BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Şeytanın tuzaklarından kurtulmanın yegâne yolu Allah’ın emirlerine teslim olma ve yasaklarından ise sakınmaktır. Allah’ın emrini kulak ardı edip yapmayan insan kendisinin şeytandan uzak olduğunu nasıl söyler.
Yayınlanma :
11.01.2010 09:34
Güncelleme :
29.07.2025 22:55


Hz. Hüseyin a.s küçüklüğünden beri en tanıyanlardan birisi Ömer bin Sa’d idi.
Hatta İmam’a mektup yazarak hükümet etmesi için Küfe’ye davet etmişti. Ama Übeydullah bin Ziyad kendisini dinar ve dirhemlere boğup birde Rey şehrinin valiliğini vaat edince tüm inanç ve insanlık gerekçelerini ayaklar altına atarak kendi kulaklarıyla Allah Resulünden duyduğu cennet gençlerinin efendisini katletti. Elbette nefsi ve şeytanıyla da konuştu, hiçbir zaman şeytan bu günahı işle cehennemde yan diye vesvese yapmaz. Kendi kendine şöyle dedi: Peygamber evladının kanına mı elimi bulaştırayım? Hemen şeytan devreye girerek sen de onu öldürmezsen bir başkası öldürecektir, onun katledilmesi kesindir. Eğer sen öldürürsen daha vali olduğunda kan pahasını fazlasıyla öder bir de tövbe edersin Allah tövbeleri kabul edendir. Ayrıca vali olduktan sonra adaletli davranır fakir fukaraya el tutarsın kat, kat sevap kazanırsın, böylelikle hem dünyan hem de ahretin abat olur. Ömer bin Sa’d da bu vesveseye aldandı, İmam Hüseyin a.s buyurduğu gibi ne Rey mülkü nasip oldu ne tövbe edebildi yatağında karnı parçalanarak cehennemi boyladı. Gerçi İmamı katlettikten sonra tövbenin de kendisine faydası olmayacaktı, çünkü Allah’a giden yolu tıkamaya çalışanın tövbesi kabul olur mu? Yüce İslam fıkhında takiye yapmak cinayete kadar geçerlidir, iş cinayete vardığında takiye ve can korkusu söz konusu değildir. Kendi canını kurtarmak için başkasını öldüremezsin, eğer öldürürsen cinayet işlemiş olursun Mukaddes dinimizde belirlenmiş cezalara çarptırılır.
Şimdi bunca sözden sonra değerli okuyucularımız bu lanetli şeytandan nasıl kutulanacağı hakkında bilgi bekliyor. Allah’ın son, kalıcı ve kemal dini bu konuda bizi şeytanın şerrinden kurtulma yollarını açık ve kesin bir beyan ile açıklamıştır. Evvela inancını doğrultmalı inanç nedir ve hangileridir. İslam dininin temellerini oluşturan inançlar şunlardır. 1- Tevhit inancı yani Allah’ın varlığına ve birliğine akli delillere dayanarak inanmak. Yani Allah tüm kemal ve güzelliklere sahiptir. Tüm eksikliklerden münezzehtir. Zati, fiili sıfatlarını bilmek, yine selbi ve subuti sıfatlarını bilip kabul etmek.2- Adalet inancı yani Allah’ın işleri hikmet üzeredir. Allah’ın ilerinde zulüm olmadığı gibi zulme de razı olmaz. 3-Nübüvvet yani Allah teala kullarını hidayet etmesi için insanların arasından peygamberler göndermiş, bu peygamber vasıtasıyla emir ve yasaklar koymuştur. Birincisi Hz. Âdem sonuncusu Hz. Muhammed s.av dir. Bir Müslüman Hz. Muhammed peygamberin Allah’tan getirdiklerine inanmalıdır. 4-İmamet yani kıyamete kadar kalacak bu dini Allah Resulüden sonra koruyup yaşatacak masum imamlara inanmak. İmamlar 12 kişidir. Birincisi Hz. Ali a.s Sonuncusu Hz. Mehdi (Allah Zuhurunu çabuk etsin) dir. 5-Mead yani öldükten sonra insanların hesap vermek üzere diriltileceğine, iyi amel sahipleri cennete kötü amel sahipleri ise cehenneme gideceğine inanmak.
Bunlar çok özetle dinin esaslarıdır ki her Müslüman kalpten buna inanmalıdır. Birde amel yönü vardır ki buna da furuu din denir. Yani dinin amel bazındaki emirleridir. 1- Namaz bir Müslüman günde beş vakit namaz kılmalıdır.2- Oruç her Müslüman şartlara haiz olduğunda yılda bir ay (Ramazan ayının) orucunu tutmalıdır.3-Hacc Şartları haiz olan Müslüman ömründe bir kez hacc yapmalıdır. 4-Zekat mal varlığı belirli miktara ulaştığında zekat vermelidir. 5-Humus kazancının yıllık masraflarını çıktıktan sonra beşte birini dini vergi olarak müçtehitlere vermek. 6- Cihat İslam beldeleri düşmanların tecavüzüne uğradığında onları çıkarmak için savaşmak. 7-Emr-i Bil-Maruf (Müslümanlar birbirlerinden sorumlu oldukları için Allah’ın emirlerine uymaya davet etmek) 8- Nehy-i Ani-l Münker (Allah’ın yasaklarından mümin kardeşlerini sakındırmak) 9-Tevella Allah dostları ve müminleri sevme 10- Teberra Allah düşmanları ve şeytan dostlarını düşman bilmek.
Bir Müslüman bunları yapmasa bile kendisini bunlara mecbur ve mülzem bilmelidir. Bu farzları detaylarıyla yerine getiren insan şeytanla mücadelesinde yavaş, yavaş başarılı olur inşallah. Şeytanla mücadelenin zorluğunu düşünenler için Mahrum seyit bin Tavus’tan kısa bir söz naklediyorum. İlk bakışta insanda olan bu nefsi isteklere ve dünyanın lezzetlerine olan zaafı birde şeytan buna eklenirse bunlarla mücadele orantısızdır. Ama bu mücadelede Allah’ın gücünü ve O’nun c.c yardımlarını katacak olursak karşı taraftan yani kemal tarafından orantısızdır. Eğer Nefsi ve şeytan ile mücadele eden kimse Allah’ın yardımını alırsa başarılı olmayacağı imkânsızdır. Allah hepimizi nefsinin ve şeytanın esaretinden kurtarsın, kendisi bizlerin yar ve yaveri olsun.
Şeyh Arslan BAŞARAN
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: