Karabağ İzlenimlerim

Karabağ, Azerbaycan’a bağlı bir bölgenin ismidir; Nahçıvan’ın statüsü gibidir.

1992’de Ermeniler tarafından işgal edilen Karabağ, yalnızca dünya Azerbaycan Türklerinin değil, tüm Türk dünyasının da kanayan yarasıydı.

Azerbaycan, işgali diplomasiyle sonlandırmak istese de 30 yıl boyunca bu mümkün olmadı.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, dünya Türklerinden gelen istekler ve Ermenilerin sürekli gerçekleştirdiği taciz atışları sonucunda 27 Eylül 2020 tarihinde 44 gün süren Zafer Savaşı’nıbaşlattı. Bu savaş sonucunda, işgal altındaki tüm Karabağ toprakları 44 gün içinde işgalden azad edildi.

Dünyanın heyecanla izlediği bu savaşta, kahraman Azerbaycan askerlerinin inançla mücadele etmesi ve Türk dünyasının verdiği güçlü destek neticesinde Ermeniler 44 gün sonra pes ederek Karabağ’dan çekildi.

Ermenilerin çekilmesinin ardından Azerbaycan, Karabağ seferberliğini başlattı. Şehirler yeniden yapılandırılıyor; yıkılan yerlerin molozları kaldırılıp yenileri inşa ediliyor. Plan, proje, altyapı, üstyapı, sivil halkın şehirlerine dönüş projeleri ve yabancı konukların bölgede yaşanan tahribatı görmeleri için yürütülen faaliyetler aralıksız devam etmektedir.

Bu bağlamda, Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı onayı ve Azerbaycan Kars Başkonsolosluğu’nun koordinesinde; Iğdır, Erzurum ve Kars illerinden toplam 15 gazeteci, bölgede yaşanan gelişmeleri yerinde görüp izlenimlerini aktarmaları amacıyla bir gezi programına katıldı.

Program o kadar yoğundu ki, gazeteciler haber yazacak vakit bulamıyor, çoğu zaman haberleri minibüsle bir yerden diğerine giderken kaleme alıyordu.

Kafilede 15 gazeteci vardı. Ben hariç hepsi Karabağ’a ilk kez gidiyordu. Onlar için ilk izlenimler ilgi çekiciydi; benim için ise 2020 Eylül’ünde özgürlüğüne kavuşan Karabağ’da 5 yılda yapılan bu kadar işin büyüklüğünü görmek, her gün yeni bir gelişmeye şahit olmak gerçekten muhteşemdi.

2021 yılında Azerbaycan Diaspora Bakanlığı’nın Şuşa’da düzenlediği Zafer Kurultayına katıldığımızda, savaşın hemen ardından bölgeye gitmiştik. Ancak o dönem her taraf mayınlandığı için belirlenen güzergâhların dışına çıkmamız yasaktı. O günlerde yol, otel ve devlet dairesi gibi birçok yatırım yeni başlatılmıştı.

2025 yılında ise Küresel Gazeteciler Konseyi olarak bölgeye gittiğimizde, dört yılda yaşanan büyük farkı görmek mümkün oldu. Müthiş değişikliklere tanık olduk; az da olsa vatandaşların Karabağ şehirlerine yerleşip yaşamaya başladığını gördük.

Bir yıl sonra tekrar gittiğimde ise bambaşka bir manzara ile karşılaştık. 50 binden fazla vatandaş bölgede kalıcı olarak yaşıyor; bir o kadar da bölgede çalışan usta, şoför, mühendis bulunuyor. Yollarda araçlar, kafelerde insanlar, marketler, alışveriş mağazaları ve her gün açılan yeni iş yerleri Karabağ’da canlı bir hayatın başladığını gösteriyor.

Hikmet Hacıyev ile Görüşme

Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı Dışişleri Başdanışmanı Hikmet Hacıyev ile bir saati aşkın süren bir görüşmemiz oldu.

Hacıyev, Azerbaycan’daki gelişmeleri değerlendirerek devlet politikasını anlattı ve Türkiye–Azerbaycan dostluğunun her geçen gün güçlendiğini vurgulayarak şöyle dedi:

“Gardaş ülkemizin değerli gazetecilerini görmekten mutluluk duydum.

Bütün Türkiye ile gardaşız; ancak Türkiye’mizin doğu bölgesi olan Iğdır, Kars, Ardahan, Erzurum ve Ağrı vilayetleri bize daha yakın oldukları için farklı bir duygu taşımaktayız.

Iğdır bizim için çok önemli bir konumdadır; çünkü Azerbaycan ile Türkiye’yi birbirine bağlayan sınır hattı Iğdır’dadır.

Zengezur Koridoru, tren hattı ve doğalgaz boru hattı Iğdır ile Nahçıvan üzerinden Türkiye’ye, oradan da Avrupa’ya ulaşmaktadır.

Bildiğiniz gibi Zengezur Dehlizi’nin Azerbaycan tarafında büyük bir çalışma devam etmektedir. Nahçıvan tarafında da benzer şekilde hazırlıklar sürmektedir. Ancak 43 kilometrelik Ermenistan hattında henüz bir çalışma bulunmamaktadır.

Bildiğiniz üzere, ABD’de yapılan görüşmelerde Ermenistan, ABD ile bir mukavele imzalayarak Zengezur yolunun Ermenistan’a ait kısmının kullanımını ABD’ye vermiştir. Bu tamamen Ermenistan ile ABD arasında yapılan bir anlaşmadır.

Bu bağlamda biz, Azerbaycan’ın millî menfaatlerini düşünerek ‘Ne kadar çok yolumuz olursa, o kadar çok kazanım sağlarız’ anlayışıyla hareket ediyoruz. Bu nedenle, Zengezur yolu ile birlikte İran üzerinden geçen ikinci bir yolun yapımı da devam etmektedir.

Yani bir hat Azerbaycan–İran–Nahçıvan–Türkiye, diğeri ise Azerbaycan–Ermenistan–Nahçıvan–Türkiye güzergâhıdır.

Dış politikada Sayın Cumhurbaşkanımız İlham Aliyev son derece diplomatik davranıyor; duygusallığa yer bırakmadan ülkemizin menfaatleri doğrultusunda adımlar atıyor.

Bildiğiniz gibi İkinci Karabağ Zaferi’nin ardından bölgede — sizlerin de bizzat şahit olduğunuz üzere — muhteşem çalışmalar yürütülüyor.

Ermeniler 30 yıl boyunca taş üstünde taş bırakmadıkları gibi, var olan tüm değerleri de tahrip etmişlerdi. Şu anda Karabağ’da hastane, okul, üniversite, cami, yol, tünel, viyadük, şehir içi ve şehirler arası asfalt yollar, havaalanı gibi muhteşem yatırımlar yapılmaktadır. Karabağ’ın vilayetlerinde şimdilik 50 binden fazla nüfus yaşamaya başlamıştır.

Karabağ coğrafyası Lübnan’dan büyüktür; yani bir ülke büyüklüğünde yatırım yapıyoruz. Bu da önce plan, ardından proje demektir.

8 Kasım’da Karabağ Zaferi’nin 5. yıl dönümünü kutlayacağız. Görmüş olduğunuz tüm bu yatırımlar yalnızca 5 yıl içinde yapıldı.

En büyük sorunlarımızdan biri, Karabağ’ın çeşitli bölgelerine gömülen mayınların temizlenmesidir. Bu durum çok zaman aldı ve hâlâ tamamen bitmiş değildir. Ermenistan’ın verdiği mayın haritalarından yararlanılamadı; çünkü gelişigüzel her yere mayın döşenmiş. Bu nedenle bugün bile attığımız her adımı dikkatle atmak zorundayız.

Örneğin bir mayının maliyeti 25 dolarsa, onu bulunduğu yerden çıkarmak 50 dolara mal olmaktadır. Tüm bu zorluklara rağmen ölçümler yapılmış, projeler hazırlanmış ve yüklenici firmalar çalışmalarına başlamıştır. Karabağ’da birçok Türk firması da görev almaktadır.

Devletimizin vatandaşlar için yaptığı konutlar tamamlandıkça yerleşimler artmaktadır. Hedefimiz, 2–3 yıl içinde Zengezur Koridoru’nun tamamlanmasıyla birlikte bölgedeki çalışmaların büyük bir kısmını bitirmektir.

Siz de takdir edersiniz ki, zorlu bir coğrafyada çalışmak kolay değildir. Ancak biz zafer savaşını kazandığımız gibi, Karabağ’ı da Azerbaycan’ın diğer vilayetleri gibi güzelleştireceğiz.”

Gazeteci grubu olarak hiç boş kalmadık; sabah 06.00’da kalkıp güne başlıyorduk.

İlk gün Ağdam, Hocalı ve Hankendi gezimizi tamamlayıp Şuşa’da konakladık. Sabahın ilk ışıklarıyla Şuşa’da Cıdır Düzü’nü ziyaret edip kahraman Azerbaycan ordusunun sarp kayalıklardan çıktığı yeri seyir tepesinden izledik.

Şuşa’dan ayrılıp yola çıktığımızda Fuzuli’ye uğradık ve ardından Bakü’ye doğru hareket ettik.

Bakü’de Cumhurbaşkanı Dışişleri Başdanışmanı Hikmet Hacıyev ile görüşüp günü tamamladık.

Ertesi sabah ilk iş olarak Şehitler Hıyabanı’nı ziyaret ettik; 20 Ocak 1990 şehitlerini ve Karabağ şehitlerini anarak ruhlarına Fatiha okuduk.

Ardından Fehri Hiyaban’a gidip Azerbaycan’ın mimarı, Ümummilli lider Haydar Aliyev’in anıt mezarını ziyaret ettik. Kabristanda bulunan merhum Cumhurbaşkanı Ebulfez Elçibey ile birçok şair, yazar ve bilim insanının da mezarlarını ziyaret ederek Fatiha okuduk.

Sonrasında Azerbaycan Türkiye Büyükelçiliği’ni ziyaret ettik.

Azerbaycan Respublikasının Medianın İnkişafı Agentliyi (Medya Geliştirme Ajansı) kuruluşunda Azerbaycan medyasıyla bir buluşma gerçekleştirdik.

Gezimizin sonunda Nahçıvan üzerinden ülkemize dönüş yaptık.