Gündemi değerlendiren İl Başkanı Buluş şu görüşlere yer verdi.
”Bilindiği üzere son zamanlarda Yüksek Yargı organları Başkanları birer
muhalefet partisi başkanı gibi hareket etmekte ve böylece halkın
iradesi ile tecelli etmiş bulunan meclis iradesinin önüne barikatlar
kurmaya başladılar.
Bu tutum ve davranış Yüksek Yargı organlarının Başkanlarına yakışmıyor. Yüksek Yargı organlarının Başkanları kendilerini birer siyasi Parti Başkanları ve kurumlarını da birer siyasi Parti gibi görmeye başladılar. Anayasa Mahkemesi başta olmak üzere, Yargıtay. Danıştay, HSYK ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı gibi kurumlar görev ve yetki alanlarının dışına çıkarak yani asli görevlerini adeta rafa kaldırarak, yargı faaliyeti yapacaklarına siyasal parti faaliyeti yapmaya başladılar.
Yarın birgün, yukarıda ismi geçen Yüksek Yargı organları binalarına Anayasa Mahkemesi Partisi, Yargıtay Partisi, Danıştay Partisi, HSYK Partisi ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Partisi gibi tabelalar asarlarsa buna asla şaşırmayın, Çünkü bu yargı organlarını temsil eden yada oralarda görev alan şahsiyetlerin durumu ortadadır.
Yukarıda ismi geçen kurumların mensupları bir dönem minibüslere bindirilerek karargaha götürüldü.
Giden beyefendiler önlerini ilikleyerek ve tek sıra halinde selam durarak bağlılıklarını ifade ettiler.
Şimdi Yargıtay, Danıştay, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına ve HSYK Başkan vekiline soruyorum. O zaman neden şahinler gibi ortaya çıkıp açıklama yapmadınız veya neden tek sıra halinde ve panik içerisinde koşar adımlarla karargaha gittiniz.
Bu davranış yargı mensuplarına yakışıyor mu?
Yüksek yargıdaki 28 Şubat ürünü kimseler biran önce görevlerinden istifa etmelidirler. Aksi takdirde ülkenin bağımsız, tarafsız yargı özlemi ile demokratikleşme hamlesi sonuçsuz kalacaktır.
Bir dönem Ordu halkın iradesine karşı tehdit unsuru olarak kullanılmaya çalışıldı.
Maalesef Ordu içerisindeki bir kısım art niyetli insanlar kullanıldı.
Bu gün ise halkın iradesine karşı yüksek yargı organları kullanılmaktadır.
Erzincan Cumhuriyet Başsavcısının tutuklanması ile ilgili olarak hiç kimse dosyanın içeriğini bilmeden, suçun özel yetkili Savcıların görev alanında olup olmadığı noktasında sağlıklı bir bilgiye sahip olmadıkları halde adeta topluma kirli bilgi enjekte edilmektedir.
Hele birde son zamanlarda darbeci baro olarak adlandırılan İstanbul Barosunun Başkanı adeta hukukçu kimliğini bir tarafa bırakarak tamamen güdümlü bir füze gibi ortaya çıkmış hak, hukuk, tanımaz bir tavırla önüne gelen her şeyi yakıp yıkmaya devam etmektedir.
Katsayı iptal davasını açarak gencecik insanların hakkını gasp eden, bu çocukların hayallerini yıkan İstanbul Barosu Başkanı gerçekten bir hukukçu mu? Gerçekten bir Avukat mı? Gerçekten bir Baro Başkanı mı? Ben hukukçu olduğuna, Avukat olduğuna ve Baro Başkanı olduğuna asla inanmıyorum.
İstanbul Barosu gibi beynelminel bir baroyu bu kadar sıkıntıya sokan, itibarını ayaklar altına alan bir Baro Başkanı görülmemiştir.” dedi.
Ak Parti İl Başkanı Av. BULUŞ, hafta sonu AK PARTi, Genel Başkan Yardımcısı ve Siyasi Hukuk İşleri Başkanı Sayın Abdulkadir Aksu ve AK Parti Erzincan Milletvekili ve Iğdır Koordinatörü Sebahattin Karakelle’nin pazar günü ilimizi ziyaret edeceğini ve Pazartesi günü ise kültür merkezinde bir basın açıklaması yapacağını belirtti.
Bu tutum ve davranış Yüksek Yargı organlarının Başkanlarına yakışmıyor. Yüksek Yargı organlarının Başkanları kendilerini birer siyasi Parti Başkanları ve kurumlarını da birer siyasi Parti gibi görmeye başladılar. Anayasa Mahkemesi başta olmak üzere, Yargıtay. Danıştay, HSYK ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı gibi kurumlar görev ve yetki alanlarının dışına çıkarak yani asli görevlerini adeta rafa kaldırarak, yargı faaliyeti yapacaklarına siyasal parti faaliyeti yapmaya başladılar.
Yarın birgün, yukarıda ismi geçen Yüksek Yargı organları binalarına Anayasa Mahkemesi Partisi, Yargıtay Partisi, Danıştay Partisi, HSYK Partisi ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Partisi gibi tabelalar asarlarsa buna asla şaşırmayın, Çünkü bu yargı organlarını temsil eden yada oralarda görev alan şahsiyetlerin durumu ortadadır.
Yukarıda ismi geçen kurumların mensupları bir dönem minibüslere bindirilerek karargaha götürüldü.
Giden beyefendiler önlerini ilikleyerek ve tek sıra halinde selam durarak bağlılıklarını ifade ettiler.
Şimdi Yargıtay, Danıştay, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına ve HSYK Başkan vekiline soruyorum. O zaman neden şahinler gibi ortaya çıkıp açıklama yapmadınız veya neden tek sıra halinde ve panik içerisinde koşar adımlarla karargaha gittiniz.
Bu davranış yargı mensuplarına yakışıyor mu?
Yüksek yargıdaki 28 Şubat ürünü kimseler biran önce görevlerinden istifa etmelidirler. Aksi takdirde ülkenin bağımsız, tarafsız yargı özlemi ile demokratikleşme hamlesi sonuçsuz kalacaktır.
Bir dönem Ordu halkın iradesine karşı tehdit unsuru olarak kullanılmaya çalışıldı.
Maalesef Ordu içerisindeki bir kısım art niyetli insanlar kullanıldı.
Bu gün ise halkın iradesine karşı yüksek yargı organları kullanılmaktadır.
Erzincan Cumhuriyet Başsavcısının tutuklanması ile ilgili olarak hiç kimse dosyanın içeriğini bilmeden, suçun özel yetkili Savcıların görev alanında olup olmadığı noktasında sağlıklı bir bilgiye sahip olmadıkları halde adeta topluma kirli bilgi enjekte edilmektedir.
Hele birde son zamanlarda darbeci baro olarak adlandırılan İstanbul Barosunun Başkanı adeta hukukçu kimliğini bir tarafa bırakarak tamamen güdümlü bir füze gibi ortaya çıkmış hak, hukuk, tanımaz bir tavırla önüne gelen her şeyi yakıp yıkmaya devam etmektedir.
Katsayı iptal davasını açarak gencecik insanların hakkını gasp eden, bu çocukların hayallerini yıkan İstanbul Barosu Başkanı gerçekten bir hukukçu mu? Gerçekten bir Avukat mı? Gerçekten bir Baro Başkanı mı? Ben hukukçu olduğuna, Avukat olduğuna ve Baro Başkanı olduğuna asla inanmıyorum.
İstanbul Barosu gibi beynelminel bir baroyu bu kadar sıkıntıya sokan, itibarını ayaklar altına alan bir Baro Başkanı görülmemiştir.” dedi.
Ak Parti İl Başkanı Av. BULUŞ, hafta sonu AK PARTi, Genel Başkan Yardımcısı ve Siyasi Hukuk İşleri Başkanı Sayın Abdulkadir Aksu ve AK Parti Erzincan Milletvekili ve Iğdır Koordinatörü Sebahattin Karakelle’nin pazar günü ilimizi ziyaret edeceğini ve Pazartesi günü ise kültür merkezinde bir basın açıklaması yapacağını belirtti.