Dededen toruna kebapçılık mesleği

Kilis'te 44 yıldır kebapçılık yapan Yaşar Maaşoğlu, baba tavsiyesiyle başladığı mesleğini torunu Enes Arslan'la birlikte sürdürüyor. Maaşoğlu, Kilis'e özgü Oruk kebabının püf noktalarını anlattı.

Kilis'te 1981 yılından bu yana aynı dükkanda kebap ustalığı yapan Yaşar Maaşoğlu, baba tavsiyesiyle başladığı mesleğinde 44 yılı geride bıraktı. Babasının bir kebap ustasının yanına çırak olarak vermesiyle mesleğe adım atan Maaşoğlu, o günden bu yana kebapçılıkla uğraşıyor.

''Lezzetini az yağlı kıymadan alır''

Kilis'e özgü Oruk kebabının inceliklerini anlatan Maaşoğlu, "Oruk kebabının özelliği, Kilis yöresine ait bir tabir olan 100 gram simit ile hazırlanmasıdır. Simit, köftelik bulgura yörede verilen isimdir. İçine sarımsak, kuru nane, toz biber, karabiber katılır ve yoğrulur'' dedi. Lezzetini az yağlı kıymadan aldığını belirten kebap ustası Maaşoğlu, "Bazı şehirlerde simit oranı çok olur, bazıları az koyar ama ideali budur. Kuru nane ve sarımsak da lezzeti veren önemli unsurlardır" şeklinde konuştu.

''En çok Kilis'te tutuldu"

Oruk kebabının farklı şehirlerde farklı şekillerde yapıldığını belirten Maaşoğlu, "Yağsız yapan da var, yuvarlama şeklinde yapan da. Şişte, tepside çeşit çeşit. Mesela Hatay'da salça ekleniyor'' ifadelerini kullandı. Maaşoğlu, ''Aslında Oruk kebabının patenti Suriye'ye ait ama en çok Kilis'te tutuldu" diye konuştu. Mesleğini oğlundan sonra torununa da aktardığını söyleyen Maaşoğlu, "Çırağım önce oğlumdu, şimdi torunumu yetiştiriyorum" dedi.

''Bu meslek her yerde geçerli, adeta altın bilezik"

Dedesiyle birlikte iki yıldır çalışan Enes Arslan ise ustalık yolunda ilerlediğini belirterek, "Liseden mezun olduktan sonra yaz tatilinde dedemin yanına geldim. Elimin yatkın olduğunu fark edince bu işe başladım. Dedem ve dayım Murat usta sayesinde iki yıldır bu işi sürdürüyorum. Bu meslek her yerde geçerli, adeta altın bilezik" ifadelerini kullandı.

 

İHA