MHP il başkanı Cahit Erol, ”18 Mart Çanakkale zaferini şerefle yad ederken tüm şehitlerimizin ruhlarının önünde saygıyla eğiliyor. Mekanları cennet olsun diyorum.” dedi.
Cahit Erol, mesajında şu görüşlere yer verdi: ”18 Mart çatışması yeni bitmiş Çanakkale boğazı müttefiklere dar edilmiş Çanakkale dünyayı yenenlerin yenildiği yer olma ünvanını takınalı henüz birkaç saat olmuştur. Boğaz komutanı Cevat Çobanlı bey isabet eden cephaneliği yüzünden alt üst olmuş mecidiye tabyasını teftiş etmektedir. Darmadağın tabyada, önce hiç kimseyi görmez biraz sonra ise az ötedeki ağaçlıktaki, bir er dikkatini çeker yanına yaklaşır. Er de hiç bir değişiklik yoktur. Cevat Bey seslenir oğlum diye er sese dönerek esas duruşa geçer BUYRUN KUMANDANIM… Ayakta sallanmaktadır er yıkılmak üzeredir Cevat beyin dikkatini çeken bir şey daha vardır er komutana bakmamaktadır bakışları komutanın omuzları üzerinden ötelere ege nin maviliklerine yaralı ve ezik kaçmakta olan düşman donanmasına dalmış gibidir. Ya da başka bir deyimle boşluğa bakmaktadır. O an Cevat Bey acı gerçeğin farkına varır içi cız eder.
Sorar, oğlum gözlerine bir şey mi oldu er acı bir tebbesümle cevap verir.
ZİYAN ETMEZ KUMANDANIM, BU GÖZLER GÖRECEĞİNİ GÖRDÜ ÇANAKKALE BOĞAZI MÜSTAHKEM MEVKİ KOMUTANI CEVAT BEY SESSİZ SESSİZ AĞLAMAKTADIR…
Ve Yarbay Mustafa kemal ise şöyle diyordu; karşı siperler arasında mesafe 8 metre yani ölüm muhakkak 1. siperdekilerin hiçbiri kurtulmamacasına bütünüyle düşüyor 2. sıradakiler düşenlerin yerine gidiyor. Fakat ne kadar imrenilmeye değer bir soğukkanlılık ve tevekkülle biliyor musunuz öleni görüyor 3 dakikaya kadar öleceğini biliyor hiç ufak bir fütur bile göstermiyor sarsılmak yok.
Okuma bilenler ellerindeki Kur-an ı kerim’i okuyarak cennet’e girmeye hazırlanıyorlar, bilmeyenler ise kelime-yi şahadet getirerek yürüyorlar, bu Türk askerlerindeki ruh kuvvetini gösteren hayret ve tebrike değer bir örnektir. Emin olmalısınız ki Çanakkale muharebesini kazandıran bu yüksek ruhtur.
MUSTAFA KEMAL YARBAY 19. TÜMEN KOMUTANI
Çoğu yarı çıplak çoğu yarı açtılar haftada 1 öğün kemikli bir parça et verilebiliyordu. Bitkisel yağ da haşlanmış buğday kırığı yiyorlar sağlık şartlarından mahrum, su içiyorlar taş üzerinde yatıyorlar güneşe, fırtınalara, soğuka, yağmura karşı korunaksız siperlerde çamur ve toz içinde günler geçiriyorlar. Fakat dünyanın bütün vasıta ve imkanlarına sahip düşmanlarıyla buldukları zaman aslanlar gibi vuruşuyorlardı.
Bu ne gösterişsiz, nümayişsiz yurt sevgisidir arkalarında fakir bir vatan toprağı duran bu insanlar savaş meydanlarında birer kahramandırlar ölüme böylesine gülerek giden başka bir millet yoktur. Bu nitelikleri sebebiyledir ki hürriyetlerinin bedelini en ağır biçimde ödüyorlar. Fakat esaret nedir bilmiyorlar.
MAREŞAL LİMON VON SANDERS
Düşman generallerine sorarlar 7 düvel bir avuç Türk’e Çanakkale’de mağlup oldunuz sebebi nedir?
Tecizatınız mı yoktu yoksa savaşamıyor muydunuz?
General şöyle cevaplıyor; Biz Çanakkale de Türklerle değil ALLAHLA SAVAŞTIK onun için mağlup olduk.
Bu belgeler ve bu azimli mücadeleler karşısında söylenecek başka söz yoktur.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
ve son olarak
Sönmeyecek karanlık bilmese de niyedir,
Bu eflatun sessizlik güller mahzun diyedir,
Dünyayı yenenlerin yenildiği o eşsiz,
Çanakkale şimdi bir sevdalı TÜRKİYE DİR.
Cahit Erol, mesajında şu görüşlere yer verdi: ”18 Mart çatışması yeni bitmiş Çanakkale boğazı müttefiklere dar edilmiş Çanakkale dünyayı yenenlerin yenildiği yer olma ünvanını takınalı henüz birkaç saat olmuştur. Boğaz komutanı Cevat Çobanlı bey isabet eden cephaneliği yüzünden alt üst olmuş mecidiye tabyasını teftiş etmektedir. Darmadağın tabyada, önce hiç kimseyi görmez biraz sonra ise az ötedeki ağaçlıktaki, bir er dikkatini çeker yanına yaklaşır. Er de hiç bir değişiklik yoktur. Cevat Bey seslenir oğlum diye er sese dönerek esas duruşa geçer BUYRUN KUMANDANIM… Ayakta sallanmaktadır er yıkılmak üzeredir Cevat beyin dikkatini çeken bir şey daha vardır er komutana bakmamaktadır bakışları komutanın omuzları üzerinden ötelere ege nin maviliklerine yaralı ve ezik kaçmakta olan düşman donanmasına dalmış gibidir. Ya da başka bir deyimle boşluğa bakmaktadır. O an Cevat Bey acı gerçeğin farkına varır içi cız eder.
Sorar, oğlum gözlerine bir şey mi oldu er acı bir tebbesümle cevap verir.
ZİYAN ETMEZ KUMANDANIM, BU GÖZLER GÖRECEĞİNİ GÖRDÜ ÇANAKKALE BOĞAZI MÜSTAHKEM MEVKİ KOMUTANI CEVAT BEY SESSİZ SESSİZ AĞLAMAKTADIR…
Ve Yarbay Mustafa kemal ise şöyle diyordu; karşı siperler arasında mesafe 8 metre yani ölüm muhakkak 1. siperdekilerin hiçbiri kurtulmamacasına bütünüyle düşüyor 2. sıradakiler düşenlerin yerine gidiyor. Fakat ne kadar imrenilmeye değer bir soğukkanlılık ve tevekkülle biliyor musunuz öleni görüyor 3 dakikaya kadar öleceğini biliyor hiç ufak bir fütur bile göstermiyor sarsılmak yok.
Okuma bilenler ellerindeki Kur-an ı kerim’i okuyarak cennet’e girmeye hazırlanıyorlar, bilmeyenler ise kelime-yi şahadet getirerek yürüyorlar, bu Türk askerlerindeki ruh kuvvetini gösteren hayret ve tebrike değer bir örnektir. Emin olmalısınız ki Çanakkale muharebesini kazandıran bu yüksek ruhtur.
MUSTAFA KEMAL YARBAY 19. TÜMEN KOMUTANI
Çoğu yarı çıplak çoğu yarı açtılar haftada 1 öğün kemikli bir parça et verilebiliyordu. Bitkisel yağ da haşlanmış buğday kırığı yiyorlar sağlık şartlarından mahrum, su içiyorlar taş üzerinde yatıyorlar güneşe, fırtınalara, soğuka, yağmura karşı korunaksız siperlerde çamur ve toz içinde günler geçiriyorlar. Fakat dünyanın bütün vasıta ve imkanlarına sahip düşmanlarıyla buldukları zaman aslanlar gibi vuruşuyorlardı.
Bu ne gösterişsiz, nümayişsiz yurt sevgisidir arkalarında fakir bir vatan toprağı duran bu insanlar savaş meydanlarında birer kahramandırlar ölüme böylesine gülerek giden başka bir millet yoktur. Bu nitelikleri sebebiyledir ki hürriyetlerinin bedelini en ağır biçimde ödüyorlar. Fakat esaret nedir bilmiyorlar.
MAREŞAL LİMON VON SANDERS
Düşman generallerine sorarlar 7 düvel bir avuç Türk’e Çanakkale’de mağlup oldunuz sebebi nedir?
Tecizatınız mı yoktu yoksa savaşamıyor muydunuz?
General şöyle cevaplıyor; Biz Çanakkale de Türklerle değil ALLAHLA SAVAŞTIK onun için mağlup olduk.
Bu belgeler ve bu azimli mücadeleler karşısında söylenecek başka söz yoktur.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
ve son olarak
Sönmeyecek karanlık bilmese de niyedir,
Bu eflatun sessizlik güller mahzun diyedir,
Dünyayı yenenlerin yenildiği o eşsiz,
Çanakkale şimdi bir sevdalı TÜRKİYE DİR.
