Kültür & Sanat
Yayınlanma: 29 Aralık 2014 - 08:40
Ali Ekber Kerbela Meydanında
Hüseynin yiğit, mert bir oğlu vardı Siması ceddinden ki yadigardı O’da zırh giyindi kılıç kuşandı Onunda muradı kanlı meydandı Geldi atasının huzruna Ekber Dedi ki ey ceddim artık izin ver İzin ver gideyim ve savaşayım Ceddim Resulullah bizleri bekler Hüseyin icazet verdiği anda Ve Ekber göründü o an meydanda Yezit ordusunda kargaşa oldu Kiminin korkudan yüzleri soldu Muhammet geliyor sandı bazısı Kalplerde pişmanlık, vicdan sızısı Yüzünü ceddinden almıştı Ekber O’nun nuru ile dolmuştu Ekber Duruşu endamı boyu ve sesi İmam Hüseyin ve tüm ailesi Habibim diyordu Ali Ekber’e Benziyordu çünkü o Peygambere Sürdü ileriye atını Ekber Bir grup Yezidi, çıktı meydana Kılıçlar, bağrışlar ve kişnemeler Herkes merak ile baktı meydana Sağ salim çıkmıştı bu hengameden Yerlere sermişti hepsini birden Döndü atasının yanına geldi İsteği Hüseynin kalbini deldi Mecalim kalmadı dedi ey Baba Bu susuzluk beni edecek heba Ne olur bir yudum bana su verin Sonra da meydana beni gönderin Hüseyin dedi ki, git savaş oğul Artık bir an evvel şehadeti bul Kevser kenarında dizilmiş bir bir Şehitler bizleri beklemektedir Dönüş yok ey oğul, bu yoldan daha Emanet eyledim seni Allah’a Gidince dedeme selam söylersin Birazdan Hüseyn’de gelecek dersin Ekber ikinci kez meydana çıktı Atının üstünde etrafa baktı Daha hiç kimseler saldırmamışken Kalkanını bile kaldırmamışken Bir ok fırlattılar Ekber’e doğru Kalbinde duymuştu derin bir ağrı Atının üstünde sendeliyordu Bir yandan haykırıp Baba diyordu Ceddim Muhammed ki selam söylüyor Artık bura gelsin Hüseyin diyor Kalbinden ok yiyen Ali Ekber’i Paramparça etti Yezit askeri Şehadet şerbeti içti Al-Ekber Dünyadan, ahrete göçtü Al-Ekber Kırıldı Hüseyn’in dizi bir daha Kan doldu Kerbela düzü bir daha Yurtseven ŞEN (Ya Zillet Ya Hürriyet)
Kültür & Sanat
29 Aralık 2014 - 08:40