Bugün 24 Temmuz, basın emekçilerinin bayramı.
Yani sahada birebir gazetecilik yapan, haber peşinde koşan, yazdıklarıyla kamuoyunu bilgilendiren, toplumsal sorumluluk bilincini güçlendiren gazetecilerin bayramı.Çalışan gazeteciler yıl boyunca hiç durmaksızın, çok komik ücretlere çalışır; en çok eleştirilen kişi olur, yazdığı haber hoşuna gitmeyenler tarafından sürekli hırpalanır, dışlanır, küçümsenir ve bir bayramları bile kutlanmaz.Bunun sebepleri yok değildir.Şüphesiz her gazeteci bir değildir:
Kimi ilkelidir, kimi ilkesizdir.
Kimi âdap erkân bilir, kimi bilmez.
Kimi gazeteciliğini silah olarak kullanır, kimi kullanmaz.
Kimi üç kuruşa tamah edip eğilip bükülür, kimi dik duruşundan taviz vermez.Ama tüm gazetecileri bir kefeye koyup hepsine toptan olumsuz bakmak, küçümsemek, üç kuruşluk adam muamelesi yapmak doğru değildir. Bu yüzden basın bayramı kimsenin aklına gelmez; gelenin de umurunda olmaz.Yukarıda sıraladığımız olumsuz kriterlere uyan üç beş kişiyi referans kabul etmek de yanlıştır.Bu yanlışta yine ilkeli davranan gazetecinin de suçu vardır.
Çünkü ilkeli duruş sergileyen gazeteci de kaygılar taşıdığı için gördüğü her doğruyu kaleme alamamaktadır.Hiçbir siyasetçinin güvencesi olmadığı gibi gazetecinin de güvencesi yoktur.
Kendini güvende hissetmeyen gazeteci, gördüğü olumsuzlukları dolaylı yollardan dile getirmekte; bu da etkisini yitirmesine neden olmaktadır.Sevgili okuyucular,
Bu aslında deneyimle kanıtlanmış bir realitedir:
Eğer bir kişiye hak ettiğinden fazla değer verirseniz, siz değersizleşirsiniz.Değerinizi yitirmemek için her bireye hak ettiği değeri vermeli, çok sık görünmemeli, yeri geldiğinde de tavrınızı koymalısınız.Neyse…
Gazeteci arkadaşlarımızın Basın Bayramı kutlu olsun.Yeşil Iğdır GazetesiAllahverdi Şıktaş
Yani sahada birebir gazetecilik yapan, haber peşinde koşan, yazdıklarıyla kamuoyunu bilgilendiren, toplumsal sorumluluk bilincini güçlendiren gazetecilerin bayramı.Çalışan gazeteciler yıl boyunca hiç durmaksızın, çok komik ücretlere çalışır; en çok eleştirilen kişi olur, yazdığı haber hoşuna gitmeyenler tarafından sürekli hırpalanır, dışlanır, küçümsenir ve bir bayramları bile kutlanmaz.Bunun sebepleri yok değildir.Şüphesiz her gazeteci bir değildir:
Kimi ilkelidir, kimi ilkesizdir.
Kimi âdap erkân bilir, kimi bilmez.
Kimi gazeteciliğini silah olarak kullanır, kimi kullanmaz.
Kimi üç kuruşa tamah edip eğilip bükülür, kimi dik duruşundan taviz vermez.Ama tüm gazetecileri bir kefeye koyup hepsine toptan olumsuz bakmak, küçümsemek, üç kuruşluk adam muamelesi yapmak doğru değildir. Bu yüzden basın bayramı kimsenin aklına gelmez; gelenin de umurunda olmaz.Yukarıda sıraladığımız olumsuz kriterlere uyan üç beş kişiyi referans kabul etmek de yanlıştır.Bu yanlışta yine ilkeli davranan gazetecinin de suçu vardır.
Çünkü ilkeli duruş sergileyen gazeteci de kaygılar taşıdığı için gördüğü her doğruyu kaleme alamamaktadır.Hiçbir siyasetçinin güvencesi olmadığı gibi gazetecinin de güvencesi yoktur.
Kendini güvende hissetmeyen gazeteci, gördüğü olumsuzlukları dolaylı yollardan dile getirmekte; bu da etkisini yitirmesine neden olmaktadır.Sevgili okuyucular,
Bu aslında deneyimle kanıtlanmış bir realitedir:
Eğer bir kişiye hak ettiğinden fazla değer verirseniz, siz değersizleşirsiniz.Değerinizi yitirmemek için her bireye hak ettiği değeri vermeli, çok sık görünmemeli, yeri geldiğinde de tavrınızı koymalısınız.Neyse…
Gazeteci arkadaşlarımızın Basın Bayramı kutlu olsun.Yeşil Iğdır GazetesiAllahverdi Şıktaş