Kültür & Sanat
Yayınlanma: 26 Aralık 2014 - 06:17
Hazar Koleji Öğrenci Ve Öğretmenlerine
Çağlayanlar misali coşkuları sürdükçe Kalplerinin içine bakasım geldi o gün Gözlerinden dökülen heyecanı gördükçe Şu zaman mefhumunu yıkasım geldi o gün Her birinde bir parça mazimi gizlemiştim Benliğimi, ruhumu, özümü gizlemiştim Her çocuk biraz bendim, yüzümü gizlemiştim Hapsolduğum kalıptan çıkasım geldi o gün Nasıl da masumdular, ne kadar da saftılar Hizaları belliydi, paklıktan taraftılar Berraklık madenini işleyen sarraftılar Tertemiz ellerinden sıkasım geldi o gün Iğdır Bey nefesini, hislerine kondurmuş Ağrı Dağı’nın yeli tenlerini yandırmış Hepsi Cırttan misali devleri uyandırmış Bildiğim her masalı yakasım geldi o gün Toprağımın kokusu burcu burcu yayıldı Sanki o an orada Nevruz Gülü duyuldu Hatıralar üstüne en güzeli koyuldu Mutluluğun resmini çekesim geldi o gün Büyüyen her bir fidan emeğin eseridir Bir mukaddes emelin, dileğin eseridir Her biri pırıl pırıl yüreğin eseridir O yürek önünde diz çökesim geldi o gün Cümleyi cümle yapan, sözcüğü, imlasıdır Başakları büyüten yağmurun damlasıdır Öğretmen her imlanın, her damlanın hasıdır Yollarına çiçekler dökesim geldi o gün Kaf dağının ardına gönül kuşunu salıp Bir hayal aleminin derinlerine dalıp Ruhuma derelerden taşan suları alıp Aras gibi Hazar’a akasım geldi o gün YURTSEVEN ŞEN
Kültür & Sanat
26 Aralık 2014 - 06:17