Türk Milleti karşısında duydukları tarihsel aşağılık kompleksi ve kendi tarihlerindeki soykırım olaylarının ağırlığı altında ezilen bu bedbahtlar, büyük kıskançlık besledikleri, başarılarla dolu temiz Türk Tarihini bu yolla “kirli” göstermeye çalışmakta ve bunun için de, gerek parlamentolarında, gerekse yerel meclislerinde kanunlar ve kararlar çıkartmaktadırlar. Şimdi de, ABD Başkanı Barack Obama’nın 24 Nisan açıklamasıyla Ermeni Soykırım yalanı ile tekrar karşımıza çıkmaktadırlar.
24 Nisan Ermenilerin ortaya attığı sözde soykırım iddiasına ve ABD Başkanı Obaman’nın yaptığı açıklamayı kınayarak tepkimizi kamoyu ile paylaşıyoruz.
Hiçbir tarihsel gerçeğe ve bilimsel araştırmaya dayanmayan bu kanun ve kararların, gerçek dışı olduğu 1948 tarihli “Birleşmiş Milletler Soykırım Sözleşmesi”nde yapılan tanımdan da açıkça anlaşılmaktadır.
Ayrıca; 24 Nisan 1915’de neler olmuş, Tarihcilerimizin Osmanlı Arşivlerinden çıkarmış oldukları resmi belgeleri kamoyu ile paylaşmak istiyoruz.
‘’Ermeni isyanları durmayınca Osmanlı Devleti, 24 Nisan'da, yani Ermeniler'in soykırım günü olarak andıkları günde, bir gece içerisinde bu parti ve örgütlerin ileri gelenlerinden 2345 kişiyi tutuklamıştır. Bu tutuklananlar Ankara ve Çankırı cezaevlerine gönderilmiştir. Hiçbir kimsenin burnu bile kanamamıştır ve hatta bir kısmı sonra serbest kalmıştır. Ancak bu hamle ile birlikte Ermeni hareketinin de beli kırılmıştır.. Yani 24 Nisan bağımsız bir Ermenistan kurma hayallerinin sona erdiği tarihtir" . 24 Nisan ,
" Ermeni Soykırımı Yalanı"dır .
OSMANLI HAREKETE GEÇTİ
"18 Mart 1915'te başta İngiltere ve Fransa olmak üzere Batılı devletlerin donanmalarının Çanakkale'ye gelmesiyle başlayan savaş sırasında, Ermeniler de Anadolu'da isyanlara başlamışlardır. Nitekim 17 Nisan'da Van'da başlayan isyan kademeli olarak bütün Anadolu'ya yayılmış, bunun üzerine Osmanlı Devleti Ermeni ileri gelenlerini İstanbul'a davet ederek bir araya getirmiş ve onlara bu hareketlerin devam etmesi halinde sert tepkiler uygulayacağını bildirmiştir.
Buna rağmen Ermeni isyanları durmayınca Osmanlı Devleti, 24 Nisan'da, yani Ermeniler'in soykırım günü olarak andıkları günde, bir gece içerisinde bu parti ve örgütlerin ileri gelenlerinden 2345 kişiyi tutuklamıştır. Bu tutuklananlar Ankara ve Çankırı cezaevlerine gönderilmiştir. Hiçbir kimsenin burnu bile kanamamıştır ve hatta bir kısmı sonra serbest kalmıştır. Ancak bu hamle ile birlikte Ermeni hareketinin de beli kırılmıştır. İşte Ermeniler'in bu tarihi soykırım günü olarak anmalarının asıl nedeni, Ermeni hareketinin bu tarih ile birlikte sona ermiş olmasıdır. Yani 24 Nisan bağımsız bir Ermenistan kurma hayallerinin sona erdiği tarihtir. İşte bundan dolayı Ermeniler bugünü farklı olarak nitelemişler ve soykırım günü olarak anmaya başlamışlardır.
İDDİALARI DA ÇÜRÜDÜ
Ermeniler 500 bin kişinin tehcir(göç) edildiğini söylemiyorlar, onlar bu tehcir(göç) sırasında 1,5 milyon Ermeni'nin öldüğünü iddia ediyorlar. Tam 500 bin de değil, ancak 458 bin civarında insan tehcir edilmiştir. Dolayısıyla Ermeniler'in en baştan 1,5 milyon Ermeni'nin öldürüldüğü iddiası da bunun ile birlikte çürümektedir.
Osmanlı Devleti'nin tehcirdeki amacı iyi anlaşılmalıdır, tehcir kararı ve kararnamesinde de bu açıkça belirtilmiştir. Bu kararnamede; Ermeniler'in bu bölgelerden alınıp Suriye bölgesindeki Osmanlı topraklarına nakledilmesindeki temel sebep, Ermeniler'in kurmayı hedefledikleri Ermenistan Devleti'ni kurmalarını önlemeye yönelik olup, kesinlikle bunların imhası sözkonusu değildir diye açık açık yazıyor.
Dolayısıyla Osmanlı Devleti'nin tehcirdeki temel gerekçesi; Kafkaslar'da çarpışan Osmanlı askerlerini arkadan vuran, masum ve askerden arındırılmış köylere baskın yapmak suretiyle çoluk çocuk demeden katleden, orduya giden iaşe yollarını vurup iaşeyi tahrip eden Ermeni çetelerine karşı tedbir almaktır. Çünkü savaş sahasıdır Ermeniler'in bulundukları yerler.
ERMENİLERİN GÖZÜ ANADOLU TOPRAKLARINDA
İkinci sebep olarak 8 Şubat 1914'teki Rusya ile imzalanmış bir anlaşmayla kağıt üzerinde kurulmuş Ermenistan'ın fiilen kurulmasını engellemektir. Ermeniler'e özel haklar tanıyan bu anlaşma uygulanmaya konsaydı, Ermenistan Devleti'nin Anadolu topraklarında kurulması işten bile değildi. Neden? Çünkü Kars'tan Van'a kadar olan bütün bölgeler Rus sınırıdır.
Nitekim I. Dünya Savaşı'nın hemen başlangıcından itibaren Ruslar Kars ve Van'ı işgal etmişlerdir. Daha sonra da Erzurum'a kadar gelmişlerdir. Dolayısıyla Osmanlı bu şüphesinde haklıdır, yani bir Ermenistan kurulması şüphesinde haklıdır. Bunun içinde her devlet gibi Osmanlı da tabi” hakkı olarak kendi birlik ve bütünlüğünü bozacak birtakım oluşumlara karşı bir tedbir almıştır.
TEHCİR UYGULANMASI ENVER PAŞA
Tehcir uygulaması Enver Paşa'nın teklifi ve 27 Mayıs 1915 yılında alınan kararla, bölgede zararlı olan Ermeniler'in Doğu Anadolu'dan Suriye'ye gönderilmesi ile başlamıştır. Ve bütün Anadolu'da tehcire uğrayan Ermeniler'in net sayısı 458.758'dir. Vilayetlere göre rakamlar Osmanlı arşivlerinde yer almaktadır. 382.148 kişi iskan bölgelerine varmıştır. Arada 56.610 kişilik bir fark vardır.
Bunlardan 500'ü Erzurum-Erzincan arasında eşkıya grupları tarafından öldürülmüştür. 2000 civarında kişi, Urfa'dan Halep'e giden yol üzerinde, Meskene'de Urban eşkıyaları tarafından katledilmiştir. 2000 kişi de Mardin'de eşkıya tarafından öldürülmüştür. Dersim bölgesinden geçen kafilelere bölge halkının saldırıları sonucunda yaklaşık 5-6 bin kişi ölmüştür.
Yine bu ölüm olayları ile ilgili kesin rakamlar Osmanlı arşivlerinde yer almamaktadır. Bu saldırılar neticesinde toplam 9-10 bin kişinin ölmüş olduğu tesbit edilmiş, o zaman Osmanlı Devleti saldırıların durdurulması için geçiş güzergahındaki valilere emirler göndermiş ve saldırganların yakalanarak cezalandırılmasını istemiştir. Ayrıca valiler yol emniyetini almaları noktasında uyarılmışlardır. Hastalıklardan kaynaklanan ölümler de meydana gelmiştir.Son yıllarda Türkiye’nin uluslararası konjonktürde itibarını zedelemeye çalışan konuların başında hiç şüphesiz Ermeni tehciri sırasında yaşanan soykırım iddiaları geliyor. Ermeni diasporası ‘Tehcir sırasında Osmanlı yönetimi katliama izin verdi’ tezi ile dünya kamuoyunu aldatmaya çalışırken, bu iddiaların asılsızlığı karşısında sessiz kalmak istemeyen Türk tarihçiler de Osmanlı arşivlerinde yoğun mesai harcıyor.
Bu Osmanlı arşiv bilgilerini komoyuyla paylaşır saygılar sunarım.
Ziraat Mühendisleri odası Adına Iğdır il Temsilcisi
Mehmet Ali BULUT
24 Nisan Ermenilerin ortaya attığı sözde soykırım iddiasına ve ABD Başkanı Obaman’nın yaptığı açıklamayı kınayarak tepkimizi kamoyu ile paylaşıyoruz.
Hiçbir tarihsel gerçeğe ve bilimsel araştırmaya dayanmayan bu kanun ve kararların, gerçek dışı olduğu 1948 tarihli “Birleşmiş Milletler Soykırım Sözleşmesi”nde yapılan tanımdan da açıkça anlaşılmaktadır.
Ayrıca; 24 Nisan 1915’de neler olmuş, Tarihcilerimizin Osmanlı Arşivlerinden çıkarmış oldukları resmi belgeleri kamoyu ile paylaşmak istiyoruz.
‘’Ermeni isyanları durmayınca Osmanlı Devleti, 24 Nisan'da, yani Ermeniler'in soykırım günü olarak andıkları günde, bir gece içerisinde bu parti ve örgütlerin ileri gelenlerinden 2345 kişiyi tutuklamıştır. Bu tutuklananlar Ankara ve Çankırı cezaevlerine gönderilmiştir. Hiçbir kimsenin burnu bile kanamamıştır ve hatta bir kısmı sonra serbest kalmıştır. Ancak bu hamle ile birlikte Ermeni hareketinin de beli kırılmıştır.. Yani 24 Nisan bağımsız bir Ermenistan kurma hayallerinin sona erdiği tarihtir" . 24 Nisan ,
" Ermeni Soykırımı Yalanı"dır .
OSMANLI HAREKETE GEÇTİ
"18 Mart 1915'te başta İngiltere ve Fransa olmak üzere Batılı devletlerin donanmalarının Çanakkale'ye gelmesiyle başlayan savaş sırasında, Ermeniler de Anadolu'da isyanlara başlamışlardır. Nitekim 17 Nisan'da Van'da başlayan isyan kademeli olarak bütün Anadolu'ya yayılmış, bunun üzerine Osmanlı Devleti Ermeni ileri gelenlerini İstanbul'a davet ederek bir araya getirmiş ve onlara bu hareketlerin devam etmesi halinde sert tepkiler uygulayacağını bildirmiştir.
Buna rağmen Ermeni isyanları durmayınca Osmanlı Devleti, 24 Nisan'da, yani Ermeniler'in soykırım günü olarak andıkları günde, bir gece içerisinde bu parti ve örgütlerin ileri gelenlerinden 2345 kişiyi tutuklamıştır. Bu tutuklananlar Ankara ve Çankırı cezaevlerine gönderilmiştir. Hiçbir kimsenin burnu bile kanamamıştır ve hatta bir kısmı sonra serbest kalmıştır. Ancak bu hamle ile birlikte Ermeni hareketinin de beli kırılmıştır. İşte Ermeniler'in bu tarihi soykırım günü olarak anmalarının asıl nedeni, Ermeni hareketinin bu tarih ile birlikte sona ermiş olmasıdır. Yani 24 Nisan bağımsız bir Ermenistan kurma hayallerinin sona erdiği tarihtir. İşte bundan dolayı Ermeniler bugünü farklı olarak nitelemişler ve soykırım günü olarak anmaya başlamışlardır.
İDDİALARI DA ÇÜRÜDÜ
Ermeniler 500 bin kişinin tehcir(göç) edildiğini söylemiyorlar, onlar bu tehcir(göç) sırasında 1,5 milyon Ermeni'nin öldüğünü iddia ediyorlar. Tam 500 bin de değil, ancak 458 bin civarında insan tehcir edilmiştir. Dolayısıyla Ermeniler'in en baştan 1,5 milyon Ermeni'nin öldürüldüğü iddiası da bunun ile birlikte çürümektedir.
Osmanlı Devleti'nin tehcirdeki amacı iyi anlaşılmalıdır, tehcir kararı ve kararnamesinde de bu açıkça belirtilmiştir. Bu kararnamede; Ermeniler'in bu bölgelerden alınıp Suriye bölgesindeki Osmanlı topraklarına nakledilmesindeki temel sebep, Ermeniler'in kurmayı hedefledikleri Ermenistan Devleti'ni kurmalarını önlemeye yönelik olup, kesinlikle bunların imhası sözkonusu değildir diye açık açık yazıyor.
Dolayısıyla Osmanlı Devleti'nin tehcirdeki temel gerekçesi; Kafkaslar'da çarpışan Osmanlı askerlerini arkadan vuran, masum ve askerden arındırılmış köylere baskın yapmak suretiyle çoluk çocuk demeden katleden, orduya giden iaşe yollarını vurup iaşeyi tahrip eden Ermeni çetelerine karşı tedbir almaktır. Çünkü savaş sahasıdır Ermeniler'in bulundukları yerler.
ERMENİLERİN GÖZÜ ANADOLU TOPRAKLARINDA
İkinci sebep olarak 8 Şubat 1914'teki Rusya ile imzalanmış bir anlaşmayla kağıt üzerinde kurulmuş Ermenistan'ın fiilen kurulmasını engellemektir. Ermeniler'e özel haklar tanıyan bu anlaşma uygulanmaya konsaydı, Ermenistan Devleti'nin Anadolu topraklarında kurulması işten bile değildi. Neden? Çünkü Kars'tan Van'a kadar olan bütün bölgeler Rus sınırıdır.
Nitekim I. Dünya Savaşı'nın hemen başlangıcından itibaren Ruslar Kars ve Van'ı işgal etmişlerdir. Daha sonra da Erzurum'a kadar gelmişlerdir. Dolayısıyla Osmanlı bu şüphesinde haklıdır, yani bir Ermenistan kurulması şüphesinde haklıdır. Bunun içinde her devlet gibi Osmanlı da tabi” hakkı olarak kendi birlik ve bütünlüğünü bozacak birtakım oluşumlara karşı bir tedbir almıştır.
TEHCİR UYGULANMASI ENVER PAŞA
Tehcir uygulaması Enver Paşa'nın teklifi ve 27 Mayıs 1915 yılında alınan kararla, bölgede zararlı olan Ermeniler'in Doğu Anadolu'dan Suriye'ye gönderilmesi ile başlamıştır. Ve bütün Anadolu'da tehcire uğrayan Ermeniler'in net sayısı 458.758'dir. Vilayetlere göre rakamlar Osmanlı arşivlerinde yer almaktadır. 382.148 kişi iskan bölgelerine varmıştır. Arada 56.610 kişilik bir fark vardır.
Bunlardan 500'ü Erzurum-Erzincan arasında eşkıya grupları tarafından öldürülmüştür. 2000 civarında kişi, Urfa'dan Halep'e giden yol üzerinde, Meskene'de Urban eşkıyaları tarafından katledilmiştir. 2000 kişi de Mardin'de eşkıya tarafından öldürülmüştür. Dersim bölgesinden geçen kafilelere bölge halkının saldırıları sonucunda yaklaşık 5-6 bin kişi ölmüştür.
Yine bu ölüm olayları ile ilgili kesin rakamlar Osmanlı arşivlerinde yer almamaktadır. Bu saldırılar neticesinde toplam 9-10 bin kişinin ölmüş olduğu tesbit edilmiş, o zaman Osmanlı Devleti saldırıların durdurulması için geçiş güzergahındaki valilere emirler göndermiş ve saldırganların yakalanarak cezalandırılmasını istemiştir. Ayrıca valiler yol emniyetini almaları noktasında uyarılmışlardır. Hastalıklardan kaynaklanan ölümler de meydana gelmiştir.Son yıllarda Türkiye’nin uluslararası konjonktürde itibarını zedelemeye çalışan konuların başında hiç şüphesiz Ermeni tehciri sırasında yaşanan soykırım iddiaları geliyor. Ermeni diasporası ‘Tehcir sırasında Osmanlı yönetimi katliama izin verdi’ tezi ile dünya kamuoyunu aldatmaya çalışırken, bu iddiaların asılsızlığı karşısında sessiz kalmak istemeyen Türk tarihçiler de Osmanlı arşivlerinde yoğun mesai harcıyor.
Bu Osmanlı arşiv bilgilerini komoyuyla paylaşır saygılar sunarım.
Ziraat Mühendisleri odası Adına Iğdır il Temsilcisi
Mehmet Ali BULUT