Tarih Bölüm Başkanı Doç. Dr. Cengiz Atlı’nın moderatörlüğünü yaptığı panele çok değerli iki konuşmacı katıldı. Doğu Cephesi Komutanı Kazım Karabekir Paşa’nın küçük kızı Timsal Karabekir Yıldıran ile Millî Mücadelenin önemli kahramanlarından, bölgemiz için de ayrı bir önemi olan Cenubî Garbî Kafkas Hükumeti Dahiliye Nazırı ve TBMM ilk dönem Milletvekili Ali Rıza Ataman’ın yeğeni Gülsen Ataman panelin konuğuydular.
Timsal Karabekir, babası Kazım Karabekir’in hatıralarında Osmanlı Devleti’nin son yıllarını ve çekilen sıkıntıları anlattı. Kazım Karabekir'in çocukluk yıllarından başlayarak kesitler sunan Timsal Karabekir Yıldıran, "Çanakkale Savaşlarının, dünya tarihinde bir benzeri görülmemiştir. Yedi düvel
Çanakkale'ye Türkü boğmak üzere geldi. Neden geldiğini, kimle savaşacağını bilmeyen İngiliz safındaki Müslüman askerler, Ezan okunduğu zaman namaza durmuş, Türk askerini de namazda olduğunu görünce, "Öldürülen benim din kardeşimdir" demiştir. Müslüman kardeşlerine silah çekmeyen Hintli
Müslümanlar, İngilizler tarafından kurşuna dizilmişlerdi.
Çanakkale Savaşları esnasında askerin sabah şekersiz üzüm hoşafı, öğlen yemeği yok ve akşam yağlı buğday çorbasından oluşan yemek menüsüne değinen Timsal Karabekir Yıldıran, "Bu vatanın nasıl kazanıldığını bilmeyenlere ya da anlamak istemeyenlere anlatmak şehitlerimize olan vicdan borcumuzdur." "Vatanımızın her yerinden akın akın Çanakkale'de ölmeye koştular. Bugün bizim burada mutlu yaşamamız için canını verdiler" dedi.
Kazım Karabekir Paşa'nın dünyaya geldiği 1882'li yıllarda Anadolu topraklarında Ermenilerle Türklerin kardeş ilişkileri içerisinde yaşadığını, Sonrasında menfaatleri gereği Ermenilerin Türk düşmanı olarak hareket ettiklerini ifade etti. Kazım Karabekir'in Erzurum'da yaşanan Ermenilerin
zulmünü anlatan bir hatırasını aktaran Timsal Karabekir Yıldıran, Kazım Karabekir'in anılarında; "Erzurum'a, zaten biraz daha geç kalsaydık ortada kurtaracak can bulamayacaktık. O kadar yaklaştık ki insanların dişlerini görecek mesafedeydik gülerek beni karşılıyorlar. Daha da yaklaştığım zaman
anlayamadım hiçbiri kımıldamıyordu bu insanların. Daha da yaklaştığım zaman dehşetle gördüm ki her biri Ermeniler tarafından canlı canlı birer kazığa oturtulmuştu ve öyle can vermişlerdi. Allah benim gözümün gördüklerini dünya üzerinde kimseye göstermesin" ifadeleriyle yaşanan zulmü anlattığını
söyledi. Savaş yıllarında ortada kalan Ermeni çocuklarına sahip çıktığını ve Trabzon'da Amerikalıların açtığı Ermeni yetimhanesine gönderdiğini ve onlara da babalık yaptığını kaydeden Timsal Yıldıran Karabekir, Kazım Karabekir'in, Ermeni yetimleri tarafından yetimler babası Kahraman Kazım Karabekir
diye vasıflandırıldığını sözlerine ekledi.
Kazım Karabekir’in Ermeni yetimleri dışında 6000 Müslüman yetime de babalık yaptığını ve bu sayede 6000 abi ve ablasının olduğunu kimsenin kendisi kadar kardeşi bulunmadığını ve bundan çok gurur duyduğunu bildirdi.
"Kazım Karabekir, daha çocukken Rus işgalindeki Kars’ı kurtarmayı kafaya koyduğunu, yıllar sonra Kars’ı düşmandan kurtardıktan sonra Kars kalesine çekilen Al sancağı vefat ettiğinde tabutuna sardıklarını fotoğraflar eşliğinde anlattı.
Gülsen Ataman ise babası Mehmet Ataman’ın kendisi çok küçük yaştayken vefat ettiğini ve amcası Ali Rıza Ataman’ın kendilerine babalık ettiğini söyledi. Bölgenin kalkınması için çok çalıştığını sözlerine ekledi.
Yoğun ilginin olduğu konferansın ardından Iğdır Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Emin Erdem, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şadi Eren, Iğdır'a gelerek tarih bilinci kazandıran bir konferans verdiklerinden dolayı teşekkür ederek konuklara plaket takdim ettiler.
Genel Haber
Yayınlanma: 09 Nisan 2016 - 00:00
Dünü Unutma ki Yarına Hakkın Olsun
Iğdır Üniversitesi Sosyal Tarih Topluluğu’nun tarafından “Dünü Unutma ki Yarına Hakkın Olsun” başlıklı panel düzenlendi.
Genel Haber
09 Nisan 2016 - 00:00
İlginizi Çekebilir