Yedi düvelle ve kendi içindeki satılmış hainlerle savaşarak Kurtuluş Savaşı’nı veren Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının bizlere armağan ettiği Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 102’nci yılını gururla, onurla kutluyoruz.
Vatanın ne demek olduğunu vatansızlar bilirler.
Şimdilerde üç beş din soytarısının avazı çıktığınca Atatürk’e hakaret etmesinin ve bu hakaretleri eden soytarıların basiretsiz kişiler tarafından onaylanmasının altında yatan tek gerçek şudur:
Atatürk ve silah arkadaşları Kurtuluş Savaşı’nda kimleri denize döküp mağlup ettiyse, kimleri bozguna uğrattıysa; bugün Atatürk ve silah arkadaşlarına düşmanlık edenler, o gün onların uşaklığını yapanlardır.
102 yıl önce Cumhuriyeti ilan eden deha Atatürk, 102 yıl önce bugünleri görerek yazmıştır Gençliğe Hitabe’yi.
Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle bir daha okuyasınız istedim.
Andımızı okuyamıyoruz, bari Gençliğe Hitabe’yi unutmayalım.
ATATÜRK’ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ
Ey Türk gençliği!
Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk Cumhuriyeti’ni ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir.
İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır.
Bir gün, istiklal ve Cumhuriyet’i müdafaa mecburiyetine düşersen; vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin.
Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir.
İstiklal ve Cumhuriyet’ine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.
Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere; memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler.
Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.
Millet, fakr u zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı!
İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen; Türk istiklal ve Cumhuriyeti’ni kurtarmaktır.
Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
Mustafa Kemal Atatürk