Haberler

Bakan Göktaş: "Kadınlarımızın yapay zeka alanında yer alması Türkiye’nin dijital geleceğine yön verecek"

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Yapay zeka sadece teknolojik bir mesele değildir, aynı zamanda bir adalet meselesidir. Bu nedenle yapay zeka ve veri bilimi alanında daha fazla kadının yer almasını önemsiyoruz. Kadınların yapay zeka ve veri bilimi alanlarında yetkinlik kazanmasını, yeni iş alanlarına hazırlanmasını ve bu dönüşümün öznesi olmasını hedefliyoruz" dedi.

Loading...

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Yapay zeka sadece teknolojik bir mesele değildir, aynı zamanda bir adalet meselesidir. Bu nedenle yapay zeka ve veri bilimi alanında daha fazla kadının yer almasını önemsiyoruz. Kadınların yapay zeka ve veri bilimi alanlarında yetkinlik kazanmasını, yeni iş alanlarına hazırlanmasını ve bu dönüşümün öznesi olmasını hedefliyoruz" dedi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nca ilki İç Anadolu Bölgesi’nde başlayan "Kadınlara Yönelik Yapay Zeka ve Veri Bilimi Geliştirme Programı"nın ikincisi bugün İstanbul’da düzenlendi. Programda konuşan Bakan Mahinur Özdemir Göktaş, yapay zeka, veri bilimi, istihdam ve kadınların teknoloji alanındaki rolüne ilişkin önemli mesajlar verdi. Kadınların teknoloji alanındaki yolculuğuna yeni bir güç kazandıracak olan projenin pek çok noktada da yeni fırsatlar sunacağını belirten Göktaş, bu programı sadece bir eğitim olarak değil bir cesaret çağrısı, bir fırsat kapısı ve bir dönüşüm hareketi olarak gördüklerini, bu yolculuğun bilgiyle cesareti, emekle vizyonu, azimle hayali birleştireceğine inandıklarını ifade etti.

"Veri doğru stratejilerle işlendiğinde hem kurumların hem de toplumların geleceğine yön veren en güçlü kaynağa dönüşür"

Yapay zekayı ’Verinin işlenerek anlamlı bilgiye dönüşmesi’ şeklinde tanımlayarak bu noktada veri biliminin önemine işaret eden Göktaş, şunları aktardı:

Dünyaca ünlü matematikçimiz Cahit Arf henüz 1950’li yıllarda bir soru soruyor: ’Makineler düşünebilir mi ve nasıl düşünebilir?’ Aslında yapay zekaya dair çok erken bir tartışma başlatıyor ve bugün bu sorunun cevabını hep birlikte ’Evet, düşünebilir’ diye veriyoruz. Çünkü yapay zekayı öğrenebilen, karar verebilen ve uyum sağlayabilen sistemler olarak yaşamımızın çoğu alanında görmeye başladık. Yapay zekanın arkasındaki gücün verinin işlenerek anlamlı bilgiye dönüşmesi olduğunu biliyoruz. İşte bu noktada veri bilimi veriyi topluyor, temizliyor, analiz ediyor ve anlamlı bilgiye dönüştürüyor. Yapay zeka da veri biliminin ortaya koyduğu anlamı davranışa dönüştürüyor. Bugünün dünyasında ülkelerin rekabet gücü; ürettiği veri, bu veriyi işleme kapasitesi ve yapay zeka alanındaki yetkinlikleri üzerinden şekilleniyor. Çünkü biliyoruz ki veri doğru stratejilerle işlendiğinde hem kurumların hem de toplumların geleceğine yön veren en güçlü kaynağa dönüşür. Veriyi bir değer olarak görenler, bugünün sorunlarını çözmenin yanı sıra yarının belirsizliklerine karşı da çok daha hazırlıklı ve dayanıklı bir yapı inşa eder."

"Yapay zeka ve veri bilimi alanında daha fazla kadının yer almasını önemsiyoruz"

Araştırmaların yakın gelecekte veri bilimi, yapay zeka ve otomasyon alanlarında çok daha geniş istihdam fırsatlarının oluşacağını gösterdiğinin altını çizen Bakan Göktaş, "Ancak uluslararası raporlar, kadınların bu alanlardaki temsilinin hâlâ düşük olduğunu bize söylüyor. Dijital güvenlikte kadınların yaşadığı risklerin görünmez kalması, koruyucu mekanizmaları zayıflatır. Bu yüzden yapay zekada kadınların olmasını, fırsat eşitliği sağlamanın ötesinde toplumsal güvenlik, etik, adalet ve inovasyon gereğidir. Yapay zeka sadece teknolojik bir mesele değildir, aynı zamanda bir adalet meselesidir. Bu nedenle yapay zeka ve veri bilimi alanında daha fazla kadının yer almasını önemsiyoruz. Kadınların yapay zeka ve veri bilimi alanlarında yetkinlik kazanmasını, yeni iş alanlarına hazırlanmasını ve bu dönüşümün öznesi olmasını hedefliyoruz" dedi.

"Eğitimi tamamlayan kadınların yüzde 42’si teknoloji alanında istihdam fırsatı buldu"

Bakan Göktaş, ilk programdan elde edilen sonuçların, kadınların hem teknik beceriler kazanmaları hem de teknoloji ekosisteminde özgüvenle yer almaları noktasında olumlu sonuçlar sağladığını belirterek, şu ifadelere yer verdi:

"Bu başarının ardından ikinci programımızı da aynı hedef doğrultusunda şekillendirdik. Eğitimi tamamlayan kadınların yüzde 42’si teknoloji alanında istihdam fırsatı buldu. Bu yüzden burada da yine en büyük odağımız yine NEET konumundaki genç kadınlardır; yani şu anda eğitimde, istihdamda ya da herhangi bir gelişim sürecinde yer almayan, ancak güçlü bir potansiyele sahip olan kadınlar. Bilgisayar, endüstri ve elektrik-elektronik mühendislikleri, bilgisayar öğretmenliği, istatistik ve matematik gibi alanlardan mezun olan kadınların bu programa katılımını özellikle önemsiyoruz. Çünkü bu alanlarda yetişmiş genç kadınların teknoloji ekosistemine adım atmasını, ülkemizin nitelikli insan kaynağını güçlendiren stratejik bir adım olduğuna inanıyoruz. Bu yıl da yine 400 kadın yapay zeka ve veri bilimi alanlarında eğitim alacak. Ve eminiz ki, bu ikinci program da tıpkı ilki gibi birçok yeni başarı hikayesine kapı aralarken, kadınların teknoloji dünyasındaki görünürlüğünü daha da artıracak."

"Kadınların teknolojiye erişimini ve istihdamını artırmak ve dijital becerilerini güçlendirmek için kararlılıkla çalışıyoruz"

Kadınların geleceğe yön veren çalışmalarla daha aktif olabilmeleri için pek çok farklı proje yürütüldüğünü dile getiren Bakan Göktaş, "Bütün bunları ükemizin dijital geleceği için stratejik bir zorunluluk olarak görüyoruz. Bakanlık olarak "Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı" ile geleceğe yön veren bir vizyon ortaya koyuyoruz. Eylem Planı kapsamında kadınların teknoloji, dijital dönüşüm ve yeşil ekonomi alanlarında daha görünür ve etkin olması için çalışmalar yürütüyoruz. 2016 yılında başlattığımız Türkiye’nin Mühendis Kızları Projesi ile bin 546 kız öğrenciye burs, staj, mentörlük, eğitim ve istihdam desteği sunduk. Geleceğini Kuran Genç Kadınlar Projesi ile eğitimde, istihdamda veya herhangi bir mesleki eğitimde yer almayan 4 bin 500’e yakın gence ulaşarak onlara mesleki eğitim, psikososyal destek ve dijital fırsatlara erişim imkânı sunarak hayata güçlü bir başlangıç yapmalarını sağladık. Kadınların teknolojiye erişimini ve istihdamını artırmak ve dijital becerilerini güçlendirmek için kararlılıkla çalışıyoruz. Türkiye’nin dijital dönüşüm yolculuğunda kadınların liderliğini ve katkısını büyüten politika ve projelerimizi sürdüreceğiz" diye konuştu.

"Teknoloji dünyasında kadınların izi, etkisi ve katkısı her geçen gün daha güçlü hissedilsin istiyoruz"

Kadınların pek çok farklı alanda genç nesillere ilham kaynağı ve öncü olmalarını önemsediklerine vurgu yapan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, şunları söyledi:

"Ülkemizde teknolojinin çeşitli dallarında başarı elde etmiş pek çok kadın var. Akademiden iş dünyasına, start-up’lardan kurumsal şirketlere kadar farklı alanlarda kadınlar ses getiren projelere liderlik ediyor. İstiyoruz ki bu öncü kadınların sayısı çoğalsın. Teknoloji dünyasında kadınların izi, etkisi ve katkısı her geçen gün daha güçlü hissedilsin. Yapay zeka uygulamalarında kadınların yer alması; önyargıların azalmasına, daha kapsayıcı ve insan odaklı teknolojilerin gelişmesine doğrudan katkı sağlar. Çünkü biliyoruz ki kadınlar bu alanlara dâhil oldukça teknoloji daha adil ve daha insana dokunan bir hâl alacak. Kadınların yazılımda, veri biliminde, yapay zekâ geliştirmede aktif rol alması; üretim gücünü, yenilik kapasitesini ve insan kaynağını büyütecek. Sizler, bu ülkenin dijital dönüşümünde söz sahibi olacak bir kuşağın temsilcilerisiniz. Bu yüzden sizlerin dijital dönüşümde aktif rol alması, her birinizin üreteceği değer, hem kendi hayatınızı dönüştürecek hem de Türkiye’nin dijital geleceğine yön verecek."