Ses ver Ay Kişi

         Pazar günü Van ilimizde meydana gelen 7.2 şiddetindeki deprem, Van’ın Erciş ilçesi başta olmak üzere tüm bölgede etkili olmuş, yüzlerce insanımız yaşamını yitirmiş, binlercesi de yaralanmıştır… 
         Depremden birkaç saat sonra yardıma ihtiyacınız var mı sorusu sormadan 3 uçak dolusu yardımı 150 kurtarma ekibiyle birlikte yola çıkaran Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev, iyi ve kötü günümüzde dostluğunu bir kez daha göstermiş, Azerbaycan’a yakışır bir hamle sergilemiştir…
         Ben bir Azerbaycan Türkü’yüm… İllaki Azerbaycan Devletinin yapmış olduğu bu duyarlı, onurlu, şefkatli ve olması gereken yardım girişimi göğsümü kabartmış, gururlandırmış ve depremde yaşamını yitirenlere duyduğum üzüntü mislinde, Azerbaycan’ın yapmış olduğu yardım girişimine de ben sevinmişimdir…
          Bu gün Van’da oldu… Yarın başka bir bölgede böylesi bir doğal afetin olmayacağını kimse söyleyemez… Bu durum hepimizin başında olan, olabilecek bir felakettir… Azerbaycan hükümetinin bu felakete gösterdiği duyarlılık, bütün dünya ülkelerine örnek teşkil etmiştir…
            Yardıma ihtiyacınız var mı? Yardım yapmamızı ister misiniz? sorusunun anlamsızlığını Azerbaycan hükümeti attığı adımla ortaya koymuş, 3 uçak dolusu yardım malzemesi ve 150 personeli ile birlikte olay mahalline giderek kurtarma çalışmalarına başlamıştır…
             Azerbaycan diliyle “SES VER AY KİŞİ” diye haykıran kurtarma ekibinin sesine ses veren göçük altındaki birçok vatandaşımızı kurtaran Azerbaycan kurtarma ekibine, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’e gösterdikleri duyarlılıktan ötürü şükranlarımı sunuyorum…
           ACININ, FELAKETİN, GÖZYAŞININ RENGİ OLMAZ…
            Sosyal paylaşım sitelerinde bir takım anlamsız, uygunsuz ifadelerin dolaştığı yaygın basında konu edildiği için bende konuyla alakalı birkaç kelime yazmak istiyorum…
            Sevgili okuyucular, toplumun ayrışmasını isteyen, halklar arasında çatışma, bölünmüşlük yaratmak isteyenlerin ekmeğini yağladığımızın farkına varmalıyız… Gölcük’te her çeşit milletin yaşadığı gibi, Van’da da her çeşit millet yaşamaktadır… Göçük altından gelen sesin milliyetini tartışmak, çok çirkin bir davranış olur…  Hangi ülke olursa olsun, hangi millet olursa olsun ne genelleştirme yapmaya kimsenin hakkı var, nede ayrıştırmaya… Biz ülke olarak Yunanistan’a koşmadık mı? Japonya’ya, Endonezya, Sri Lanka, Hindistan, Malezya, Tayland, Bangladeş vs. bölgelerde yaşanan deprem ve tsunami’lere koşmadık mı? Rengi, dini bizden olmayanlara koşan bir millet olarak, kendi ülkemizde, kendi toprağımızda, din kardelerimiz, can kardeşlerimiz için söylediğimiz sözlere dikkat etmeli, yardımlarımızı esirgemeden yaralarını sarmalı, acılarının dinmesi için seferber olmalıyız… 
          Van’da meydana gelen deprem ile Gölcük’te meydana gelen depremin benim ve benim gibi düşünenlerin nazarında hiçbir farkı yoktur…
            Ben Gölcük depreminin ardından orada hırsızlık yapmaya giden, yağmacı kişilere kan emici demiştim…  Van’da ki deprem bölgesinde de hırsızlığa, yağmacılığa gidenlere kan emici diyorum… Fırsattan istifade ederek ekmeyi karaborsa satanlara kan emici diyorum… Çadırı fazladan alıp, olmayanlara parayla satanlara kan emici diyorum…
             Bir insan ağlarken, gülen abad olmaz…
            Van’da binlerce masum, kimsesiz, gariban, mağdur insan dayanılmaz acılar çekerken, olayı şucu, bucu ayrımına dönüştürmek hiç ahlaki değildir…
              Bu bir toplumsal felakettir… Dediğim gibi hepimizin başına gelebilecek bir durumdur… Yaraları sarmamız gerekirken, imkânlarımız ölçüsünde elimizden gelen neyse ortaya koymamız gerekirken, anlamsız tartışmalara girmemiz doğru değildir… 
              Önceki gün Erzincan’da, dün Gölcük’te, bu gün de Van’da meydana geldi felaket…  Yarın nerede yüzünü gösterecek bilinmez…  Bu bilinçle birbirimizi gözetmeli, acılarımızı paylaşmalı, sağduyulu yaklaşmalıyız… 
Van depreminde yaşamını yitiren tüm hemşerilerime Allh’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum…