Eğitim

Iğdır Üniversitesi’nden Önemli Araştırma

Doç. Dr. Taner Aydın, Rus Arşivlerine Dayanan “Çarlık İdaresi Döneminde Sürmeli’de Nüfus ve Yerleşme” Çalışmasını Yayınladı. Iğdır Üniversitesi akademisyenlerinden Doç. Dr. Taner Aydın, Rus Çarlığı dönemine ait arşiv kayıtlarına dayanarak hazırladığı “Çarlık İdaresi Döneminde Sürmeli’de (Iğdır) Nüfus ve Yerleşme” başlıklı kapsamlı bilimsel çalışmasını yayımladı. Eser, Iğdır’ın 19. yüzyıl tarihsel coğrafyasını derinlemesine incelemesiyle dikkat çekiyor.

Aydın’ın çalışması, 1828–1918 yılları arasında Rus idaresinde kalan Sürmeli (Iğdır) bölgesine ilişkin nüfus yapısını, yerleşme düzenini ve etnik-inanç dağılımını ilk kez bu kadar ayrıntılı biçimde ortaya koyuyor. Araştırmada özellikle 1886 ve 1897 genel nüfus sayımlarına ait resmi istatistikler temel alınarak dönemin demografik yapısı bilimsel yöntemlerle analiz edildi.

19. Yüzyıl Iğdır’ında Kültürel Çeşitlilik Zirvedeydi

Aydın, çalışmasında bölgenin 19. yüzyılda dikkat çekici bir kültürel çeşitlilik barındırdığını belirtiyor. Eserde, Sürmeli Kazası’nda yaşayan toplumların:

Etnik kökenleri,

İnanç grupları,

Yerleşme özellikleri,

Dağılış ve nüfus yoğunlukları,

Rus arşiv belgelerine dayanılarak ayrıntılı biçimde haritalandırıldı.

Bölgenin 1886 yılındaki nüfusunun 71.066, 1897’de ise 89.055 kişiye yükselmesi gibi önemli veriler de çalışmada yer aldı.

Tarihsel Kırılmalar ve Göçler Detaylıca İncelendi

Eserde ayrıca, 1917 Bolşevik İhtilali sonrası Rus ordusunun bölgeden çekilmesiyle ortaya çıkan otorite boşluğu, 1918–1920 yıllarındaki çatışmalar ve Ermeni saldırıları sonucunda yaşanan “kaç ha kaç” göçleri, köylerin boşalması ve demografik yapının değişimi de geniş biçimde ele alındı.

Aydın’ın bulgularına göre bu dönemde Sürmeli’de 75 köyün yakıldığı, 41 binden fazla kişinin öldürüldüğü veya göçe zorlandığı Rus arşivlerine yansıyan bilgiler arasında.

Bilim Dünyasında Bir İlk

Doç. Dr. Taner Aydın’ın bu çalışması, Iğdır’ın Rus Çarlığı yönetimindeki dönemine dair hazırlanan ilk kapsamlı bilimsel kitap olma özelliğini taşıyor. Eser, hem tarihçilere hem coğrafyacılara hem de bölgeyle ilgilenen araştırmacılara önemli bir kaynak sunuyor.

Aydın, çalışmanın geliştirilmeye ve genişletilmeye açık olduğunu belirterek, ilerleyen süreçte Rus ve Osmanlı arşivlerine dayanan yeni araştırmalarla konuyu daha kapsamlı şekilde ele alacağını ifade etti.