KUR ALB HANİFİ YILDIRIMIN HAKSIZ TUTUKLAMADAN KAYNAKLANAN TAZMİNAT DAVASININ İLK DURUŞMASI YAPILDI

            Iğdır Adliyesinde görülen bugünkü dava eksik evrakların tamamlanması için 19 Nisan tarihine ertelendi.
              Balyoz mağduru Hanifi Yıldırım, “dün akşam Ankara’da gerçekleştirilen terör saldırısını şiddetle lanetliyorum. Saldırılarda hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Türk Milletinin başı sağ olsun, Türk Milletine sabır ve metanet diliyorum. Duruşmaya gelerek bana moral desteği sağladığınız için sizlere ve hemşerilerime çok teşekkür ederim. Balyoz davasının yargılaması özel olarak dizayn edilmiş İstanbul Silivri Mahkemesinde yapıldı. Anayasa mahkemesinin kararıyla kurulan tezgâh bozuldu ve nihayetinde İstanbul 4. Ağır ceza mahkemesinde yapılan yeniden yargılamada da tarihe gömüldü. Birazdan Iğdır Ağır Ceza Mahkemesinde bu haksızlığın maddi ve manevi tazminat davası görülecek. Bu davayı özellikle Iğdır’da açtım. Bundan maksadım; “yiğit düştüğü yerden kalkar” özdeyişinde olduğu gibi, vatan hainlerine karşı üniformalı mücadelemi bundan sonra sivil alanda sürdürme azim ve kararlılığımı siz değerli hemşerilerimle paylaşmaktır. Bu kumpası tezgahlayan vatan hainlerinin büyük bir bölümü yargının ağır davranması nedeniyle maalesef yurt dışına kaçtılar. Bu kaçışları onların kurtulduğu anlamına gelmemektedir. Yakın zamanda bunların tamamının yüce Türk adaleti önünde hesap verecekleri ve hak ettikleri cezayı alacaklarına eminim. Değerli hemşerilerim, Birazdan görülecek dava sonunda takdir edilecek tazminatın miktarı ne olursa olsun benim için çok büyük bir önemi olmayacaktır. Zira dört yıla yakın tutsaklığın bedeli hiçbir tazminatla ödenemez. Ancak sizlerin ve yüce Türk Milletinin bizlere gösterdiği derin sevgi ve bizlere iftira atanlara gösterdiği lanet dolu tepkiler bizler için en büyük manevi tazminattır. Bundan dolayı başta Iğdır ve Bursalı hemşerilerim olmak üzere sağduyulu yüce Türk Milletine sonsuz saygılarımı sunarım. Allahtan en büyük arzum Vatanımın bölünmez bütünlüğü ile yüce Türk Milletinin refah ve güvenliğidir. Bunun için geçmişte çok büyük bedeller ödedim, gerek olursa bugün ve gelecekte de daha fazlasını da ödemeye hazırım. özellikle  Iğdır’da davayı açtım. Hemşerilerimin gösterdiği yakın ilgiye sevgiye teşekkür ederim.
               Mahkemeye girmeden önce basın mensuplarına açıklamada bulunan Av. Ziya Kara, ”Bu gün Iğdır Ağır Ceza Mahkemesinde Türk Yargı tarihine “Balyoz Kumpası” olarak geçen bir davanın mağdurlarından sembol bir isim olan E. J. Kur. Alb. Hanifi Yıldırım’ın haksız tutuklamadan kaynaklanan tazminat davasının ilk duruşması yapılacaktır. Balyoz Davası Türk Milletinin göz bebeği Silahlı Kuvvetlerimize yönelik olarak dış mihraklar ve onun yerli işbirlikçileri tarafından hazırlanmış ve uygulanmış bir operasyondur. Balyoz kumpası ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin en mümtaz subayları tasfiye edilerek, cemaate mensup subayların önü açılmış, bundan daha önemlisi de Türk Milleti ile onun gözbebeği Silahlı Kuvvetleri arasındaki güven ve gönül bağı tahrip edilmeye çalışılmıştır. Maalesef bunda da büyük mesafe kat edilmiştir. Müvekkilim E.J.Kur.Alb. Hanifi Yıldırım, bu düzmece yargılama nedeniyle 45 ay fiilen tutsak edilmiştir. Çok büyük emek ve özel eğitimlerle yetiştirilen ve TSK’de kendisinden büyük beklentiler olan mümtaz bir subayın istikbali karartılmıştır.Müvekkilim ve diğer Balyoz mağdurlarının maddi ve manevi kayıplarını, miktarı ne olursa olsun bir tazminatla telafi etmek elbette mümkün değildir. Çağdaş hukukun egemen olduğu toplumlarda, kasten ve düzmece delillerle insanların bu şekilde mağdur edilmesi söz konusu bile olamaz. Hukuki yanılmalardan ve hatalardan kaynaklanan kısa süreli haksız tutuklamalarda bile çok büyük miktarlarda tazminatlar.ödenmektedir. Türk yargısı; kasten yıllarca özgürlüğünden mahrum edilen ve her biri kendi konusunda uzman ve ayrı bir değer olan bu insanların mağduriyetlerini kısmen de olsa giderebilecek tazminatı takdir etmede ne derece evrensel hukukla uyum içinde olduğunu bu davalarda gösterecektir. Takdir edilecek tazminatın, kasti tutuklamaların önüne geçebilecek ve yargı içerisinde çeteleşmelere karşı devleti daha uyanık olmaya mecbur bırakacak bir meblağın olması gerekir. Bu kararlar aynı zamanda Türk yargısının kendi vatandaşının özgürlüğüne ve insan haklarına ne derece saygılı olduğunun da bir göstergesi olacaktır. Temennimiz, bu beklentilerin sukut-ü hayale uğratılmamasıdır. Benzer davalarda verilen mahkeme kararları tarafımızca sayın mahkemeye sunulmuştur. Iğdır Ağır Ceza Mahkemesi sayın heyetinin de emsal kararlar doğrultusunda hüküm vereceğine inanıyoruz.“ dedi.