İkinci yılına giren Iğdır küçük Millet Meclisi 6 Kasım 2010 Cumartesi günü Iğdır Sanayi ve Ticaret Odası meclis salonunda saat 13.00’da toplandı. Sivil toplum örgütü temsilcileri, kanaat önderleri ve siyasi parti temsilcilerinin iştirak ettiği IkMM bu ay kendi belirlediği ve Çevre Orman İl Müdürü Taner Tazgün’ün bir sunum yaptığı yerel konu “Iğdır’ın Hava Kirliliği Sorunu” ele alındı. TkMM merkezinin belirlemiş olduğu genel konu olarak ta “Türban ve Kamusal Alan” konusunda katılımcılar görüş ve önerilerde bulundular.
İl temsilciliğini Doğuş gazetesi sahibi Murat Akkuş’un yaptığı IkMM’de açılış konuşmasını yapan Akkuş, TkMM’ler hakkında kısa bilgi verdikten sonra her ay bir sivil toplum kuruluşu temsilcisinin oturumu idare etmesi kuralına binaen Pozitif Düşünce Platformundan Dr. Mehmet Kum’u oturumu yönetmesi için divana davet etti.
Pozitif Düşünce Platformundan Dr. Mehmet Kum’un yönettiği IkMM toplantısında ilk olarak yerel konu olarak belirlenen “Iğdır’ın Hava Kirliliği Sorunu” konusu konuşuldu.
Bu konu ile ilgili olarak foruma davet edilen Çevre ve Orman İl Müdürü Taner Tazegün’e söz verildi. Katılımcılara doyurucu bir sunum yapan Müdür Tazegün özetle şunları söyledi;
“İlimizin çevre sorunlarının başında hava kirliliği gelmektedir. Coğrafi konum itibariyle, çanak şeklinde bir görünüm arz eden Sürmeli Çukuru üzerinde yerleşik bulunan etrafı dağlarla çevrili olan İlimizde özellikle kış aylarında ısınma amaçlı kullanılan katı yakıtlar ve yetersiz hava akımı nedeniyle zaman zaman sınır değerler üzerinde hava kirliliği gerçekleşmektedir. Arz edilen hava kirliliğinin önüne geçmek üzere İlimiz mutlaka doğalgaza kavuşturulmalıdır. İlimizde kükürt dioksit oranı standartların altında fakat partikül oranı ise tam aksine standartların çok üzerindedir. Bu durumda gösteriyor ki kaliteli kömür yakmakta ve yakım tarzında yanlışlıklar söz konusudur.
İlimiz 2006 yılında alınan hava kirlilik ölçüm cihazı ile kirlilik oranı ölçülmektedir. Bu ölçümler ile maalesef Iğdır’ın kirlilik oranı 1. Sınıf kirli iller arasında gözükmektedir. Kurumumuz gerekli denetim ve incelemelerini yapmaktadır. Ancak toplum top yekün konu hakkında bilinçlenerek durumun vahametini anlayarak tedbirlere uyulmalıdır. Vatandaşlarımız Açık alanda kömür satanları, lastik yakanları vb. kurallara uymayanları güvenlik güçlerine ve müdürlüğümüze bildirmeliler ” dedi.
Daha sonra söz alan katılımcılar merak ettikleri konuları Müdür Tazgün’e sorarak bilgi edindiler. Katılımcı STK’lar Çevre ve Orman İl Müdürü Taner Tazgün’ün verdiği bilgiler ışığında ilimizde hava kirliğinin önlenmesi için aşağıdaki önerileri ortak görüş olarak belirlediler.
İlimize doğalgaz’ın gelmesi için hükümete ve siyasilerimize üzerlerine düşeni yapmaları hususunda toplumsal istek dillendirilmelidir.
Apartman sakinleri sertifikası olmayan kalorifer yakıcısı tutmamalıdırlar. İlimizde maalesef kalorifer yakımı konusunda hiçbir bilgisi olmayan bir Nahcıvanlı 5-6 apartmana birden bakıyor. Bu duruma müsaade edilmemeli ya da gerekirse bu şahıslara halk eğitim bünyesinde eğitim verilmelidir. Yeni kömürü iyice yanmamış eski kömürün üstüne atan bilinçsiz yakıcılar sağlığımızla oynamaktadırlar.
-Türkiye’nin Hava Kirliliğinde ilk sırada yer alan ilimizde Sağlığımız için apartman bacalarına filtre takılması da düşünülebilir bir konu olmalıdır. Açık kömür satanlar veya çuvalların üstünde bilinen adres vs. imalat yazısı bulunmayanlar, lastik ve çöp yakanlar derhal ihbar edilmelidir.
Kömür yakımında kaliteli ve ithal kömür tercih edilmeli. Çok gerekemedikçe vatandaşlarımız sobalarını yakmamalılar. Günün her saati sobaların yakılması gerekmez. Kapıyı pencereyi açtıracak düzeyde sobalar yakılmamalı.
İl Çevre ve Orman Müdürlüğümüz tarafından kalorifer yakıcıları ve apartman yöneticileri başta olmak üzere kültür merkezinde hava kirliliği konusunda yapılması gerekenler ile ilgili geniş katılımlı bilgilendirme toplantıları düzenlenmeli. Ayrıca okullarımızda da bu tür toplantılar yapılarak öğrenciler bilinçlendirilmelidir.
TkMM merkezinin belirlemiş olduğu genel konu “Türban ve Kamusal Alan” konusunda görüş ve öneriler sunuldu.
25 yıl önce Türkiye’nin türban sorununun olmadığına işaret eden katılımcılar özgürlüklere karşı olmadıklarının altını çizdiler. İki katılımcı her alanda türbana serbestiyet getirilmesini savunurken, bir katılımcı sadece üniversitelerde izin verilmesini söyledi, diğer katılımcılar türbanının ülke gündemine sonradan getirildiğini belirterek müsaade edilmemesi hususunda görüş beyan ettiler.
İl temsilciliğini Doğuş gazetesi sahibi Murat Akkuş’un yaptığı IkMM’de açılış konuşmasını yapan Akkuş, TkMM’ler hakkında kısa bilgi verdikten sonra her ay bir sivil toplum kuruluşu temsilcisinin oturumu idare etmesi kuralına binaen Pozitif Düşünce Platformundan Dr. Mehmet Kum’u oturumu yönetmesi için divana davet etti.
Pozitif Düşünce Platformundan Dr. Mehmet Kum’un yönettiği IkMM toplantısında ilk olarak yerel konu olarak belirlenen “Iğdır’ın Hava Kirliliği Sorunu” konusu konuşuldu.
Bu konu ile ilgili olarak foruma davet edilen Çevre ve Orman İl Müdürü Taner Tazegün’e söz verildi. Katılımcılara doyurucu bir sunum yapan Müdür Tazegün özetle şunları söyledi;
“İlimizin çevre sorunlarının başında hava kirliliği gelmektedir. Coğrafi konum itibariyle, çanak şeklinde bir görünüm arz eden Sürmeli Çukuru üzerinde yerleşik bulunan etrafı dağlarla çevrili olan İlimizde özellikle kış aylarında ısınma amaçlı kullanılan katı yakıtlar ve yetersiz hava akımı nedeniyle zaman zaman sınır değerler üzerinde hava kirliliği gerçekleşmektedir. Arz edilen hava kirliliğinin önüne geçmek üzere İlimiz mutlaka doğalgaza kavuşturulmalıdır. İlimizde kükürt dioksit oranı standartların altında fakat partikül oranı ise tam aksine standartların çok üzerindedir. Bu durumda gösteriyor ki kaliteli kömür yakmakta ve yakım tarzında yanlışlıklar söz konusudur.
İlimiz 2006 yılında alınan hava kirlilik ölçüm cihazı ile kirlilik oranı ölçülmektedir. Bu ölçümler ile maalesef Iğdır’ın kirlilik oranı 1. Sınıf kirli iller arasında gözükmektedir. Kurumumuz gerekli denetim ve incelemelerini yapmaktadır. Ancak toplum top yekün konu hakkında bilinçlenerek durumun vahametini anlayarak tedbirlere uyulmalıdır. Vatandaşlarımız Açık alanda kömür satanları, lastik yakanları vb. kurallara uymayanları güvenlik güçlerine ve müdürlüğümüze bildirmeliler ” dedi.
Daha sonra söz alan katılımcılar merak ettikleri konuları Müdür Tazgün’e sorarak bilgi edindiler. Katılımcı STK’lar Çevre ve Orman İl Müdürü Taner Tazgün’ün verdiği bilgiler ışığında ilimizde hava kirliğinin önlenmesi için aşağıdaki önerileri ortak görüş olarak belirlediler.
İlimize doğalgaz’ın gelmesi için hükümete ve siyasilerimize üzerlerine düşeni yapmaları hususunda toplumsal istek dillendirilmelidir.
Apartman sakinleri sertifikası olmayan kalorifer yakıcısı tutmamalıdırlar. İlimizde maalesef kalorifer yakımı konusunda hiçbir bilgisi olmayan bir Nahcıvanlı 5-6 apartmana birden bakıyor. Bu duruma müsaade edilmemeli ya da gerekirse bu şahıslara halk eğitim bünyesinde eğitim verilmelidir. Yeni kömürü iyice yanmamış eski kömürün üstüne atan bilinçsiz yakıcılar sağlığımızla oynamaktadırlar.
-Türkiye’nin Hava Kirliliğinde ilk sırada yer alan ilimizde Sağlığımız için apartman bacalarına filtre takılması da düşünülebilir bir konu olmalıdır. Açık kömür satanlar veya çuvalların üstünde bilinen adres vs. imalat yazısı bulunmayanlar, lastik ve çöp yakanlar derhal ihbar edilmelidir.
Kömür yakımında kaliteli ve ithal kömür tercih edilmeli. Çok gerekemedikçe vatandaşlarımız sobalarını yakmamalılar. Günün her saati sobaların yakılması gerekmez. Kapıyı pencereyi açtıracak düzeyde sobalar yakılmamalı.
İl Çevre ve Orman Müdürlüğümüz tarafından kalorifer yakıcıları ve apartman yöneticileri başta olmak üzere kültür merkezinde hava kirliliği konusunda yapılması gerekenler ile ilgili geniş katılımlı bilgilendirme toplantıları düzenlenmeli. Ayrıca okullarımızda da bu tür toplantılar yapılarak öğrenciler bilinçlendirilmelidir.
TkMM merkezinin belirlemiş olduğu genel konu “Türban ve Kamusal Alan” konusunda görüş ve öneriler sunuldu.
25 yıl önce Türkiye’nin türban sorununun olmadığına işaret eden katılımcılar özgürlüklere karşı olmadıklarının altını çizdiler. İki katılımcı her alanda türbana serbestiyet getirilmesini savunurken, bir katılımcı sadece üniversitelerde izin verilmesini söyledi, diğer katılımcılar türbanının ülke gündemine sonradan getirildiğini belirterek müsaade edilmemesi hususunda görüş beyan ettiler.