AK PARTİ İL BAŞKANI ALİ KEMAL AYAZ’IN BASIN AÇIKLAMASI
Iğdır Baro Başkanı Ahmet Tutulmaz’ın yaptığı açıklama, hukuki bir değerlendirme değil; açıkça belediyenin savunuculuğuna soyunmuş siyasi bir metindir.
Bu açıklama, Iğdır halkının yaşadığı derin su krizini perdeleme, sorumluluğu dağıtma ve belediyeyi koruma çabasından ibarettir.
Öncelikle gerçeklerin çarpıtılmasından vazgeçilmelidir.
Ünlendi Barajı ne 10 yıllık ne de yeni bir projedir. Yaklaşık 30 yıldır gündemde olan bu proje, Baro Başkanının il başkanlığı dönemleri de dâhil olmak üzere önceki süreçlerde yüzde 10’u dahi tamamlanamamış; bizim görev süremizde ise yüzde 100 tamamlanmış, isale hatları ve içme suyu altyapısıyla birlikte belediyeye eksiksiz şekilde devredilmiştir. Bu durum DSİ kayıtlarıyla sabittir.
Bugün yaşanan su kesintisinin sebebi açık ve nettir:
Yapılmış tesislerin işletilememesidir.
DSİ, Ünlendi Barajı’nın iki aylık su tutma sürecinde mevcut kaynakların yetersiz kalacağını belediyeye defalarca yazılı ve sözlü olarak bildirmiş; Gürgüre kaynağı ya da yer altı kuyuları gibi alternatif kaynakların devreye alınması gerektiğini açıkça ifade etmiştir. Buna rağmen belediye hiçbir hazırlık yapmamış, ortaya çıkan krizin faturasını ise Iğdır halkına kesmiştir.
Bu tablo bu kadar açıkken, konuyu adli yardım protokolüne çekmek aklımızla alay etmektir. Belediye her yapamadığı iş için “paramız yok” derken; bütçe yetersizliğini gerekçe göstererek 204 kişiyi işten çıkarmış, belediyede açılan Sosyal Yardımlar Müdürlüğünü kapatmış ve sosyal yardımları kaldırmışken başka alanlara bütçe ayırıyorsa, buna kaynak sorunu değil, öncelik sorunu denir.
Bu sorgulama ne kadınlara ne de adli yardıma karşıdır.
Bu sorgulama beceriksizliğe karşıdır.
Belediyenin sessizliği, Baro Başkanının belediyenin sözcüsü gibi davranması ise ayrıca düşündürücüdür. Bunun siyasi bir pozisyon arayışının provası olup olmadığını kamuoyu değerlendirecektir.
Barolar siyasetin aparatı değildir. Avukat cübbelerinde neden düğme olmadığını hatırlamakta fayda vardır.
Şahsıma yönelik kullanılan “toplum nezdinde ve vicdanında yeri malum olan bu şahıs” ile “halk nezdinde olumlu karşılık görmediği” gibi ifadeler; hukuki bir makamdan çok canı yanmış siyasi bir üslubun, hatta tarafgirliğin yansımasıdır. Bu dil kibirli ve ayrıştırıcıdır; ama herkes kendisine yakışanı yapar.
Bu dil, muhatabını değil, kullananı tarif eder.
Biz polemikle değil, icraatla konuşuruz:
Kendisinin aday olduğu dönemde alınan oy, bir sonraki dönemde bizim görev süremizde yüzde 100 artırılarak Iğdır’da rekor kırılmış ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne milletvekili gönderilmiştir.
Altı yılda yüzlerce hizmet hayata geçirilmiştir.
“Yapamazlar” denilen yatırımlar gerçekleştirilmiştir.
Barajlar, yollar, okullar, hastaneler, adliye lojmanları, adliye sarayı, parklar, bahçeler, otogar, sebze hali, millet bahçesi, spor tesisleri ve altyapı projeleri tamamlanmıştır. Bunlar yıllarca Iğdır’ı rahatlatacak hizmetlerdir.
Eğer bugün Iğdır’ın 2050 yılına kadar içme suyu ihtiyacını karşılayacak bir sistemden söz ediliyorsa, bu masa başı açıklamalarla ya da algı çalışmalarıyla değil; sahada yapılan somut işlerle mümkündür.
Iğdır halkı algıyı değil, hesap soran gerçeği;
bahaneleri değil, sorumluluk alan yönetimi hak etmektedir.
IĞDIR BAROSU’NUN BASIN AÇIKLAMASI
Kıymetli Iğdırlı hemşehrilerimiz; bildiğiniz üzere yaklaşık bir haftadır ilimizde devam eden su kesintileri üzerine vatandaşlarımız, STK’lar ve basın haklı olarak eleştirilerini ve tepkilerini dile getirmektedir.
Iğdır Barosu olarak biz de vatandaşlarımızın bu haklı tepkisini destekliyor, ilgili kurumları görevlerini daha itinalı yapmaya ve gerekli tedbirleri almaya davet ediyoruz. Vatandaşlarımızın ihlal edilen her türlü hakkı konusunda, Baro olarak hakları ihlal edilen her bir bireyin yanında olacağımızı belirtmek isteriz.
Bu hususa dair kamuoyuna açıklama yapan AK Parti İl Başkanı Ali Kemal Ayaz’ın açıklamasında, Iğdır Belediyesi’nin Baromuz ile adli yardım protokolü yapmak için aldığı kararı su kesintisi konusuyla ilişkilendirmesi üzerine açıklama yapma gereği duyduk.
Aslında Baro Başkanı ve Baro olarak, toplum nezdinde ve vicdanında herkesçe yeri malum olan bu şahsın dile getirdiği iddiaların samimi olmadığı hususu herkesin takdirinde olmakla beraber; konu gündeme gelmişken hem dile getirilen baro yardımı konusunda hem de su kesintisiyle ilgili görüşlerimizi kamuoyuyla paylaşma gereği doğmuştur.
Açıklamada belirtilen yardım, Iğdır Belediyesi tarafından Baromuza yapılacak “adli yardım” bütçesine katkıdır. Bu kapsamda gelen ödemenin tek bir kuruşu dahi baro için kullanılmamakta; adli yardım ödeneğinin tamamı yardıma muhtaç vatandaşlara, çoğunlukla yardıma muhtaç kadın mağdurlara hukuki destek için kullanılmaktadır. Verilen desteğin vatandaşa hukuki hizmet için kullanıldığı, açıklama sahibi şahıs tarafından da bilindiği hâlde bu konudaki eleştirisinin ezilen kadınlara dönük olması, şahsın kadına bakış açısını göstermektedir.
Takdir edilmesi ve desteklenmesi gereken bu çalışmayı sekteye uğratma çabası, şahsın halk nezdinde neden olumlu karşılık görmediğini de anlamamız açısından önemlidir.
Iğdır Barosu olarak Avukatlık Kanunu’nun ilgili maddeleri ve Türkiye Belediyeler Birliği’nin tavsiye kararı üzerine, maddi imkânı olmayan vatandaşlarımızın hukuki ihtiyaçlarını karşılamak üzere tüm belediyelere ve İl Özel İdaresine yazı yazarak protokol yapmak istediğimizi ilettik. Bu talebimize şimdiye kadar sadece Halfeli ve Iğdır Belediyesi olumlu cevap vermiştir.
Iğdır Belediye Meclisi Aralık ayı toplantısında Belediye Başkanına protokol yapmak üzere yetki vermiştir. En yakın zamanda Iğdır Belediyesi ile bu protokolü imzalayarak vatandaşlarımıza bu hizmeti sağlayacağız.
Bu vesileyle Iğdır ve Halfeli Belediye Başkanlarımıza ve meclis üyelerine teşekkür ediyoruz. Bu protokol ile ilimizde önemli bir hizmete vesile olduklarını, maddi imkânı olmayan özellikle kadın vatandaşların hukuka erişiminde büyük bir fedakârlık yapıldığını belirtmek isteriz.
Türkiye genelinde birçok belediyenin yürüttüğü bu önemli hizmetin bizim dönemimizde hayata geçirilmesi bizim için önemlidir. Keşke adı geçen şahıs, parti yönetiminde bulunan meslektaşlarımızdan konuya dair bilgi alsaydı. Hatta kendi partisinde bulunan belediyeleri de bu hizmete dair teşvik etseydi. Aksi hâlde vatandaşların lehine yapılan böyle önemli bir hizmeti eleştirme ve kamuoyuna açıklama cehaletinde bulunmasaydı.
Su kesintisine gelince; bu konuda Iğdır Belediyesi’nin zamanında gerekli tedbirleri alması ve bilgilendirme yapması gerekiyordu. Algının iyi yönetilemediği açıktır. Ancak bu algıdan faydalanarak sorumluluğu sadece belediyeye atan bu şahsın bilmesi gereken, asıl sorumluluğun kendisinin de bir parçası olduğu merkezi yönetimde olduğudur.
Yıllardır devam eden ve bir türlü bitirilemeyen Ünlendi Barajı’ndan kaynaklı bir kesintinin olduğu ortadadır. Bu şahıs keşke hamasi açıklamalar yerine, yıllardır İl Başkanı olarak bu projenin tamamlanması konusunda bir gayret gösterseydi. On yıl önce temeli atılan ancak bir türlü bitirilemeyen bu projede kendi sorumluluğunu görmek yerine, belediyenin Baro ile vatandaşlarımız için yapmayı planladığı bir proje üzerinden eleştiri getirmesi iyi niyetli değildir.