Uzun zamandır siyasi yazılardan uzak duruyor, siyasetçilerle siyasi sohbetler etmemeye özen gösteriyorum…
Sebebi çok basit, birbirinden değerli aday adaylarının hırslı tutumları, ister istemez taraf oluşturmaya yönelik bir gayreti ortaya koyduğundan, bizde tarafsızlık adına temkinli davranmaktayız…
Ak Parti hükümetinin seçimleri 6 ay öne çekeceği söyleminin ardından bir hayli hareketlenen siyasi arena, beraberinde aday adaylarının meydana çıkmasına vesile teşkil etmiştir…
Geçenlerde Başbakan bir açıklama yaparak üç ili istiyorum demişti… Diyarbakır, Van ve Hakkâri… Haberi okurken kesin Iğdır’da bu üç ilin içinde var diye düşünmüştüm… Haberi okuyup bitirdiğimde gördüm ki Iğdır bu üç ilin içerisinde yok… Acaba neden yok diye kendi kendime söylenirken, “ya Iğdır gözden çıkarıldığı için yok, ya da kesin alınacak gözüyle bakıldığı için yoktu” yorumu yaptım içimden…
Ak Parti kurulduğu günden buyana 2 dönem mahalli seçim geçirmiş ve Iğdır Belediye Başkanlığını iki dönemdir de kazanamamıştır…
Türkiye’de kazandığı belediyelere baktığımızda Iğdır pekte önemli değil Ak Parti için, zira bir dönem MHP Genel Başkanı da önemsememişti ve günü belli olan mitingi iptal etmişti…
Şu anda Ak Partiden veya BDP’den adayım diye meydana çıkmış tek kişi yok… Siyaset meydanına çıkan ve hararetli bir şekilde aday adaylığı çalışması yapanlar sadece MHP’liler… İsa Yaşar Tezel, Serdar Arat, Ahmet Aras, Gündüz Güneş isimleri ilk göze çarpan isimler… Aday olmakla işin bittiği düşünülüyor sanırım. Bana göre en kolay adım adaylık süreci, aday olduktan sonra asıl zorlu yarış başlayacak… Ak Partinin adayı hem belirleyici olacak, hem de kazanabilecek konuma gelecek…
Baştan beri kafalarda, benimde savunduğum şöyle bir yorum vardı. “Ak Parti eğer bir Kürt aday gösterirse, Kürt oyları ikiye bölünecek ve MHP adayı rahat kazanacak… Ya da Ak Parti bir Azeri Türkünü aday gösterecek, dolayısıyla Azeri oyları bölünecek ve BDP adayı rahatlıkla kazanacak…”
Bu tezi Iğdır halkının tamamı konuşur, tartışır…
Bu güne kadar düşünülen, ancak sesli olarak konuşulmayan bir konuyu tartışmaya açmak istiyorum…
Iğdır’da iki üç yıldır inanılmaz düzeyde bir yapılaşma söz konusu… Yapsat sektörü bir hayli geliştiğinden son derece modern binalar yapılmaktaydı… Ne oldu, nasıl oldu kimse anlamadı. Yapılan inşaatlar ruhsat alamadı, yeni yapılmak istenenlere 3 kattan fazlası verilmedi. Sonrasında Iğdır’ın imarı komple iptal edildi. Yapsat yapanların çoğu Kürt, İnşaat ustasının tamamı Kürt, İnşaat malzemesi satan esnafın çoğu Kürt… Burada söylemim ırksal bir sınıflandırma gibi oldu kusuruma bakmayın… Varacağım yeri tarif etmek adına böyle söylemek zorundayım…
Yani bir şehrin ticaretinin %80’i inşaata endekslidir. Eğer o şehirde inşaat yoksa ticaret yok demektir…
Sözüm ona, Iğdır’da inşaat sektörü sekteye uğradı. Bundan bütün Iğdır halkı zarar gördü… Ama Kürt Müteahhit, Usta, İşçi, Esnaf daha fazla zarar gördü… Bu sezon Iğdır’da iş var diye il dışına çalışmaya gitmeyen usta sayısı en az 4-5 bindir… Yani küçümsenmeyecek bir potansiyelin zararı söz konusu…
İşte bu yaşanan gelişmeler Kürt seçmenin yönünü değişmesine vesile teşkil edebilir… Öyle gözüküyor ki, bu olumsuzluk mahalli seçimlere kadar devam edecektir…
Eğer inşaat sektöründe yaşanan olumsuzluk mahalli seçimlere kadar böyle devam ederse, Ak Partinin göstereceği adayın şansını hiç küçümsemeyin derim…
Radikalizm bir yere kadar. İnsanlara iş lazım, aş lazım…
Yani süreci iyi analiz ettiğimizde gelişmelerin yukarıda ifade ettiğim gibi gelişeceğinden hiç şüphem yoktur…
Elbette ki bizimki bir öngörüdür. Yarınlarda nelerin gelişeceğini bilemeyiz… Umarız ki iyi şeyler gelişir, bölgemiz huzur ve güven ortamı içerisin de gelişim gösterir…
Siyasi arenada her anın bir hükmü vardır. Bugün itibariyle MHP’den Gündüz Güneş, Ahmet Aras, Serdar Arat ve İsa Yaşar Tezel olsa da, yarınlarda daha başka kişilerin çıkabileceğini de hesap etmek gerekmektedir…
Çıkacak olan kişilerin şanslarını Ak Partiden deneyeceklerini de göz ardı etmemek gerekmektedir…