Kış şartlarına uyum sağlayan vücut, havaların ısınmasıyla ve baharın gelmesiyle birlikte yeni bir uyum sürecine girer. Yaza hazırlanmaya başladığı için bu dönemde değişiklikler baş gösterir ve bu durum beslenme programınızı da etkileyebilir.
Güneşin kendini göstermesi ile yapılacak en güzel aktivitelerden biriside açık havada yapılan yürüyüşlerdir. Yürüyüş hem metabolizmayı hızlandırır hem de bahar yorgunluğunu engeller. Yürüyüş dışında yüzme, bisiklete binme veya ip atlama gibi aktivitelerde kalori harcamanızı arttıracaktır. Spor yaparken, aç karnına değil, herhangi bir öğünden 1 saat sonra yapmaya çalışın. Spordan sonra 1 su bardağı light süt ve yanına 1 porsiyon meyve veya 10 adet badem tüketmenizi tavsiye ederim.
Bu dönemde meyve ve sebze çeşitliliği artar. Meyve ve sebzeler antioksidan vitaminleri içerirler ve hem bağışıklık sistemini güçlendirir hem de vücudu tazeleyerek yaza hazırlar bu sebeple günlük 5 porsiyon meyve sebze tüketimine özen göstermek gerekir.
Özellikle bahar aylarında havaların değişmesiyle ortaya çıkan hastalıklardan korunmak için C vitamini kaynaklarını tüketmede fayda vardır. Kuşburnu, biber ve maydanoz tüketimi yüksek C vitamini içeriğiyle enfeksiyonlara karşı sizi koruyucu olacaktır
Bahar yorgunluğunu önlemek için yeterli miktarda potasyum alınmalıdır. Bunun için de domates, patates ve kayısıyı bol tüketmekte fayda var. Bahar yorgunluğuna etkisi olabilecek bir başka neden ise D vitamini eksikliğidir. D vitaminin en temel kaynağı güneş ışığıdır. Güneşli bir havada yürüyüş yapabilirsiniz.
Sıcak havalarda kızartma gibi çok ağır besinlerin tüketimi azaltılmalıdır. Ayrıca bu dönemde ilgi gören piknik aktivitelerinde genelde tüketilen et miktarları fazladır. Et miktarını kontrol altında tutmak için hazırlanılan menüde zeytinyağlı sebze yemekleri, yoğurtlu salatalar ve yeşillik gibi yemeklerin olmasına özen gösterilmelidir. Ayrıca su tüketimi de unutulmamalıdır. Havaların ısınması ile vücudumuzun sıvı ihtiyacı artacağından günde ortalama 3 litre sıvı tüketilmelidir.
"Bahar ayı geldiğine çoğu kişi psikolojik olarak kışın alınan kiloları verme telaşına düşüp, ya dergi, gazete ya da internet sitelerinde bulunan mucize olarak adlandırılan şok diyetleri uygulamaya başlar.
Evet, çoğu kişide birkaç kilo kayıp olur ama giden su veya proteinden yetersiz bir programsa, kastır ve kişi kilo verdiğini sanır. Bununla beraber mucize diyet adı altındaki diyetlerin kalori toplamı da çok düşük olduğu için kişide bir süre sonra metabolik direnç görülebilir.
Yani kişi sonrasında ne kadar diyet yaparsa yapsın eskisine nazaran daha az kilo verecektir çünkü vücut daha az kalori harcayacaktır. Bu da yaz öncesinde bilinçsizce yapılan zayıflama diyetlerinin ardından kilo alınacağı anlamına gelmektedir.
Bu nedenle kişi kendi vücut yapısına, yaşına hatta kan bulgularına uygun, diyetisyen tarafından hazırlanan bir zayıflama programını uygulamalı, amacı kısa süreli kilo kaybı değil bir yaşam şekli olmalıdır."
