Başkan Kamber Güzelkaya, “Bu karar kanımızı dondurmuştur” dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in 24 Mart günü bir televizyon kanalında şehitlerle ilgili düzenlemenin gazeteci Hrant Dink ve Uludere’deki hava operasyonunda terörist zannedilerek açılan ateşle ölen 34 kaçakçı için de geçerli olacağına yönelik sözleri Iğdır’da tepkiyle karşılandı. Şehit ve Gazi Aileleri Derneği Başkanı Kamber Güzelkaya, Bakan Şahin’in İzmir’de bir şehit ailesini ziyareti sırasında evlat acısının çok ağır bir duygu olduğunu söylemesinin kendilerini duygulandırdığını bildirdi. Ancak 24 Mart günü Bakan Şahin’in açıklamalarının kendilerini derinden üzdüğünü ifade eden Başkan Kamber Güzelkaya basın açıklamasında şunları söyledi:
“Hrant Dink ve Uludere’de öldürülen vatandaşların da şehit sayılacağını bildirmesi, aziz şehitlerimizi mezarlarında, biz şehit ailelerini ve Türk milletini de bu dünyada adeta kahretmiş, kanımızı dondurmuştur. Şimdi ben buradan soruyorum; Bakan Hanım, hani İzmir’de şehit ailelerini ziyaretinde evlat acısının çok büyük bir acı olduğunu söylemiştiniz? Hani ‘Şehit ailelerine yardımcı olmak boynumuzun borcudur’ demiştiniz? Biz şehit ailelerine bu hakareti mi reva gördünüz? Bakan Hanım, bu söylem ve düşüncenizi ne şehit aileleri ne de Türk milleti olarak bizler asla ve asla kabul etmiyoruz. Düşünceniz, biz şehit ailelerinin yaralarını, tırnaklarınızla kanatmış ve tuz basmış, yaşadığımız acılarımıza acı katmıştır. Oysa şehitliğin tanımı Milli Savunma Bakanlığı yönergesinde çok açık ve net bir şekilde tanımlanarak şu şekilde açıklanmıştır; Harpte fiilen ateş altında ölenler. İç güvenlik görevinde veya terör ve anarşi ile mücadelede ölenler. Eğitim ve tatbikatlarda görev yaparken ölen veya yaralanarak sonradan ölenler. Kaçakçılıkla mücadelede ölenlerdir. Bunun yanında mukaddes İslam dininde de şehidin tanımı Allah yolunda ‘dini, canı, malı namus ve şerefi, vatan ve milleti uğruna savaşırken ölenler’ ancak şehit olurlar şeklinde apaçık belirtilmiştir.
Hal böyle iken siz bakan hanım hangi akıl ve mantıkla Hrant Dink ve Uludere de kaçakçılık yaparken öldürülen vatandaşlarımızı neye dayanarak şehit sınıfına sokmaya çalışıyorsunuz? Bu gibi söylemlerle bu vatan için hayatlarını hiçe sayarak şehit olanları incitmiş, değerli ailelerini derinden yaralayan bu düşüncenizden derhal vazgeçerek söylemlerinizi en kısa zamanda düzeltmenizi önemle istemekteyiz.” diye konuştu.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in 24 Mart günü bir televizyon kanalında şehitlerle ilgili düzenlemenin gazeteci Hrant Dink ve Uludere’deki hava operasyonunda terörist zannedilerek açılan ateşle ölen 34 kaçakçı için de geçerli olacağına yönelik sözleri Iğdır’da tepkiyle karşılandı. Şehit ve Gazi Aileleri Derneği Başkanı Kamber Güzelkaya, Bakan Şahin’in İzmir’de bir şehit ailesini ziyareti sırasında evlat acısının çok ağır bir duygu olduğunu söylemesinin kendilerini duygulandırdığını bildirdi. Ancak 24 Mart günü Bakan Şahin’in açıklamalarının kendilerini derinden üzdüğünü ifade eden Başkan Kamber Güzelkaya basın açıklamasında şunları söyledi:
“Hrant Dink ve Uludere’de öldürülen vatandaşların da şehit sayılacağını bildirmesi, aziz şehitlerimizi mezarlarında, biz şehit ailelerini ve Türk milletini de bu dünyada adeta kahretmiş, kanımızı dondurmuştur. Şimdi ben buradan soruyorum; Bakan Hanım, hani İzmir’de şehit ailelerini ziyaretinde evlat acısının çok büyük bir acı olduğunu söylemiştiniz? Hani ‘Şehit ailelerine yardımcı olmak boynumuzun borcudur’ demiştiniz? Biz şehit ailelerine bu hakareti mi reva gördünüz? Bakan Hanım, bu söylem ve düşüncenizi ne şehit aileleri ne de Türk milleti olarak bizler asla ve asla kabul etmiyoruz. Düşünceniz, biz şehit ailelerinin yaralarını, tırnaklarınızla kanatmış ve tuz basmış, yaşadığımız acılarımıza acı katmıştır. Oysa şehitliğin tanımı Milli Savunma Bakanlığı yönergesinde çok açık ve net bir şekilde tanımlanarak şu şekilde açıklanmıştır; Harpte fiilen ateş altında ölenler. İç güvenlik görevinde veya terör ve anarşi ile mücadelede ölenler. Eğitim ve tatbikatlarda görev yaparken ölen veya yaralanarak sonradan ölenler. Kaçakçılıkla mücadelede ölenlerdir. Bunun yanında mukaddes İslam dininde de şehidin tanımı Allah yolunda ‘dini, canı, malı namus ve şerefi, vatan ve milleti uğruna savaşırken ölenler’ ancak şehit olurlar şeklinde apaçık belirtilmiştir.
Hal böyle iken siz bakan hanım hangi akıl ve mantıkla Hrant Dink ve Uludere de kaçakçılık yaparken öldürülen vatandaşlarımızı neye dayanarak şehit sınıfına sokmaya çalışıyorsunuz? Bu gibi söylemlerle bu vatan için hayatlarını hiçe sayarak şehit olanları incitmiş, değerli ailelerini derinden yaralayan bu düşüncenizden derhal vazgeçerek söylemlerinizi en kısa zamanda düzeltmenizi önemle istemekteyiz.” diye konuştu.
