Siyasette medet umulan haller…
Kimi Genel Başkanının gelip elini havaya kaldırmasından medet umar, kimi gerçekleşmeyecek olsa da vereceği vaatlerden medet umar, kimi de kendi yakalayamayacağı kalabalığın genel başkan tarafından yakalanmasını umar…
Hatırlayacaksınız, geçenlerde DTP bir miting düzenledi ve DTP Genel Başkanı Ahmet Türk’te bu miting katılacaktı… Ama hava muhalefeti nedeniyle DTP Genel Başkanı Türk mitinge katılmadı… Türk, mitinge katılmadı diye ne kimse küstü, nede eleştirdi… Meydanda her zaman olduğu gibi hınca hınç doluydu…
Gerçi şehir merkezine, ya DTP bilinçli olarak girmedi, ya da devlet bilinçli olarak şehir merkezine sokmadı… Ama sonuçta birçoğunuz o coşkulu kalabalığı göremedik… Görenlerde, Yeşil Iğdır Gazetesinin haber ve fotoğraflarından görmüş oldular…
12 Mart’ta da MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Iğdır’a gelecekti. Önceden yapılan program dâhilinde Kars, Ardahan ve Iğdır’da miting yapıp, Erzurum’a geçecekti…
Ama Bahçeli, Ardahan ve Iğdır mitingini iptal ettiğini bir TV kanalına verdiği röportajda dile getirdi… Gerekçe olarak ta “çök-kalk’ı” gösterdi… Konuşmasının bir bölümünde de şöyle dedi: “ “Alpaslan Türkeş’in askerleriyiz” sözüne istinaden İstanbul’dan gelen sivil toplum kuruluşu başkanı çök kalk yaptırmıştır. Alparslan Türkeş’in askeri yoktur, dava arkadaşı vardır” diyerek konuşmasını bitirdi…
Elbette bu Bahçeli’nin görüşüdür… Iğdır’da o anki atmosferi kendisi yaşamadığından, çök kalk’ın MHP’ye zarar verebileceğini düşünmüş olacak ki, böyle demiştir…
Sonuçta Bahçeli’nin gelmemesi MHP’nin Iğdır’da ki trendini düşürmez, MHP’nin geçmişte kazandığı seçimlerde de ilimize gelmeyen Bahçeli’nin açıklamasından sonra MHP taraftarının morali bozulsa da, kararını vermiş olanların kararlarından vazgeçmedikleri gibi, daha bir heyecan ve inatla seçimi kazanmak için asıldıkları gözlemlenmektedir…
Bahçeli, hem basına sitem, edip yanlı basın olduğundan bahsediyor, hem de yaşanan gelişmenin önünü arkasını görmezden gelerek kendi partisi ve seçmenine gönül koyuyor…
Ancak, MHP saflarında yer alan ilimiz seçmenleri, bu olayın fazla abartılmaması gerektiğini, toplanan kalabalığı motive etmenin ötesinde bir manasının olmadığına inandıklarını belirterek, bu seçimi alarak kendimizi ispat edeceklerini söylüyorlar… Seçimi kazandığımız gecede, sevincimizden hem çökecek, hem kalkacağız, hem de oynayacağız diyorlar…
Bu gibi olaylar her seçim döneminde olabilir… 28 Mart günü Iğdır’a geleceği hesaplanan Başbakan Tayyib Erdoğan’ın, bir anda programı değişmiş ve kaybetme telaşından hiç hesapta olmayan Erzurum’u programını son güne almıştır… Yani şimdi Başbakan, Iğdır’a gelmiyor deyip propaganda mı yapmak lazım… Başbakan Kars ve Iğdır’ı gözden çıkardı mı demek lazım… Partilerin ve genel başkanlarının kendilerince birtakım düşünce ve stratejileri vardır…
Ne malum, Başbakan Erdoğan Iğdır’da kazanamayacağını bildiği için Iğdır’ı miting proğramına dahil etmemiştir.
Ne malum, Devlet Bahçeli Iğdır seçmenini daha de kenetlemek için Iğdır mitingini iptal etmiştir…
Bunlar ufak ayrıntılar…
Bu düşüncelerle varsayımlardan öteye geçilmez… Asıl olan partililerin partilerine verdikleri gönüldür.
Omurgalı olmak gerekmektedir…
Aras nehri gibi yatak değiştirmekle particilik olmaz…
Su çukuru gördü mü dolar, suyun dolduğu çukurun etrafı ıslandı mı çökmeye başlar ve çevre dengesi değişime uğramaya devam eder ve Aras nehri gibi su yatağı değişmiş olur…