Bornova Atatürk Stadyumu, Hakem Konferans Salonundaki panel Kuran'ı Kerim tilaveti ile başladı. Açılış konuşmasını panele ev sahipliği yapan Bayraklı Ehl-i Beyt Cami İmamı H. Rahman Karanlık gerçekleştirdi.
Karanlık, Peygamber Efendimizin (saa) bizlere bırakmış iki ağır emaneti olan Kur'an ve Ehlibeyt'inin (as) birbirlerinden ayrılamayacağını belirterek “Birileri vardır ki onların kalpleri tertemizdir ve
Kur'an'ı tam mansıyla ancak bu temiz kalpli insanlar anlayabilirler. Peki bunlar kimdir? Bu mutahhar insanlar Peygamber Efendimizin (saa) emaneti olan Ehl-i Beyt'tir.(as)” diye konuştu. Rahman Karanlık'ın ardından sunucu ilk olarak panel yöneticisi olan Ehlibeyt Alimleri Birliği Genel Sekreteri Kadir Akaras'ı sahneye davet etti.
Kadir Akaras, panele katılanlara ve dinleyicilere teşekkür ettikten sonra Peygamber Efendimize (saa) salat ve selam getirmenin faziletinden bahsederek aslında her kişinin Hz. Muhammed'e (saa) salat ve selam getirmekle borçlu olduğunu anlattı.
Akaras, yapmış olduğu kısa konuşmanın ardından salavatlar eşiliğinde panelistleri yerlerine oturmaları için sahneye davet etti. İlk konuşmacı olan İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde İslam Hukuku Öğretim Görevlisi olan Prof. Dr. Hüseyin Hatemi' ye verildi. Prof. Dr. Hüseyin Hatemi, Adem'den Hatem'e kadar tüm Peygamberlerin tek bir Dinin tebliğcileri olduklarını ve bu Dinin esasının da sevgi olduğunu ifade etti. “Bize iyiyi ya da kötüyü seçme iradesi verilmiştir ve emredilmiştir ki her namazda Fatiha suresini okuyun” diyen Profesör Hatemi, Fatiha suresinin 5 ve 6 numaralı ayetlerinde “Bize doğru yolu göster, nimetlendirdiğin kişilerin yolunu” kısmından kastın Ehlibeyt (as) olduğunu açıkladı.
Prof. Dr. Hatemi'nin ardından söz alan Cem Vakfı Alevi Din Hizmetleri Başkanı Ali Yüce Dede, 57 tane İslam ülkesi olmasına rağmen Kuran'ı okunduğu fakat anlaşılmadığını dile getirdi.
Ali Yüce Dede, Kuran'ı yanlarında taşıyıp Ondan bu kadar uzak kalınması ve yaşanmasından kaynaklı üzüntüsünü dile getirerek sadece bu yüce kitabı güzel sesle okuyanların değil onu en güzel
şekilde anlayıp idrak edebilen kişilerinde ön plana çıkarılması gerektiğini savundu.
Ali Yüce'nin ardından söz hakkı verilen kişi panelin tek bayan katılımcısı olan Araştırmacı Yazar Meryem Karanlık Uruş oldu. Sözlerine teşekkürle başlayan Meryem Karanlık Uruş, Kur'an' Kerim'de Hz. Peygamberimizin ve Onun Ehli Beyt'i hakkında birçok ayetin var olduğunu belirterek, “Kur'an var olduğunu müddetçe Peygamberin amelleri ve ahlakı da var olacaktır.” dedi.
Araştırmacı yazar Uruş'tan sonra söz Ege Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekan yardımcısı Prof. Dr. Rıza Savaş'a verildi. “Elimizde bir metin olarak Kuran'ın olduğunu ve bunu bize getirenin Rasulullah (saa) var.” diyen Prof. Dr. Savaş, Peygamberin (saa) daha iyi neler yapılabilir diye sordu. Prof. Dr. Savaş, Peygamber Efendimiz (saa) hakkında binlerce kitap yazıldığını fakat en güzel eserlerin gayrimüslimler tarafından yazıldığını belirtti. Ayrıca “Peygamberler hata yapmışlardır” diye konuşan Savaş, bazı ayetleri sadece Ehlibeyt ile ilişkilendirerek ayetin batini ve zahiri manasının kısıtlanıldığını ifade edince salondaki bazı dinleyicilerin tepkisini çekti. Dinleyicilerin bir kısmı Prof. Dr. Savaş'ın konuşması sırasında konferans salonunu terk etti. Rıza Savaş'ın ardından son sözü söylemek üzere el Mustafa Üniversitesi Öğretim Üyesi Adil Mevlai'ye sıra verildi. Adil Mevlai, Prof. Dr. Savaş'ın ayetlerin manasının kısıtlanıldığını söylemesi üzerine ilmi ve senedi
delilleri dinleyicilere okuyarak ve kaynak vererek ispatladı. Taberi ve Suyiti gibi pek çok büyük ve fazilet sahibi Ehli Sünnet aliminin kabul ettiği konularda çalışmalar yapıldığını ifade etti.
Panel katılımcılara hediye edilen Kur'an'ı Kerim'in ve yiyecek ikramının dağıtılmasının ardından son buldu.
Karanlık, Peygamber Efendimizin (saa) bizlere bırakmış iki ağır emaneti olan Kur'an ve Ehlibeyt'inin (as) birbirlerinden ayrılamayacağını belirterek “Birileri vardır ki onların kalpleri tertemizdir ve
Kur'an'ı tam mansıyla ancak bu temiz kalpli insanlar anlayabilirler. Peki bunlar kimdir? Bu mutahhar insanlar Peygamber Efendimizin (saa) emaneti olan Ehl-i Beyt'tir.(as)” diye konuştu. Rahman Karanlık'ın ardından sunucu ilk olarak panel yöneticisi olan Ehlibeyt Alimleri Birliği Genel Sekreteri Kadir Akaras'ı sahneye davet etti.
Kadir Akaras, panele katılanlara ve dinleyicilere teşekkür ettikten sonra Peygamber Efendimize (saa) salat ve selam getirmenin faziletinden bahsederek aslında her kişinin Hz. Muhammed'e (saa) salat ve selam getirmekle borçlu olduğunu anlattı.
Akaras, yapmış olduğu kısa konuşmanın ardından salavatlar eşiliğinde panelistleri yerlerine oturmaları için sahneye davet etti. İlk konuşmacı olan İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde İslam Hukuku Öğretim Görevlisi olan Prof. Dr. Hüseyin Hatemi' ye verildi. Prof. Dr. Hüseyin Hatemi, Adem'den Hatem'e kadar tüm Peygamberlerin tek bir Dinin tebliğcileri olduklarını ve bu Dinin esasının da sevgi olduğunu ifade etti. “Bize iyiyi ya da kötüyü seçme iradesi verilmiştir ve emredilmiştir ki her namazda Fatiha suresini okuyun” diyen Profesör Hatemi, Fatiha suresinin 5 ve 6 numaralı ayetlerinde “Bize doğru yolu göster, nimetlendirdiğin kişilerin yolunu” kısmından kastın Ehlibeyt (as) olduğunu açıkladı.
Prof. Dr. Hatemi'nin ardından söz alan Cem Vakfı Alevi Din Hizmetleri Başkanı Ali Yüce Dede, 57 tane İslam ülkesi olmasına rağmen Kuran'ı okunduğu fakat anlaşılmadığını dile getirdi.
Ali Yüce Dede, Kuran'ı yanlarında taşıyıp Ondan bu kadar uzak kalınması ve yaşanmasından kaynaklı üzüntüsünü dile getirerek sadece bu yüce kitabı güzel sesle okuyanların değil onu en güzel
şekilde anlayıp idrak edebilen kişilerinde ön plana çıkarılması gerektiğini savundu.
Ali Yüce'nin ardından söz hakkı verilen kişi panelin tek bayan katılımcısı olan Araştırmacı Yazar Meryem Karanlık Uruş oldu. Sözlerine teşekkürle başlayan Meryem Karanlık Uruş, Kur'an' Kerim'de Hz. Peygamberimizin ve Onun Ehli Beyt'i hakkında birçok ayetin var olduğunu belirterek, “Kur'an var olduğunu müddetçe Peygamberin amelleri ve ahlakı da var olacaktır.” dedi.
Araştırmacı yazar Uruş'tan sonra söz Ege Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekan yardımcısı Prof. Dr. Rıza Savaş'a verildi. “Elimizde bir metin olarak Kuran'ın olduğunu ve bunu bize getirenin Rasulullah (saa) var.” diyen Prof. Dr. Savaş, Peygamberin (saa) daha iyi neler yapılabilir diye sordu. Prof. Dr. Savaş, Peygamber Efendimiz (saa) hakkında binlerce kitap yazıldığını fakat en güzel eserlerin gayrimüslimler tarafından yazıldığını belirtti. Ayrıca “Peygamberler hata yapmışlardır” diye konuşan Savaş, bazı ayetleri sadece Ehlibeyt ile ilişkilendirerek ayetin batini ve zahiri manasının kısıtlanıldığını ifade edince salondaki bazı dinleyicilerin tepkisini çekti. Dinleyicilerin bir kısmı Prof. Dr. Savaş'ın konuşması sırasında konferans salonunu terk etti. Rıza Savaş'ın ardından son sözü söylemek üzere el Mustafa Üniversitesi Öğretim Üyesi Adil Mevlai'ye sıra verildi. Adil Mevlai, Prof. Dr. Savaş'ın ayetlerin manasının kısıtlanıldığını söylemesi üzerine ilmi ve senedi
delilleri dinleyicilere okuyarak ve kaynak vererek ispatladı. Taberi ve Suyiti gibi pek çok büyük ve fazilet sahibi Ehli Sünnet aliminin kabul ettiği konularda çalışmalar yapıldığını ifade etti.
Panel katılımcılara hediye edilen Kur'an'ı Kerim'in ve yiyecek ikramının dağıtılmasının ardından son buldu.
