arasında Kafkasya’nın dış politikası konusunda büyük anlaşılmazlıklar ortaya çıktı. 22 Nisan 1918’de “Kafkasya Bağımsız Federe Devleti” ilân olunduysa da taraflar arasında çekişmelerin devam etmesi üzerine 28 Mayıs 1918’de Ermenistan bağımsızlığını ilan etti ve Taşnaklar 1918’de Kars vilayetinin ve Erivan eyaletinin bir kısmını müttefik ordulardan almayı başardılar. 1918’de Kafkasya konusunda Türkiye, İngiltere ve Almanya arasındaki anlaşmazlığı fırsat bilen Antranik Zengezur’a saldırdı. Hazırlıksız yakalanan köy ahalisi Karabağ, İran ve  Erivan’a giderek canlarını kurtarabildi. Eylül ayından itibaren Zengezur üzerine hücumlar yeniden başladı. Rut, Darabe, Agadu ve Bagudı köyleri tamamen dağıtıldı, Arkhalı, Şyagur, Melikli, Pulkent, Şeki, Kızılcık köyleri ise zarar gördü. Bu köylerde toplam 500 kişi Ermeniler tarafından öldürüldü. 1918 sonlarında ise Zengezur’da Azerbaycan Türklerinin yaşadığı 115 köy dağıtıldı. Toplam 7739 kişi olmak üzere 3257 erkek, 2276 kadın ve 2196 çocuk öldürülmüştü. Antranik, Khmbapet Dro ve Hamazasp’ın silahlı çeteleri yüzlerce köyleri yakmış, insanları öldürmüş veya zorla göç ettirmişti. Ağustos 1918’de Iğdır ve Eçmiadzin’de 60 köy Dro’nun silahlı çeteleri tarafından yağmalandı.

         1918–1920 Taşnak iktidarı zamanı Ermenistan’da yaşayan 575.000 Azerbaycan Türkünün 565.000’i katledilmiş veya zorla göç ettirilmişti. Bazı Ermeni araştırmacıları da bu verileri onaylamaktadır: “1920’de Sovyet hükümeti zamanı Taşnakların yürüttüğü politika sonucu burada 10.000 kişiden biraz fazla Türk kalmıştı. 1922’de 60.000 göçmen geri döndükten sonra Azerbaycan Türklerinin sayısı 72.596 kişi olmuştur”. 1918-1920’de Azerbaycan Türklerinin katledilmesi veya zorla göç ettirilmesi 1905 katliamının devamı idi. Bu süre zarfında Ermeniler ciddi bir teşkilatlanma sürecine girmiş, silahlanmış ve propaganda faaliyetlerini genişletmişti. 1918’de Ermenistan (Ararat) Cumhuriyetinin kurulmasıyla Ermenilerde milli kimlik ve devlet anlayışı ivme kazandı. İki yıllık (Mayıs 1918-Kasım 1920) Taşnak iktidarı zamanı Azerbaycan Türklerinin % 60’ı öldürüldü.

          Kafkasya’nın Rusya’dan ayrılarak, bağımsız bir devlet olmak hususundaki faaliyetlerini önlemek amacıyla Bolşevikler, Ermeni asıllı Stepan Şaumyan’ı Bakü üzerine yürüttüler. Bakü’ye tamamen hakim olmak isteyen Bolşevik Şaumyan, Taşnaksutyun çeteleriyle de birleşerek 31 Mart 1 Nisan 1918’de yalnızca Bakü’de 25 binden fazla Azerbaycan Türkünü “Pantürkizm ve İnkılap karşıtı” oldukları iddialarıyla katletmişlerdi. Bu geniş çaplı katliamlar sadece Bakü’de değil, Gence, Şamahı, Guba, Zengezur, İrevan, Basarkecer ve Azerbaycan’ın diğer bölgelerinde yapılmış, öldürülenlerin sayısı 60 bin kişiye ulaşmıştı. Ancak Ermeniler Sözde Ermeni soykırımının uluslar arası alanda ve Türkiye tarafından tanınması için ısrarlı ve sürekli bir şekilde çalışmalarına devam etmektedirler. 

           Şimdi ise birçok ülkenin parlamentolarında yalancı bir soykırım kurbanlığını resmiyete tanıtmayı başarıyorlar. Bu uydurdukları olaydan da birkaç film yapıp, belgeler uydurup dünyaya reklam ediyorlar. “Kaos filmi Ermenilerin mali himayesiyle İran’da yapıldı. Bu film Ermeni toplantılarında gösterime  girmiş ve SD biçiminde geniş bir şekilde dağıtılmıştı. Ayrıca Fransa Ermenistan ve diğer ülkelerde olduğu gibi her sene İran’da, İran devletinin apaçık himayesiyle 24 Nisan’da Türk karşıtı gösterilere kalkışıyorlar. Oysa Ermeniler kendileri Azerbaycan’da nice büyük  soykırımlar yapmışlardır ve Urmiye soykırımı bunlardan sadece biridir. Bu gün Bakü Urmiye ve Azerbaycan’ın diğer bölgelerinde yapılan soykırımlardan  binlerce kanıtlı belge ve görgü tanığı varken biz neden bu soykırımı dünyaya tanıtamıyoruz. 

          Azerbaycan Milli Harekâtının yurt dışındaki faalleri asılsız ermeni soykırımı yalanlarına ve başlatılan özür kampanyasına gereken cevabı vermelidirler. Türk milletini ve Türkiye’yi soykırım yapmakla suçlayan Ermeniler asıl soykırımı Azerbaycan’da yapmışlardır. Ne kadar Batılı devletler tarafından bu soykırım görmezden gelinirse bir gün belgelerle ortaya konulacak tarihi gerçekler Türklerin haklı olduğunu ispat edecektir.  

Ziya Zakir ACAR 

 Iğdır-Azerbaycan Dil, Tarih ve Kültür Birliğini Yaşatma  Destekleme Derneği Başkanı

Facebook Beğenenler

Yorum yapılmadı!

Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanabilirsiniz.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.