Bilecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uzman Doktor Selma Aktaş, tütün ve tütün ürünlerinin kullanımına atfedilen akciğer kanseri oranının erkeklerde yüzde 89,9 kadınlarda ise yüzde 43 olduğu söyleyerek, "Bu istatistikler dikkate alındığında, ülkemizde bir yıl içerisinde ortaya çıkan yaklaşık 25 bin akciğer kanseri vakasının önlenebilir olduğu açılabiliriz" dedi.

Dr. Selma Aktaş, akciğerin vücuttaki oksijen ihtiyacını sağlayan, solunum sistemi organı olduğunu söyledi. Her organ gibi akciğer de birçok hücreden oluştuğunu anlatan Dr, Aktaş sözlerine şöyle devam etti;

Muğla’da yolcu minibüsü devrildi: 13 yaralı
Muğla’da yolcu minibüsü devrildi: 13 yaralı
İçeriği Görüntüle

"Bu hücreler, akciğerin normal olarak görevini yapabilmesi için ihtiyaç doğrultusunda bölünerek çoğalırlar. Akciğer kanseri, yapısal olarak normal akciğer dokusundan oluşan hücrelerin ihtiyaç ve kontrol dışı çoğalarak akciğer içinde bir kitle (tümör) oluşturmasıdır. Burada oluşan kitle öncelikle bulunduğu ortamda büyür, daha ileriki aşamalarda ise çevre dokulara veya dolaşım yoluyla uzak organlara yayılarak hasara yol açarlar. Bu yayılmaya metastaz adı verilir. Akciğer kanseri, başlıca iki alt türde görülmektedir. Bunlar, küçük hücreli dışı akciğer kanseri (KHDAK), tüm akciğer kanseri vakalarının yaklaşık yüzde 85’ini oluşturur ve küçük hücreli tiplere göre daha yavaş ilerler. Daha az yaygın olmakla birlikte hızlı seyirli ve agresif bir tümör tipidir. Akciğer çevresindeki dokulara ve dolaşım sistemi yoluyla uzak organlara kısa sürede yayılabilir. Dünya genelinde akciğer kanseri, erkeklerde en sık görülen, kadınlarda ise ikinci sıklıkta izlenen kanser türüdür. Kanser kaynaklı ölümler arasında ise ilk sırada yer almaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) bağlı Uluslararası Kanser Araştırma Kurumu (IARC) tarafından oluşturulan küresel kanser veri tabanı olan GLOBOCAN 2022 verilerine göre, dünyada bir yıl içerisinde yaklaşık 2,5 milyon yeni akciğer kanseri vakası görülmüş, 1,8 milyon kişi akciğer kanseri nedeniyle yaşamını yitirmiştir."

Uzman Dr. Selma Aktaş, açıklamasının devamında, "Tütün dumanı 7 binden fazla kimyasal madde içermekte olup, bunların en az 70’i kansere yol açtığı bilinen maddelerdir. Sadece sigara değil; puro, pipo ve elektronik sigara gibi yeni nesil ürünler de akciğer kanseri riskini artırmaktadır. Tütün ürünlerinin dumanındaki toksik karışımlar, bronş epitelinde DNA hasarına yol açarak tümör gelişimini tetiklemektedir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, her yıl 1,3 milyon kişi pasif tütün dumanına (pasif içicilik) bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetmektedir. DSÖ, pasif etkilenimin akciğer kanserine yol açtığını ve maruziyetin "güvenli bir düzeyinin" bulunmadığını vurgulamaktadır. Bu nedenle, dumansız hava sahası uygulamaları ve ev içi maruziyetin azaltılmasına yönelik önlemler, aktif tütün kullanımını azaltmanın yanı sıra toplumun kanser yükünü de azaltmaktadır. En güncel verilere göre ülkemizde her yıl yaklaşık 30 bin kişi akciğer kanseri tanısı almakta, 23 bin vatandaşımız bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Vakaların yalnızca yüzde 17’si erken evrede belirlenirken, yüzde 24,3’ü bölgesel, yüzde 58,6’sı ise uzak organ yayılımı evresinde tanı almaktadır. Tanı alma medyan yaşı 65’tir" dedi.

Uzman Doktor Selma Aktaş, son olarak, "Akciğer kanserinin küçükken ve yayılmadan önce, erken bir evrede tespit edilmesi, başarılı bir şekilde tedavi edilme ihtimalini arttırır. Ancak genellikle akciğer kanseri belirtileri, hastalık ileri bir evreye gelene kadar ortaya çıkmaz. Akciğer kanseri bazı belirtiler gösterse bile, enfeksiyon ya da sigaradan kaynaklanan etkiler olarak düşünüldüğü için atlanır ve tanı gecikir. Tütün ve tütün ürünlerinin kullanımına atfedilen akciğer kanseri oranının erkeklerde yüzde 89,9 kadınlarda ise yüzde 43 olduğu belirtilmektedir. Bu istatistikler dikkate alındığında, ülkemizde bir yıl içerisinde ortaya çıkan yaklaşık 25 bin akciğer kanseri vakasının önlenebilir olduğu söylenebilir. Tütün ürünlerini bırakmak, her yaşta ve her dönemde sağlık açısından önemli faydalar sağlar. Sigaranın bırakılmasından 10 yıl sonra akciğer kanseri riski, içmeye devam eden bir bireye kıyasla yaklaşık yüzde 50 oranında azalır. Tütün ürünü kullanan vatandaşlarımız, bu bağımlılıktan kurtulmak için Bakanlığımız tarafından sunulan hizmetlerden faydalanabilirler. ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı, Sigara Bırakma Polikliniği, Mobil Sigara Bırakma Polikliniği gibi birimlerde, bilimsel etkinliği kanıtlanmış ilaç tedavilerine ücretsiz erişim sağlanmaktadır. Akciğer kanserinde belirtiler genellikle belirsiz seyretmekte, bu durum geç teşhise yol açmaktadır. Farkındalık, erken tanı ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları ile akciğer kanserinin önlenmesi ve erken evrede belirlenmesi mümkündür" dedi.

Kaynak: İHA