Şap hastalığını hakkında bilgi veren Serdar AKUŞ ‘’Şap, zoonoz (havanlardan insanlara bulaşabilen) karakterli viral bir hastalıktır. Son derece bulaşıcı seyirlidir ve görüldüğü hayvan türlerinin (gıda kaynağı) olması nedeniyle, ekonomik, siyasi, ticari olarak etkileyici sonuçları da olmaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığımızca yürütülen düzenli aşılamalar ile kontrolü büyük ölçüde sağlanmış olsa da; Asya ülkeleri ile olan uzun karasal sınırlarımız olması ne yazık ki hastalığın tamamen ortadan kalkmasını engellemektedir. Yabani hayvanların da bulaşmada etken olması sebebiyle, hastalığın tamamen kontrol altına alınması neredeyse imkânsız hale gelmektedir.
Ermenistan büyük tehlike!:
“Hastalığın bulaşmasında komşularımızın durumuna ilimiz genelinde bakıldığında, İran ve Nahcıvan ile olan sınırımızda bulunan Kazım Karabekir Tarım işletmesinde son yıllarda şap mihrakı çıkmaması da dikkate alınarak, sorunun kaynağının en uzun karasal sınırımız olan ve alınan bilgilere göre hastalıklarla mücadelenin etkin olarak yapılmadığı Ermenistanın ilimize bulaşmada büyük etken olduğu anlaşılmaktadır.Söz konusu sınırımızda iki ülkenin yerleşim yerleri ve otlak alanlarının birbirine yakın olması ve yoğun yabani hayvan hareketleri bulaşma riskini arttırmaktadır. İlimiz için Metzamor Nükleer santralinin verdiği zarar kadar önemli bir durumdur aslında. Ermenistandan ülkemize bulaşabilecek şap ve benzeri zoonoz hastalıklar; bulaşmanın hava yoluylada olabildiği, bu tür hastalıklarda bulaşma mesafesinin 30-40 kilometreye kadar ulaşması tehlikenin büyüklüğünü gözler önüne sermektedir.
Tüm zorluklara rağmen ülkemiz ve hatta dünyanın gerçeği olan Şap hastalığı ile mücadelede alınması gereken önlemler vardır elbette” dedi.
Şap hastalığından korunmak için yapılması gerekenler hakkında da bilgi veren Serdar AKUŞ ‘’Düzenli olarak aşılamaların dikkatle yürütülmesi, aşılanmamış hayvanların işletmelerden çıkışına izin verilmemesi, nakillerde bölgesel olarak kontrol ve denetim istasyonları oluşturulması, bazı stratejik istasyonlarda karantina alanları ve/veya et kombinalarının oluşturulması, riskli dönemlerde canlı hayvan nakillerini üst düzey önlemlerle takip edilmesi, karantina bölgesindeki süreyi tamamlamamış olan hiçbir hayvanın çıkışına izin verilmemesi alınacak ilk önlemlerdir. Yine hastalığın tespit edildiği yerlerde belirlenen karantina süreci ve tedbirlerine yetiştiricilerimiz ve celeplerimizce de gereken hassasiyetin gösterilmesi bu hastalığın ortadan kaldırılabilmesi açısından büyük önem taşımaktadır .Önlem alınmadığı taktirde, Ülkemizde ilk olarak 1914 yılında rastlanan ‘’şap hastalığı’’ tehlikesi hakkında uzun yıllar konuşulabilir’’ dedi.
