Sedat Laçiner Gibilere Pirim Vermeyelim

    Ülkemiz üzerinde dolaşan kara bulutlar, yağacak zemin arıyor.                                                                                Farkındaysanız aylardır Türk-Kürt çatışması çıkarmak için çevrilmeyen entrika kalmadı. Yeri geldi Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya kalktılar, yeri geldi 35 sivilin ölümünü gerçekleştirdiler, yeri geldi cenaze sahipleri acıları ile gözyaşı akıtırken, birileri Kaymakamı Linç etmeye kalkıştılar…
          Bunların hepsi bir tesadüf mü sizce?
          Bence değil… 
         Bu ülkede ırk üzerinden yaratılmak istenen kargaşa bir türlü tutmayınca, bu sefer Mezhep çatışması doğurmak için, çirkin yüzlerini göstererek, din adına dinsizlik yapılmaktadır… 
Hiçbir zaman sapla samanı karıştırıp, kişilerin yaptığı aymazlığı toplumsallaştırarak kargaşa çıkarma tarafı olmamışımdır… Ancak ağzının konuşuğunu bilmeyenlere de, ağzının payını vermek gerektiğine inanırım…
TRT Haber’de yayımlanan ‘Açı’ programında konuşan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner’in, Şii’lere yönelik, Suriye ve Irak’taki mezhep çatışmalarına değindiği programda, “Sadece Irak’ta değil Körfez’de de Şiiler var, Kuveyt’te de. Şimdi bir insanın Şii olması Hıristiyan olmasından kötü, çünkü Hıristiyan nihayetinde ehli kitaptır; üç dinden bir tanesindendir. Allah onu selamete de erdirebilir, belki cennete de koyabilir. Şii ise sapkınlık var, orada dini bozmaya çalışmak var” ifadelerini  kullanmıştır…
Şimdi sorarım Laçiner’e, Şia’lar Allah’a, Peygamberine ve Kitabı Kur’anı Kerimine iman etmiş, İslam’ın tüm vecibelerini yerine getirmektedirler…  Nasıl olur da siz inanan bir topluma onlar, Hıristiyanlardan daha aşağıdır diyebilmektesiniz. Yani Hıristiyanlar kitap ehli, Şialar kitap ehli değimlidir.?
Bu sözlerin muhatabı siz değilseniz, ifade ederken adabı muhaşere kurallarına uymanız gerekmez miydi?
Yaptığınız açıklamada, yukarıda dile getirdiğiniz ifadelerin Körfez ülkelerinin ifadesi olduğunu vurgulamışsınız. Oysa konuşmanızı dinlediğimde hiçte öyle bir imaj yansımamaktaydı…   
Siz öğrencilerinizi böylemi eğitiyorsunuz? 
Ders anlatırken, falancaların görüşünü kendi görüşünüzmüş gibimi ifade ediyorsunuz…
          Siz de Şia’ları dinsiz mi biliyorsunuz? 
           Yukarıda da belirttiğim gibi, yıllarca ırksal anlamda beceremedikleri çatışmayı bu kez Mezhepsel anlamda yapmaya çalışmaktadırlar…
             Prof. Dr. Sedat Laçiner,  Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü, statüsü farklı olsa da devlet memuru… Ve devletin TRT kanalına çıkarak böylesi pervasız, aymazlık dolu sözler sarf etmiş bulunmaktadır…
Ben toplumun her kesiminin Cumhurbaşkanı olan Sayın Abdullah Gül’e açık şikâyette bulunuyorum.
Şayet Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül benimde Cumhurbaşkanımsa, bu cahilane çıkışı yapan,  kışkırtıcı Rektör’ü derhal görevden alır.
             Bu ülke hepimizinse, herkes de inancında özgürse, kimse kimsenin inancına hakaret etme özgürlüğüne sahip değildir…
            Birisi adabından susuyorsa, korkak sanmayın…
            Sedat Laçiner denen kişi, hangi hakla benim inancımı aşağılayabilir. Hakaret edebilir?… 
Sevgili okurlar; Sağduyumuzu kaybetmememiz gerekiyor. Bu ve benzeri kişiler aldıkları görevi ifa etmektedirler… Bunların kimlerin hizmetinde olduğu iyi biliniyor. Yüce Allah’a binlerce kere şükürler olsun ki, toplumumuz bu tür okumuş cahillerin, cehaletlerinin farkındadır…
           Umuyorum ve diliyorum ki, toplumu huzursuz eden bu tür kişilerle ilgili gereken yapılır…