Genel

Hanlar Şehri Hankendi

Tarihte hanların yaşadığı Hankendi, özgürlüğüne kavuştuktan sonra kapılarını yeniden ziyaretçilere açmaya başladı.

On binden fazla vatandaşın yaşamaya başladığı şehirde yapılaşma tüm hızıyla sürüyor. Devlet daireleri, oteller, müzeler, spor salonları ve stadyum gibi onlarca yatırım birbiri ardına hayata geçiriliyor.

Karabağ’ın başkenti konumundaki en büyük şehir olan Hankendi’nde kurulan Karabağ Üniversitesi, bölgeye ayrı bir canlılık kazandırıyor.

Yaklaşık 5 bin öğrencisiyle Karabağ’ın kalbinde kurulan bu ilim merkezi, gençlerden yoğun ilgi görüyor. Üniversitede Karabağ dışından gelen 2.500 öğrenci eğitim alıyor; dersler, seçilmiş ve alanında yetkin akademisyenler tarafından veriliyor.

Spor, Karabağ’ın vazgeçilmez bir parçası olmayı sürdürüyor. Karabağ Futbol Takımı, şehir stadyumunun tamamlanmasının ardından Hankendi’ne taşınacak.

Maçların burada oynanmaya başlanmasıyla birlikte bölgedeki hareketlilik ve ekonomik canlılık büyük ölçüde artacak.

Güzel bir tesadüf olarak, Hankendi Stadyumu’nun yüklenici firması Iğdırlı iş insanı Nizamettin Taşbağ’a ait. Stadyumda çalışmalar son aşamaya gelmiş durumda.

Yoğun bir çalışma temposunun yaşandığı Hankendi’nde muhteşem bir şehirleşme süreci dikkat çekiyor. Sokaklar pırıl pırıl, yeni açılan kafe ve restoranlar ışıl ışıl. İnsanlar birbirine karşı son derece saygılı, samimi ve adeta yıllar sonra hasret giderircesine bir sevgi ortamı hâkim.

Hankendi ve çevre şehirlerde yaptığımız ziyaretlerde halkla sohbet etme imkânı da bulduk. Herkesin dilinde aynı cümle yankılanıyordu:

“Allah şehitlerimizin ruhunu şad etsin, gazilerimizin ömrünü uzun etsin, Başkomutanımız İlham Aliyev’i var etsin. Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayetli duruşu sayesinde bugün doğduğumuz topraklardayız. Bizlere bu kutlu zafer duygusunu yaşattıkları için ne kadar teşekkür etsek azdır.”

Karabağ’ın tüm şehirlerini birbirine bağlayan otoyollar büyük bir hızla yapılıyor.

Yapılan yollar, kamu binaları ve konutlar son derece kaliteli işçilikle inşa edilirken, her projede Türk şirketlerinin emeği ve izleri dikkat çekiyor.

Altyapıdan yapı malzemelerine kadar birçok ihtiyaç da Türkiye’den temin ediliyor.

Bölgede henüz yapılaşma tam olarak tamamlanmadığı için misafirleri ağırlayacak yeterli altyapı bulunmuyor. Otoyollar, tüneller ve viyadüklerin yapımı sürdüğünden bölgeye girişler şimdilik sınırlı sayıda kişiyle kısıtlı.

Ayrıca mayın temizliği çalışmaları da tam olarak bitmediği için yerli ve yabancı turistlerin bölgeyi ziyaret etmesi izne tabi. Ağdam sınırında kimlik kontrolü yapılıyor ve sadece izni olanların geçişine izin veriliyor. Bu izinler internet üzerinden alınabiliyor.

İzlenimim şudur: “Karabağ, Azerbaycan’dır” sloganı artık sadece bir söz değil, hayata geçirilen bir gerçek haline geliyor.

Azerbaycan ne kadar gelişiyorsa, Karabağ da o kadar hızla güzelleşiyor.

Asıl zafer işte budur.