Kim Yaparsa Yapsın Boykot Doğru Değildir
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlattığı protesto gösterilerini görmezden gelen medya kuruluşlarına tepki göstererek, medya kuruluşlarının aynı zamanda yaptıkları ticareti boykot etme kararı aldı.
Bugün boykot uygulanıyor, bugün Çarşamba ama Pazar’dan farkı yok. Çünkü CHP’nin boykot çağrısı özellikle genç nesilde ciddi anlamda karşılık bulmuş diyebiliriz.
Oldum olası boykotlara karşıyım.
Çünkü bir anlık refleksle gösterilen tepki, birçok insanın umudunun yok olması anlamına geliyor.
Filistin ve Gazze’yi bahane ederek İsrail menşeli ürünleri yıllardır boykot ediyoruz, o işyerlerine saldırıyor, çalışan garibanları darp ediyoruz, o işyerlerinde kahvesini içen insanların üzerine yürüyoruz.
CHP’nin yaptığı boykot ne kadar yanlışsa, bunlar da yanlıştır.
Geçmişte benzer boykotu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da yine medya kuruluşları için yapmıştı. Yani her kim yaparsa yapsın, boykot yanlıştır.
Çünkü milyonlarca insan bu işyerlerinden maaş alıyor, evini geçindiriyor. Siyasi hırslarla böyle açıklamalar yapmak, bizden olmayanları ekmekleriyle cezalandırmak, insanları işinden, aşından etmek doğru bir davranış değildir.
Siyasiler genelde ülkeyi kendilerine göre dizayn etmek isterler. Yani siz oy vermemiş olsanız bile iktidara gelen siyasi erk, sizin onlar gibi düşünmenizi, onlar gibi hareket etmenizi ister.
Geçmişte kim neyi eleştiriyorsa, iktidara geldikten sonra aynısını yapar hale geliyor.
İsim vermeye gerek yok, zaten kim kime karşı boykot çağrısı yapıyorsa hangi markaları kastettiği ortadadır. Şunun bilinmesini isterim ki, bahsedilen kurumlar ister yurt dışı menşeli olsun ister yerli ürün üretsin, sonuçta bu ülkenin izni doğrultusunda faaliyet göstermekte ve halka hizmet sunmaktadır. Bu firmalarda milyonlarca kişi çalışmakta ve evlerinin geçimini bu firmalardan aldıkları maaşla sağlamaktadır.
Tüm siyasi parti başkanları, bu tarz hedef gösterme ve boykot etme gibi tutumlardan uzak durmalıdır. Her ne kadar bir siyasi parti başkanı olsalar da, aynı zamanda bir aile reisi olduklarını unutmamalı ve sorumluluk bilinciyle hareket etmelidirler. Şayet bir aile reisi hissinden uzaklaşıp sadece siyasi kaygılarla bu tür radikal kararlar alırlarsa, bu ülkeye yapılmış en büyük kötülüklerden biri olur.
İşte yapılan boykotun yarattığı travmayı hepimiz gördük. Bugün Çarşamba ama Pazar’dan farksız. Birçok işletme bugünü siftahsız kapattı.
Iğdır Valisi Ercan Turan ve Emniyet Müdürü Niyazi Turgay, olumsuz havayı kırmak için esnaf ziyareti gerçekleştirdi, esnaflardan alışveriş yaptı, vatandaşlarla bayramlaşıp sohbet etti.
Devletin sıcak dokunuşu bugün hissedilir derecede kendini gösterdi. Vali Turan, görüştüğü küçük çocuklara oyuncak hediye etti ve bayram harçlığı verdi.
Öğrencilerle de sohbet eden Vali Turan, okudukları bölümlerle ilgili sorular yöneltti ve aldığı cevaplar karşısında öğrencileri tebrik etti.
Umarız bundan sonraki süreçte siyasi aktörler, açıklama yapmadan önce daha hassas davranırlar.
Düşüncelerinizin hiçbirine katılmıyorum. Boykot yapmak herkesin hakkıdır. Keşke siyasi parti liderleri böyle çağrı yapmadan halk toplanıp hükümeti protesto edebilseydi. Her zaman doğal gaz, elektrik, su ve temel yaşam gıdalara zam geliyor halkın sesi çıkmıyor. Genç teğmenler ihraç ediliyor halk sokağa çıkıp tepki göstermiyor. Bu şekilde devam ederse Türkiye bir adım ileriye gidemeyecek. Protesto etme, boykot etme, sus otur ses çıkarma. Nereye kadar? Koyun gibi güdülmek istemiyorum. Bunu şahsen kendime yakıştırmıyorum.
Tuzunuz kuru tabi..