Bu Gece Çok Uzun
İslam tarihinde 1400 yıldır unutulmayan Kerbela vakasının en önemli gecelerinden biridir Tasua gecesi. Yani Muharrem ayının 9. gününün adı olan Tasua, Hz. Hüseyin’in son gecesidir.
Rivayet edilir ki, Hz. Hüseyin bu gece hiç uyumaz ve sabaha kadar ibadet ederek geçirir. İbadetten arta kalan vakitlerinde ise çadırların etrafındaki çalı, çırpı ve dikenli otları temizlermiş. Sabah olduğunda gözü dönmüş Yezit askerlerinin masum davranmayacaklarını bildiği için kadın ve çocukların çalı, çırpı ve dikenlerden zarar görmemesi için temizlik yapıyormuş.
Hz. Hüseyin’in Tasua gecesi etrafında bulunanlara şu konuşmayı yaptığı rivayet edilir: “Yarın hepimiz için zorlu bir gündür. Savaş meydanında hiç kimse mucize beklemesin. Şehit olmayı göze alanlar burada kalsın, aksi halde mucize bekleyenler gecenin karanlığından yararlanarak gidebilirler. Ben onlara hakkımı helal ediyorum.”
Hz. Hüseyin’in bu konuşmasının ardından gecenin karanlığından faydalanan birçok kişi Kerbela çölünde kamp kuran Hz. Hüseyin kafilesinden ayrılırlar. Geri kalan 71-72 kişi sabah olduğunda teker teker meydana çıkar ve şehit olurlar.
Aslında şehit oldukları için ağlanır ama, Kerbela şehitlerinin her biri aynı zamanda bir kahramandır. Yezit’in binlerce askerine karşı sadece 72 kişi savaşıyordu. Hz. Hüseyin, Hz. Abbas ve çocukları kahramanlar gibi savaşmış, yüzlerce Yezit askerini cehenneme yollamış ve sonrasında şehit olmuşlardır.
Şehit olanlar arasında Hz. Hüseyin’in kardeşi Hz. Abbas, oğulları, yeğenleri, akrabaları ve dostları vardı. Kerbela’da Aşura günü öyle vahim bir katliam yaşanır ki Hz. Hüseyin’in bacısı Hz. Zeynep’in bir gecede saçları bembeyaz olur. Ve Zeynep’i zorlu günler beklemeye başlar. Hz. Zeynep ve yetim kız çocukları, Kerbela’dan Şam’a zincirlere vurulmuş olarak Yezit’in sarayına getirilir.
Tasua, hakla batılın ayrıldığı, hakkı terk edenlerin Yezit saflarına dahil olduğu gecedir. Ve bu gece Hz. Hüseyin ile birlikte olanlar, Hz. Peygamber’e bağlılık yemini edenlerdir.
Tasua Gecesi ve 15 Temmuz Gecesi
İki önemli tarihin çakışması tesadüf olsa da çok anlam ifade eder. Çünkü Ehlibeyt düşmanı FETÖ, bu kalkışmayı yapmadan yıllar önce sürekli Hz. Hüseyin aşıklarına, Ehlibeyt sevdalılarına saldırıyor, Selam Tevhid başta olmak üzere her fırsatta Hz. Hüseyin’in başını kesenler gibi Şia, Caferi, Alevi diye adlandırılan Ehlibeyt dostlarına karşı hep saldırı içindeydiler.
Hatırlarsanız Fetö elebaşı Fetullah Gülen bir konuşmasında şöyle demişti: “Cennetin yolu İran’dan geçse, ben etrafından dolanırım.” Buradaki mesaj ülkeyle ilgili değildir. Ülke insanının itikadıyla ilgilidir. Fetullah da bu sözle gerçek niyetini açık ediyor ve savaş içinde olduğunu beyan ediyordu.
Nitekim 15 Temmuz’un ilk saatlerinde iki şehit verdik Ankara’da: Biri Assubay Bülent Aydın, diğeri Başkomiser Bülent Yurtseven. İkisi de Ehlibeyt sevdalısıydı. İkisi de Hz. Hüseyin matemini yüreğinde hissederdi. İkisi de Fetö’ye hamilik etmezdi.
Yüce Allah Kerbela şehitleri ile birlikte aziz vatanımız için canını hiçe sayıp şehit olan tüm şehitlerimizin ruhunu şad etsin. Gazilerimize ve şehit yakınlarımıza sağlıklı ömür nasip etsin. Hz. Peygamber’in hoşnut olacağı şekilde Kerbela şehitlerini idrak ederek anmayı nasip etsin.
Kaleminize sağlık hocam ????????????