Son yıllarda ülkemizin birbiri ardına gösterdiği takdire şayan başarılar, bir takım çevreleri rahatsız etti. Türkiye, kendi kaderi üzerinde söz sahibi olan, bölgesinde güçlü ve örnek teşkil eden lider bir ülke konumuna gelince, menfaatleri zedelenen gruplar kirli planlarını devreye soktular. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde, güvenlik kuvvetlerimiz ile vatandaşlarımızın kahramanca mücadelesi neticesinde bu kanlı girişim engellendi. Ülkemizde kaos ortamı yaratıp bundan beslenmek isteyenler büyük sükûtu hayale uğradılar.
Bu kalkışmaya cüret edenlerin unuttuğu şey; milletimizin her şart ve zaruret dâhilinde istiklaline kastetmeye çalışanlara en ağır tokadı attığı idi. Acı tatlı günleri, sıkıntıları birlikte göğüslemiş, sevinçleri birlikte yaşamış, acıları birlikte paylaşmış bu millet; yeniden vatan müdafaası zaruret olduğunda kenetlenmeyi bilmiştir.
Milletimizin aydınlık geleceğini yok etmek isteyen, vatan toprağına ve bayrağına kasteden mihraklar tarafından kalleşçe planlanan bu girişim de tıpkı daha öncekiler gibi halkımız tarafından kahramanca bir müdafaa ile püskürtülmüştür. Milletimizin bu cesareti ve iradesine sahip çıkma kararlılığı her türlü takdirin üzerindedir.
Garbın afakını saran çelik zırhlı bir duvara, iman dolu göğsü ile serhat gibi dikilen yüce milletimiz, bir kez daha bu toprakların asıl sahiplerinin kim olduğunu dosta düşmana gösterdi.
Hakka tapanların, hakkı olan İstiklal için halkımız, zerrece tereddüt etmeden tek yürek tek yumruk tüm dünyaya demokrasi dersi verdi. O gece milletimiz, hem devletini, hem de demokrasisini korumayı bir görev addederek canı pahasına devletine, iradesine ve demokrasisine sahip çıktı.
Şairin dediği gibi:
“Tasalanma yiğidim, zaman bizden yanadır.
Külümüzden yükselen duman bizden yanadır.
Son durak, son ilahi ferman bizden yanadır.
Dünya düşman olsa da iman bizden yanadır.”
Dün Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da Türk milletinin kutsal değerleri için canlarını feda edenlerin torunları, 15 Temmuz’da aynı ruh ile dikildi düşmanın karşısına. Malazgirt ovasında Alparslan, Rumeli Surlarının önünde Fatih Sultan Mehmet, Conkbayırı’nda Mustafa Kemal gibi Ömer Halisdemir de o gece Anadolu’nun bin yıldır Türk toprağı olduğunu ve dahi bundan sonra da böyle kalacağını dosta düşmana duyurdu. Bu cendereden daha da güçlenerek çıkan aziz milletimiz oldu.
Bugün milletçe demokrasi zaferini kutlarken, bu coğrafyada güçlü ve müreffeh bir ülke olarak varlığımızı sürdürebilmemizin yegâne şartının milli birliğimizi, beraberliğimizi ve kardeşliğimizi korumak olduğunu unutmayacağız.
Bu süreçte milli eğitim ailesi olarak; bilgiye, sanata, öğrenmeye, milletine ve vatanına tutkulu sürekli gelişmeyi ve öteleri hedefleyen bir nesil yetiştirirken daima ufka bakacağız. Gayret kanadını takıp çıktığımız bu yolda zulüm ve haksızlık nereden ve kimden gelirse gelsin asla boyun eğmeyecek, halka hizmeti hakka hizmet olarak benimseyeceğiz.
Öğrendiklerinden ilham alan ve ilimle hemhal olan vatanına ve bayrağına sevdalı öğrencilerimiz, başarıları ile geleceği fethederken biz eğitimcilerde eserimizle gurur duyacağız.
15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitleri Anma Günü’nde Iğdırlı şehitlerimiz Astsubay Kıdemli Başçavuş Bülent Aydın, Başkomiser Bülent Yurtseven ve vatan için ,bayrak için can veren aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet dilerken hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz. Ülkesi ve milleti için mücadele eden vatanın bütün fertlerini saygıyla selamlıyor, birlik ve beraberlikle daha güçlü yarınlar temenni ediyorum.
