Haberler

Zonguldak’ta hala en yaygın mesleki akciğer hastalıklarından olan pnömokonyoz masaya yatırıldı

Zonguldak’ta Toraks Derneği Mesleksel Akciğer Hastalıkları Çalışma Grubu ile Batı Karadeniz Şubesi’nin düzenlediği "Türkiye’de Pnömokonyoz Sorunu ve Çözümleri" toplantısı başladı.

Loading...

Zonguldak’ta Toraks Derneği Mesleksel Akciğer Hastalıkları Çalışma Grubu ile Batı Karadeniz Şubesi’nin düzenlediği "Türkiye’de Pnömokonyoz Sorunu ve Çözümleri" toplantısı başladı.

Kömür madenciliğinin yoğun olduğu Zonguldak’ta düzenlenen toplantı, Maden Müzesi’nde gerçekleştirildi. Toplantıda, pnömokonyozun Türkiye’de hâlâ en yaygın mesleki akciğer hastalıklarından biri olduğu, SGK’nın 2024 verilerine göre 888 meslek hastalığından 114’ünün pnömokonyoz olduğu belirtilmesine rağmen uzmanlar sahadaki yükün bunun çok üzerinde olduğunu ifade etti. Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Peri Meram Arbak, toplantıyla ilgili yaptığı açıklamada yıllardır süren maden kaynaklı akciğer hastalıklarının ancak düzenli izlem ve denetimle azaltılabileceğini söyledi. Arbak, "Türk Toraks Derneği Genel Merkezi, Türk Toraks Derneği Batı Karadeniz Şubesi ve Türk Toraks Derneği Meslek Hastalıkları Şubesi ortak girişimiyle yapılan madencilerin toz hastalığı mini sempozyumu gibi algılanabilecek bir toplantı düzenlendi. 100-120 bilim insanının katılımıyla kömür madencilerinde sağlık sorunları, bunları ortadan kaldırmanın yolları ve göğüs hastalıkları uzmanları olarak bu konuyla en yakın ilgili uzmanlık grubu olarak neler yapılabileceğini zaten tartışmıştık. Beş senede bir bu toplantıları yapmak istiyorduk fakat araya giren Covid-19 pandemisi nedeniyle biraz gecikmeli olarak ikincisini biraz daha küçük ölçekli olarak yapıyoruz. Amacımız yıllardan beri sürmekte olan işçilerin tozlu akciğer hastalığı çilesinin nedenlerinin ortadan kaldırılması üzerine görüş alışverişinde bulunmak. Aslında devletin madenlerinde, devletin işletmesinde bulunduğu madenlerde iş sağlığı ve iş güvenliği koşullarına çok daha iyi uyulduğunu, sağlık eğitimlerinin, iş sağlığı, iş güvenliği eğitimlerinin çok daha düzenli olduğunu, altyapı sorunlarının daha iyi giderildiğini görürken, özel sektörün madenlerinde hâlâ işçilerin sağlığı pahasına, işçilerin canı pahasına maden çıkarma işlerinin sürdüğünü maalesef görüyoruz. Sadece Zonguldak’a özgü değil. Farklı bölgelerde de, örneğin daha yakında Erzurum’da bir toplantıdan geldik. Erzurum’da Oltu taşı çıkarılan bir ocakta göçük sonucu işçilerin ölümünü görüyoruz. İş sağlığı sorunları, özellikle göğüs hastalıkları yönünden tabii ki madencilerin toz hastalığı ama daha genel planda baktığımızda göçükler, grizu patlamaları, su basmaları, bunlar Türkiye’nin aslında olağan gündemi olarak karşımıza çıkıyor" dedi.

TTK İş Sağlığı Güvenliği ve Eğitim Daire Başkanı Yaşar Uzunkavaklı Eren ise, havzadaki risklere dikkat çekti. Eren, "Ülkemizde taş kömürü yalnızca Zonguldak’ta bulunmakta. Rezervlerimiz dünya ile orantıladığımızda oldukça düşük. Ülkemizdeki elektrik üretiminde kurulu güç kaynaklarına baktığımız zaman kömürün yeri yüzde 19’larda, doğalgaz ve barajların yeri yüzde 20 gibi bir dağılım göstermekte. Havzada meslek hastalığı raporlarına göre 1970’li yıllar boyunca Kozlu bölgesinde galeri işlerinde delik delme yöntemi ağırlıklı olarak kuru delik delmeydi. Kuru delik delme sırasında ortaya çıkan ince kömür tozu, kömür işçisi akciğer hastalığı açısından birincil risk kaynağı olarak tanımlanır. Kuru delikten sulu delmeye geçiş, bir iyileştirmeden ziyade işçi sağlığı gereği olarak uygulanmıştır" ifadelerini kullandı.

İki gün sürecek toplantıda pnömokonyozun bölgedeki güncel yükü, toz kontrol yöntemleri, koruyucu ekipman uygulamaları ve erken tanı programlarının güçlendirilmesine yönelik öneriler tartışılacak. Program kapsamında kömür madenlerinde saha incelemesi de yapılacak.