Belediye Encümenleri adına Belediye Encümeni Kürşat Şimşek tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Sayın Teşkilat Başkanım, Sayın Yerel Yönetimlerden Sorumlu Başkan Yardımcım, Sayın Merkez İlçe Başkanım, ilçe başkanlarım ve saygıdeğer basın mensupları; son günlerde Iğdır’ımızda yaşanan başta su sorunu olmak üzere şehrimizin diğer problemlerini dile getirmek için AK Parti Iğdır Belediye Meclis Üyeleri olarak bu basın toplantısını düzenledik.
Ünlendi Barajı’nın su tutmasıyla birlikte Iğdır merkezde su kesintileri yaşanmaya başlanmıştır. DSİ Müdürlüğümüzün Iğdır Belediyesine yazmış olduğu uyarı yazısında, Ünlendi Barajı’nda su tutulacağı için Iğdır merkezde su sıkıntısı yaşanabileceği ve bununla ilgili olarak belediyenin gerekli tedbir ve çalışmaları yapması gerektiği açıkça bildirilmiştir.
Bu uyarıya rağmen belediye hiçbir önlem ve tedbir almamıştır. Su sorunu tam olarak buradan kaynaklanmıştır.
Bir belediyenin, su işi dâhil olmak üzere tüm hizmetlerinde alternatif çözüm ve planlarının olması zorunludur. Ne yazık ki belediyemiz, DSİ’nin uyarı yazısına rağmen hiçbir çalışma yapmamış, önlem almamıştır.
Ünlendi Barajı’ndan önce Iğdır’a su sağlayan sondajların ve içme suyu isale hatlarının bakım, onarım ve işletmesi Iğdır Belediyesinin görev ve sorumluluğunda olmasına rağmen bu boru hatlarıyla ilgili hiçbir çalışma yapılmamıştır.
Bakım ve onarımı yapılmayan boru hatları atıl ve kullanılamaz hale gelmiştir. Bu hatlardan su verilememesi nedeniyle Iğdır’ımız ciddi bir su sorunuyla karşı karşıya kalmıştır. Görev ve sorumluluğunu yerine getirmeyen belediyenin suçu başka kurum ve kişilere atması kabul edilemez.
Bugün İzmir’de, Ankara’da da su sorunları yaşanmaktadır. Oralarda kimse çıkıp ‘İzmir DSİ sorumludur’ ya da ‘Ankara DSİ sorumludur’ diyebiliyor mu? Ancak bizim belediyemiz sorumluluğunu gizlemek için suçu başka kurumlara atmaktadır.
5393 sayılı Belediyeler Kanunu’nda açıkça belirtildiği üzere şehir içme suyu dağıtımı ve şebekelerinden belediyeler sorumludur.
Şu an su getirilmesiyle ilgili çalışma yapıldığı söylenmektedir. Ancak şahsen sosyal medyada gördüğüm ark suyu hem sağlık açısından hem de debi yönünden iç açıcı bir görüntü sergilememektedir. Bu suyun Iğdır’ın sorununu çözeceğine inanmıyorum.
DSİ’nin belediyemize yazdığı uyarı yazısı hakkında AK Parti Meclis Grubuna mecliste hiçbir bilgi verilmemiştir. Eğer bu konu bizlerle zamanında paylaşılmış olsaydı, belki de bu sorun önceden çözülecek ve Iğdır susuzluğa mahkûm edilmeyecekti.
Sayın İl Başkanımız Ali Kemal Ayaz ve Sayın Milletvekilimiz Cantürk Alagöz ile yaptığımız her görüşmede bizlere, ‘Iğdır’ın ve Iğdır halkının yararına olacak her şeye mecliste destek olun’ denilmiştir.
Şehir için araç-gereç istediler, destek olduk. Şehir otogarını istediler, verdik. Sebze halinin teslimini yaptık. Bitümlü asfalt konusunda yardımcı olduk. Belediyemize her konuda destek verdik.
Daha önce kanalizasyonla ilgili bir sorun, bizlere zamanında bildirildiği için gerekli önlemler alınmış, ödeneği çıkarılmış ve ihalesi yapılarak sorun il başkanımız ve milletvekilimiz tarafından çözülmüştür.
Ünlendi Barajı’ndaki su tutma işlemi bitse ve Iğdır’a yeniden su verilse bile, ileride barajda yapılacak olası bakım ve onarım çalışmalarında şehir yeniden susuz kalabilir. Bu nedenle alternatif su planlarının her zaman hazır ve çalışır durumda olması belediyenin sorumluluğundadır.
Ancak şu ana kadar belediyenin böyle bir alternatif su planı bulunmamaktadır.
Sonuç olarak Iğdır Belediyesi, su konusunda olduğu gibi diğer birçok konuda da sınıfta kalmıştır. Bu durum Iğdır halkına zulümdür ve halkımız bunu kesinlikle hak etmemektedir.
Suyun yeterince kullanıma sunulamaması sağlık açısından büyük bir tehlike arz etmektedir ve salgın hastalıklara yol açabilir. Vatandaşlarımızdan sularını dikkatli ve tasarruflu kullanmalarını rica ediyoruz.
Sadece su sorunu değil; kış aylarına girmiş bulunmaktayız. Yarın Iğdır’a yoğun kar yağsa, belediyenin bir karla mücadele eylem planı var mıdır? Belediye, ‘200 ton tuz tedarik ettim, araç ve ekipmanlarımı hazırladım’ diyebiliyor mu? Varsa kamuoyuna açıklasın.
Geçen yıl da temizlik, çöp, çamur, park ve bahçelerin bakımı konularını dile getirmiştik. Ancak bugüne kadar bu alanlarda somut bir çalışma yapılmamıştır. Iğdır’ın cadde ve sokakları çöp, çamur ve çukurlarla doludur.
Hava kirliliği konusunda belediyenin bir eylem planı var mıdır? Belki bu sorun tek başına çözülemez ancak belediye en azından bir proje hazırlayıp kamuoyuna sunmalıdır. Şehir merkezinde hâlâ katı yakıt kullanan iş yerleriyle ilgili önlem alınmalıdır.
Özgür ve Karaağaç mahallelerinde vatandaşlara fahiş fiyatlarla arsa satılmaktadır. Seçim öncesi verilen ‘kayyumdan daha ucuza satacağız’ sözlerine rağmen bugün kayyum döneminin altı katı fiyatla satış yapılmakta, vatandaş mağdur edilmektedir.
Hakveyis ve Alikamerli mahalleleri için 4–5 ay önce imar kararı alınmasına rağmen bugüne kadar hiçbir çalışma yapılmamıştır.
Geçen yıl Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı şehrimizin master planı ile ilgili sunumlar yaptı. Ancak belediye bugüne kadar bu konuda herhangi bir adım atmamıştır. İmar komisyonunda mahalle bazlı talepler karşılanamamaktadır.
Kentsel dönüşüm konusunda da hiçbir çalışma yoktur. Oysa Iğdır, zemin yapısı ve konumu itibarıyla kentsel dönüşüme acil ihtiyaç duymaktadır.
Asfalt çalışmaları yapılmaktadır ancak altyapısı tamamlanmamış yollara asfalt dökülmesi ileride israfa yol açacaktır. Kış şartlarında yeterli sıkıştırma yapılmadan yapılan asfaltlama doğru değildir.
Ulaşım hatlarıyla ilgili de belediyenin yanlış kararları bulunmaktadır.
Son mecliste, Iğdır Barosu tarafından sosyal yardım adı altında belediyeden para talep edilmiştir. Belediyenin mali durumu ortadayken bu talep yanlıştır ve belediye başkanının buna olumlu cevap vermesi de doğru değildir.
Baro kısa süre önce dört sıfır araç aldığını açıklamıştır. Belediyenin sosyal yardım birimi kapatılmışken baroya yardım yapılması etik değildir.
Bizim teklifimiz; baroya 1 milyon TL verilmesi yerine belediyenin sosyal yardım birimine 2 milyon TL aktarılması ve bu yardımın 2 bin ihtiyaç sahibi aileye alışveriş kartı olarak dağıtılmasıdır.
Sonuç olarak Iğdır bu hizmetsizlikleri hak etmiyor. Halkımızın bu durumu unutmamasını ve sandıkta gereğini yapmasını bekliyoruz.”