Bugün seni anlatmak için zamanın kısıtlı olduğunu düşündüm.Ne yetiştiğin ,olgunlaştığı Şalak'ın dalındaki ayağımın dengesi ne de damağımda yer eden ballı kıvamını anlatabilirim.Hani tüccarlar toplayıp da gidince koca bağı geride kalan seyre...k 'şalah erikleri'bulmak,ucu kamıştan mızrakla incitmeden toplamak ve her bulduğumuz 'yekke şalağı i'çocuk abartısının sınırlarını gösteren sözcüklerle şişirmek hiç bu dar zamanlarda anlatılabilir mi?Manavda sergilenirken satanın pahasına sebep saydığı adın'Iğdır Kaysısı'beni hüzünlendirir.Bilirm ki bilmezler ey kayısım senin gerçek tadını ve boyunu,bilemeyecekler Iğdır 'a gelip ,yetiştiğin bağa girip ,ağaca çıkmadan ,dalından koparmadan.Nasıl anlatılır bu gerçek.Körlere fili anlatmaya benzer kim hangi evrede toplanmışı yerse ,tanıdığı ,bildiği odur.Ben nasıl anlatayım dünyada en lezzetli tatlının ,dalında ballanan Iğdır Kayısısı olduğunu ;üstelik kendim de 22 senedir tazelememişken bu zevki.Yetiştirene de dalından toplayıp yiyene de sefa olsun...