Iğdır'ın son yıllarda büyük problemlerle karşı karşıya olduğunu belirten Eksik, en önemli sorunlardan birisinin de Ermenistan'daki Metzamor Nükleer Santrali olduğunu dile getirdi.
Santralin Iğdır'a 16 kilometre uzaklıkta olduğuna dikkati çeken Eksik, santralin çok ilkel bir teknolojiyle kurulduğunu ve hiçbir güvenlik sağlamadığının altını çizdi. Metsamor 1977 ve 1980 döneminde kurulmuş olan iki tane reaktörden oluşuyor ve bir tane reaktör 1987 de depremden sonra geçici bir süreliğine kapatılıyor. Maalesef tekrar diğer reaktör de kurularak faaliyete sokuluyor.
Bugün günümüzde ömrünü tamamlamış hiçbir şekilde aslında çalıştırılmaması gereken, kullanılmaması gereken, bir nükleer santral konumunda. Zaten Avrupa Konseyi’nin de kesinlikle kapatılması gerekir dediği bir nükleer santral ve bu nükleer santralin ciddi yan etkileri var, sorunları var, oluşturduğu sıkıntılar var. Bu sorun sadece Iğdır’ın sorunu değil aslında hem Türkiye’nin hem de bütün dünyayı ilgilerinden çok önemli bir sorundur. Iğdır Doğu’nun Çukuroavası ve çok verimli bir ova. Ağrı dağının eteğine kurulmuş ve mükemmel bir manzaraya, görüntüye sahip çok güzel bir ilimiz fakat son yıllarda çok ciddi anlamda büyük problemlerle karşı karşıya. Bu problemlerin başında en önemli sorunlardan bir tanesi, yanı başında 16 kilometre ilerisinde Metsamor Nükleer Santrali’nin olmasıdır. Metsamor Nükleer Santrali Ermenistan’a ait Ermenistan tarafından işletiliyor. Sınırımıza yani Iğdır iline 16 kilometre uzaklıktadır. Erivan’a da 30 kilometre uzaklıkta olduğu söyleniyor. Çok ilkel bir teknolojiyle kurulmuş olan ta Sovyet döneminde kurulmuş hiçbir güvenlik durumu sağlamayan bir nükleer santral, bir dönem kapatılmış fakat ondan sonra yine tekrardan maalesef Ermenistan’ın enerjisi ile ilgili sıkıntı olduğu nedeniyle tekrar açılmış. Bugün ciddi anlamda o çevredeki insanların yaşamını tehlikeye sokuyor. Ermenistan’ın bu çalıştırdığı nükleer santral sadece Türkiye ve Ermenistan’a değil aynı zamanda orada Azerbeycan’a İran’a ve Gürcistan’a dahi şuan etkiliyor. Şunu özellikle belirtelim, Nükleer santrallerin sadece sızıntıyla oluşturdukları bir tehlike yoktur yani nükleer radyoaktif sızıntı olduğu zaman bir problem ortaya çıkaracak tarzında bir durum yoktur. Nükleer Santraller birçok yönüyle sıkıntılar oluşturur. Bu sıkıntılarda eğer güvenlik önlemleri çok iyi alınmamışsa ve konuyla ilgili ciddi bir yaklaşımla yaklaşılmıyorsa, sorunlar daha da derinleşiyor ve artıyor. Nükleer santrallerin en önemli etkisi, insan sağlığı üzerinedir, oradaki ekolojiye, hayvan sağlığına, bitki sağlığınadır.
Çok ciddi anlamda da kansere neden olduğunu hepiniz zaten biliyorsunuz. Benim seçim bölgem olan Iğdır’da , küçük bir il olmasına rağmen total nüfusu 200 bin olmasına rağmen , maalesef kanser oranında çok ciddi artışın olduğunu gözlemliyoruz .Seçim bölgemde ,bir haftada taziye ziyaretleri gerçekleştirdiğim zaman 20 tane taziye gidiyorsak, bunun 12 13 tanesinin maalesef kanserden dolayı yaşamını getirdiklerini görüyoruz. Gencecik insanlarımızın kanser hastalığı nedeniyle yaşamları yitiyor. Daha bir hafta önce iki tane 5- 6 yaşlarında çocuğu olan bir kardeşimiz ,genç bir kadın yaşamını 30, 35’li yaşlarda yitirdi, kan kanserinden dolayı . Yine 25- 30 yaşlarında bir kadın kardeşimiz de Akciğer ve o çevre dokulara da metastaz yapan kanserden dolayı yaşamını yitirdi.
Eksik, santralin ömrünü tamamladığını ifade ederek, kapatılması gerektiğini vurguladı.
Iğdır'ın sağlık alanında da ciddi sorunlar yaşadığını savunan Eksik, çok sayıda kanser vakası olmasına rağmen yeterli düzeyde tedavi olanağı bulunmadığı için vatandaşların çevre illere veya büyükşehirlere gitmek zorunda kaldığını anlattı.
Eksik, Tepemizde, Türkiye’nin tepesinde Ermenistan halkının, Azerbaycan, Gürcistan, Iran halklarının tepesinde bir nükleer bomba var. Bu nükleer felaket açısından, herkesin sorumlulukla yaklaşması gerekmektedir.
Ciddi önlemlerin alınması için gerekli baskının yapılması ve uluslararası düzeyde, komşuluk ilişkileri düzeyinde yürütülmesi gerektiğini, barışın, ortak yaşamın inşa edilmesi için halklar arasında köprüler kurularak, sağlık gibi, yaşamak gibi siyaset üstü konuların dikkate alınarak ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğini ve artık kavgaların bırakılıp insanların, doğanın sağlığını, yaşamını güzelleştirecek önlemler alması gerektiğini öneriyoruz.
