Haberler

Milli Eğitim Bakanı Tekin: "Hiçbir sivil toplum örgütüne kamunun bütçesinden kaynak ayıracak protokol yapmayız"

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Biz hiçbir sivil toplum örgütüne, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ya da kamunun bütçesinden zerre miktarı kaynak ayıracak bir protokol yapmayız" dedi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Biz hiçbir sivil toplum örgütüne, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ya da kamunun bütçesinden zerre miktarı kaynak ayıracak bir protokol yapmayız" dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesi ve kesin hesabının görüşmeleri tamamlandı. Milletvekillerinin konuşmalarının ardından Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, soruları cevapladı. Çeşitli dernek ve vakıflarla yapılan protokollere ilişkin konuşan Bakan Tekin, "Ben size şimdi buradan bazı şeyler okuyacağım. Kadın Sağlıkçıları Eğitim ve Dayanışma Cemaati ile protokol imzaladık. Kadınla Demokrasi Tarikatı ile protokol imzaladık. Lösemili Çocuklar Cemaati ile protokol imzaladık. ’Çocuklar Gülsün Diye’ cemaatiyle protokol imzaladık. Türk Böbrek Cemaatiyle protokol imzaladık. Ben size defaten söyledim. Bakın, ben üniversitelerde yıllarca Anayasa Hukuku dersini anlatmış bir insanım ve şunu söylüyorum: Hukuk devleti içinde yaşıyoruz ve benim için bir sivil toplum örgütünün İçişleri Bakanlığı Dernekler Masası ya da ilgili sivil toplum genel müdürlüğü bünyesinde akredite olmuş olması ya da Vakıflar Genel Müdürlüğü bünyesinde akredite olmuş bir vakıf olması sivil toplum olarak tanımlanması için yeterlidir" diye konuştu.

LGS sınavında soruların sızdırılması iddialarına ilişkin yanıt veren Bakan Tekin, "Sınavı yapar yapmaz, yaptığımız gün biz bütün sınavlarda böyle. ÖSYM için de, bizim için de yapılan bütün sınavlardan sonra illerden bize ulaşan usulsüzlükler ya da herhangi bir sınav kurallarına aykırılık varsa biz gerekli işlemleri anında başlatırız. O gün de bu olaylarla ilgili olarak biz bir açıklama yaptık ve dedik ki, ‘Bazı illerimizde sınavla ilgili biz soruşturma açtık’. Bunlardan bir tanesinde de kamuoyuna çokça eleştiri tartışma konusu olan soruların sızdırıldığı iddiası ile ilgili yapılan açıklama var. Bununla ilgili bir açıklama yaptık. Resmi basın müşavirliğimizden açıklama yaptık" dedi.

Bakan Tekin, "Ben gerçekten eleştiriye karşı saygılı bir insanım. Şahsımla ilgili Özgür Özel Bey başta olmak üzere kim hangi eleştiriyi yaptıysa yapsın hiçbirisine çıkıp da kaba bir ifade kullanmadım bugüne kadar. Fakat LGS ile ilgili mevzuda mevzu şöyle: Yaklaşık 1 milyon çocuğumuz hayatlarının tamamında etkisi altında kalacakları bir manipülasyon ortada söz konusu iken yaklaşık 13 defa açıklama yapmışız. ’Yok. Bakın biz burada sınav güvenliğini ihlal eden bir durum söz konusu değil. Gerekli tedbirleri aldık’ dememize rağmen kamuoyunda, sosyal medya ortamlarında birileri bu konuda ısrarlı bir biçimde çocuklarımızın geleceğini karartacak söylemler içerisine girdiler ve ben şahsen onları kastederek dedim ki: Bakın bu yanlıştır. Bu çocukların geleceklerini karartıyor. Bakın bugün çocuk hakları günündeyiz. Bu çocuklar ömürleri boyunca bu yalanın etkisinde kalacaklar" diye konuştu.

Eğitim sistemine gelen eleştirilere cevap veren Tekin, "Eğer elinizdeki kitapçığı dikkatle okursanız, biz iyi olduğumuz yerleri de, eksik olduğumuz ve desteklerinizi istediğimiz yerleri de kitapçığımızın içerisine yazdık. Bu şekilde de devam edeceğiz. Bunun altını çizeyim. İkincisi, ben 1994 yılından beri eğitimin içerisindeyim. Üniversiteye araştırma görevlisi olarak başladım ve birçok üniversitede öğretim üyesi olarak çalıştım. Milli Eğitim Bakanlığında 5 buçuk yıla yakın bir süre müsteşarlık yaptım. Dolayısıyla bu konuda lütfen bizim de en az sizin kadar Türkiye’deki eğitim öğretim sisteminin bilimsel, laik, demokratik ve çağdaş bir eğitim sistemi kurgulamaya çalıştığımızı lütfen kabul edin" ifadelerini kullandı.

"Ben hukuk devletinin formasyonu içerisinde davranıyorum"

Cemaat ve tarikatlara para aktarma ile ilgili iddiaya cevap veren Tekin, "Ben geçen yılda söyledim. Dedim ki bir tane vakıf gösterin, bir tane dernek gösterin. Eğer protokolümüzü iptal etmezsek bakın hiçbir şey bilmiyorum. Bunun altını çizerek söylüyorum. Biz hiçbir sivil toplum örgütüne, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ya da kamunun bütçesinden zerre miktarı kaynak ayıracak bir protokol yapmayız. Sivil toplum örgütleri arasında da bize yakın, bize uzak, bilmem ne ayrımı yapmayız. Ben hukuk devletinin formasyonu içerisinde davranıyorum" diye konuştu.

"15 milyon İstanbul’un kişisel verilerini siyasi çıkarları uğruna satan kişi için niye bir şey demiyorsunuz"

Diploma ve denklik belgelerinin sahte olduğuna yönelik gelen iddialara yanıt veren Tekin, "Bu konudaki her olayın arkasından soruşturmamızı açtık, gereğini yapıyoruz. Peki ben bir soru soracağım. 15 milyon İstanbul’un kişisel verilerini siyasi çıkarları uğruna satan bir kişi için niye bir şey demiyorsunuz? Evet. Ben soruyorum. Size söz konusunda bir cevap vereyim. Şimdi devam edelim. Şimdi iftira falan atıyorum. Ben İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nı dikkate alıyorum" şeklinde konuştu.

Köy okullarına yönelik gelen sorulara cevap veren Tekin, "Biz köy okulları ile ilgili kararımızı alacağımızı söylemiştik ve bu yıl itibariyle tek bir öğrencisi dahi olsa köyden talep varsa köy okullarını açtık. Öğrenci sayısı bir olan köy ilkokulu sayımız 41, öğrenci sayısı 2 olan köy okulu sayısı ilkokulu sayısı 81, 3 olan 122, 4 olan 158, 5 olan 204, 6 olan 196, 7 olan 241. Öğrenci sayısı 8 olan 190 toplam 404 tane köy okulumuzu bu yaz itibariyle ilgili mevzuatın revize edilmesi sayesinde açtık" yanıtını verdi.

MESEM’lerle ilgili soru üzerine Tekin, "MESEM’lerde hayatını kaybeden çocuklarımıza ilişkin burada öyle bir şey yapıyorlar ki… Biz de bir babayız. Ben de bir öğretim üyesiyim, bir eğitimciyim. Ve bu olayların hepsinden biz de en az sizler kadar rahatsız oluyoruz. Ve bununla ilgili de gerekli tedbirleri, gerekli soruşturma süreçlerini yürütüyoruz. MESEM’ler ile ilgili olarak ben şunu söyleyeyim. MESEM’e kayıt olmak için 14 yaşını doldurmuş olmak şartı var. Uluslararası Çalı?ma Örgütü’nün ILO’nun hükümlerine uygun olmasından hareketle Anayasamız başta olmak üzere uluslararası sözleşmeler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca koordine edilen, takip yapılan iş sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili yasal düzenlemeler doğrultusunda bütün bu işletmeler MESEM kapsamında veya bizim protokol okullarımızdaki iş yeri ve beceri eğitimlerinin tamamı bu mevzuata uygun olarak tasarlanmak zorundadır" dedi.

Görüşmelerin tamamlanmasının ardından Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesi kabul edildi.