Atatürk caddesi Zübeyde hanım bulvarında yapılan basın açıklamasını
dernek başkanı Efraim Güven Tabak, “Iğdır'da birkaç yıldır aleni olarak
yapılan KPSS yolsuzluğunu ortaya çıkaran Cumhuriyet Başsavcılığına
Eğitim emekçileri olarak teşekkür ediyoruz.İlimizde Türkiye geneli
yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavında kopya skandalı yaşanmıştır. Ülke
genelinde örgütlenen bir çete, savcılığın özel takibi sonucu ortaya
çıkarılmıştır.
Sınav sorularının ülke geneline yayıldığını hem emniyet, hem de savcılık tespit etmişken ÖSYM'nin bu konu hakkında sessiz kalması ise kabul edilebilir bir durum değildir. ÖSYM, öğretmen adaylarının emeklerini yok saymamalıdır.” dedi. ÖSYM Başkanı Sayın Ünal Yarımağan'ın 'olay münferit bir olaydır, sınavın iptali söz konusu değildir.' açıklaması yapması vahim bir durumdur diyen Tabak açıklamasını şöyle sürdürdü: “Yani ÖSYM hem Emniyetin, hem de Savcılığın bu tespitlerini görmezden gelerek hukuku da görmezden gelmektedir.
Ayrıca şebekenin yaklaşık olarak 1000 kişiye soru dağıttığı gerçeği ortada iken Sayın Yarımağan'ın bu olayı münferit bir olay olarak görmesini devleti koruma refleksi olarak görüyoruz. Devleti korumak adına hukuku hiçe saymasını ise kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Sınava giren tüm adayların mağdur edildiğini, bu mağduriyetlerinin giderilmesi için sınavın iptal edilmesini istiyoruz. Ayrıca adayların mağdur olmasına sebep olan ÖSYM'nin ise gerekli önlemleri almadığı için herkesi bireysel olarak ÖSYM'yi dava etmeye çağırıyoruz.
Adayların bu haklarını kullanılması gerektiğini kamuoyu ile paylaşmakta yarar olduğunu görmekteyiz. ÖSYM, bu sınavın maddi külfetini hesaba katarak adayların mağduriyetini görmezden gelmemelidir. Unutulmamalıdır ki maliyeti ne olursa olsun sınavda tek bir kişi bile mağdur olmuşsa genel eşitlik ilkesi ihlal edildiğinden bu sınavın derhal iptal edilmesi kaçınılmaz bir gerçekliktir.
Yine bilinmelidir ki: bu tür hileli yollarla atanma yolunu seçen öğretmen adaylarını ve diğer memur guruplarını bu arayışlara asıl iten sebepler üzerinde de düşünülmelidir. Aslında ortaya çıkan bu olayı bir takım insanların kişisel zafiyetlerinin ötesinde, sosyal bir patlama olarak değerlendiriyoruz.Bu şebekenin türemesine zemin oluşturan asıl neden, maalesef ülkenin içinden çıkılmaz duruma gelen eğitim anlayışıdır.
Yıllarca emek verip, üniversiteden mezun olduktan sonra öğretmen adaylarının ve diğer memur gurubu adaylarının tabii tutulduğu bu sınav sistemi, kangrenleşen eğitim sistemin iflasını göstermektedir.Böylesi haksız bir sınavda bile eşitliğin olmaması ve eşitsizliğe göz yumulmasını ise üzerinde düşünmemiz gereken önemli bir nokta olarak görmekteyiz. Başta ÖSYM olmak üzere herkesi duyarlı olmaya çağırıyoruz ve diyoruz ki bu mağduriyetin giderilmesinin tek yolu var o da: KPSS'nin iptal edilmesidir.”
Sınav sorularının ülke geneline yayıldığını hem emniyet, hem de savcılık tespit etmişken ÖSYM'nin bu konu hakkında sessiz kalması ise kabul edilebilir bir durum değildir. ÖSYM, öğretmen adaylarının emeklerini yok saymamalıdır.” dedi. ÖSYM Başkanı Sayın Ünal Yarımağan'ın 'olay münferit bir olaydır, sınavın iptali söz konusu değildir.' açıklaması yapması vahim bir durumdur diyen Tabak açıklamasını şöyle sürdürdü: “Yani ÖSYM hem Emniyetin, hem de Savcılığın bu tespitlerini görmezden gelerek hukuku da görmezden gelmektedir.
Ayrıca şebekenin yaklaşık olarak 1000 kişiye soru dağıttığı gerçeği ortada iken Sayın Yarımağan'ın bu olayı münferit bir olay olarak görmesini devleti koruma refleksi olarak görüyoruz. Devleti korumak adına hukuku hiçe saymasını ise kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Sınava giren tüm adayların mağdur edildiğini, bu mağduriyetlerinin giderilmesi için sınavın iptal edilmesini istiyoruz. Ayrıca adayların mağdur olmasına sebep olan ÖSYM'nin ise gerekli önlemleri almadığı için herkesi bireysel olarak ÖSYM'yi dava etmeye çağırıyoruz.
Adayların bu haklarını kullanılması gerektiğini kamuoyu ile paylaşmakta yarar olduğunu görmekteyiz. ÖSYM, bu sınavın maddi külfetini hesaba katarak adayların mağduriyetini görmezden gelmemelidir. Unutulmamalıdır ki maliyeti ne olursa olsun sınavda tek bir kişi bile mağdur olmuşsa genel eşitlik ilkesi ihlal edildiğinden bu sınavın derhal iptal edilmesi kaçınılmaz bir gerçekliktir.
Yine bilinmelidir ki: bu tür hileli yollarla atanma yolunu seçen öğretmen adaylarını ve diğer memur guruplarını bu arayışlara asıl iten sebepler üzerinde de düşünülmelidir. Aslında ortaya çıkan bu olayı bir takım insanların kişisel zafiyetlerinin ötesinde, sosyal bir patlama olarak değerlendiriyoruz.Bu şebekenin türemesine zemin oluşturan asıl neden, maalesef ülkenin içinden çıkılmaz duruma gelen eğitim anlayışıdır.
Yıllarca emek verip, üniversiteden mezun olduktan sonra öğretmen adaylarının ve diğer memur gurubu adaylarının tabii tutulduğu bu sınav sistemi, kangrenleşen eğitim sistemin iflasını göstermektedir.Böylesi haksız bir sınavda bile eşitliğin olmaması ve eşitsizliğe göz yumulmasını ise üzerinde düşünmemiz gereken önemli bir nokta olarak görmekteyiz. Başta ÖSYM olmak üzere herkesi duyarlı olmaya çağırıyoruz ve diyoruz ki bu mağduriyetin giderilmesinin tek yolu var o da: KPSS'nin iptal edilmesidir.”