Azerbaycan’daki Dinozorlar

1991 yılında bağımsızlığına kavuşan Azerbaycan, çok sancılı bir süreçten geçti. Bu zaman diliminde birçok vatan evladı yaşamını yitirdi, birçoğu ülkesinden kaçmak zorunda kaldı, bir kısmı da sürgün hayatı yaşamaya mecbur edildi.

Azerbaycan’ın umummilli lideri Haydar Aliyev, 12 Aralık 2003 tarihinde Hakk’ın rahmetine kavuştuğunda oğlu İlham Aliyev henüz gençti. “Aliyev” ismi Azerbaycan’da güçlü bir karşılığa sahip olduğundan, Haydar Aliyev’in yerine oğlu İlham Aliyev’in seçilmesi için hiçbir engel yoktu.

Tabii bir de Azerbaycan’ın tüm köşe başlarını tutmuş “dinozorlar” vardı.
Bu dinozorlar, İlham Aliyev’in etrafını sarmış, onu genç yaşında etkileri altına alarak yönlendirmeye çalışıyorlardı.

Bunu yaparken de kendilerine engel gördükleri kişileri hem Azerbaycan’dan hem de Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’den uzak tutmaya çalışıyorlardı.
Bu sebeple de birçok Azerbaycan evladı, ülkesinden uzak yaşamak durumunda kalmıştı.

İyi niyetli olmayan dinozorların yaklaşımı ise şuydu: “Biz senin babanın dostlarıyız.”

Aslında bir nebze de olsa haklıydılar; merhum Haydar Aliyev ile siyaset yapmış olan bu kişiler, babasına gerçekten siyasi yoldaşlık etmişlerdi.
Yani “Aliyev” isminden faydalanıp iktidarda kalıyorlardı desek, daha doğru olur.
Bu sayede Azerbaycan’ın imkânlarını kullanan, devlet yönetiminde söz sahibi olan ama vatandaşı sahiplenmeyen, Rusya'ya yakın kişiler haline gelmişlerdi.

Haydar Aliyev’in vefatından sonra da baba dostluğu tiyatrosunu iyi oynayan “dinozor tayfası”, bu kez halkın desteğini arkasına alan İlham Aliyev’in etrafını sararak yıllarca Azerbaycan’ı sömürdü.

Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in son günlerde bazı “dinozorları” ve onların uzantılarını görevden uzaklaştırmasıyla birlikte Azerbaycan’da sesler yükselmeye başladı.
Özellikle sosyal medyada görevden alınan ya da tutuklanan kişiler hakkında çeşitli yorumlar yapılmaya başlandı.

Kimileri yapılanları doğru buluyor, kimileri gecikmiş bir adım olarak değerlendiriyor, kimileri ise dün eleştirdiği kişileri şimdi görevden alınca muhalefet etmek adına savunmaya çalışıyor.

Elbette koca bir ülkede herkesin aynı fikirde olması beklenemez.
İnsanlar hür iradeleriyle eleştirilerini de yapabilir, desteklerini de sunabilir.

Ancak tablo net: Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, “dinozorlardan kurtulma” hamlesini başlatmış durumda.
Çünkü bu dinozorlar, kurdukları düzende her yolun kendilerine çıkmasını istiyorlar.

Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, son on yıl içinde göreve getirdiği genç, dinamik, bilgili ve teknolojiye uyumlu yöneticilerle dünya çapında karşılık bulan bir siyaset izliyor.

Azerbaycan yönetiminde yer alan bu isimler, halktan olumlu tepki alıyor, güven kazanıyor ve destek görüyor.

Nitekim 44 günlük savaş, Azerbaycan’ın yeniden doğuşu olarak kabul ediliyor.
Adına şiirler, ağıtlar ve şarkılar yazılan Karabağ da, 30 yıl işgal altında kaldıktan sonra özgürlüğüne kavuşmuş ve yeniden yapılandırılarak Azerbaycan’ın en gözde bölgesi hâline gelmiştir.

Bu başarı, hepimizin kabul ettiği gibi, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in nüfuzunu daha da güçlendirmiş ve dünya kamuoyundaki etkinliğini artırmıştır.

Her ülkede olduğu gibi Azerbaycan’da da eksikler ve hatalar vardır.

Bizim ülkemizde yok mu?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan her şeyden haberdar olabilir mi, her şeye müdahale edebilir mi?
Elbette bir kişinin her şeyi bilmesi veya her şeye yetişmesi mümkün değildir.

Yardımcılar, bakanlar ve bürokratlar devletin işleyişini yürütür; Cumhurbaşkanı da kendisine sunulan raporlar doğrultusunda bilgi sahibi olur.
Eğer Cumhurbaşkanı ülkede yaşanan bir sıkıntıdan haberdar değilse, bu ya bürokratlarının ihmali ya da bilinçli bir şekilde Cumhurbaşkanını provoke etmek amacıyla yapılmış bir eylemdir.

Benzer durumlar zaman zaman yaşanmakta; etrafı sarılan Cumhurbaşkanları halkın gerçek sorunlarından habersiz bırakılmaktadır.

Azerbaycan’da da aynı tablo yaşanmakta, sokaktaki vatandaşın sıkıntıları zaman zaman Cumhurbaşkanına tam olarak iletilmemektedir.

Demem o ki; bu tarz sorunların azaltılması için değişim kaçınılmazdır.
Görevine layık olmayanların derhal görevden uzaklaştırılması şarttır.
Devletin nimetlerinin çok az bir gruba pay edilmesi asla kabul edilmemelidir.

Azerbaycan’da değişim süreci devam ediyor.
Yıllardır köşe başlarını tutan, Azerbaycan devletine zarar veren, hak etmediği servetlere sahip olan kişiler birer birer yediklerini kusacak ve hesap vereceklerdir. Yedikleriyle değil, yaptıklarıyla anılacakları günler artık çok yakındır.