• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Genel Haber
  • Kültür & Sanat
  • Gündem
  • Siyaset
  • Sağlık
  • Spor
  • Eğitim
  • Resmi İlanlar
  • Duyurular Haberler
  • Ara
SON DAKİKA:
13:11
Iğdır’a Yeni Devlet Hastanesi Müjdesi
13:09
Iğdır’da “Türk Gençlik Şöleni” Coşkusu Ali Kınık ve Ahmet Öngel Rüzgârı Esti
11:08
Nevzat Turan’a Kültür Bakanlığı ve TRT’den Büyük Onur
11:06
Ünsal "Rektörlüğe Prof. Ekrem Gürel'in  atanması şehirde  olumlu bir hava yarattı"
10:03
AK Parti Iğdır Teşkilatı’ndan Köy Ziyaretleri
10:01
10-16 Mayıs Dünya Engelliler Haftası Karabağ Özel Eğitim Anaokulu’nda Kutlandı
09:58
Iğdır Şehit Fatih Kara Spor Lisesi Öğrencilerinden Dünya Kupası’nda Büyük Başarı
09:57
Iğdır’da Şiirle Yoğrulan Gönüller, Türküyle Dile Geldi
09:54
Vali Ercan Turan, Alkızıl ve Ünver Ailelerinin Mutlu Gününe Ortak Oldu
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Haberler
  2. Genel Haber
  3. 10 KASIMLAR
Genel Haber
Yayınlanma: 11 Kasım 2009 - 09:55

10 KASIMLAR

       İnsanlık tarihi bize, her kavmin, her ulusun kaderinin derinden değişmesi ve kurtuluşa ermesi için, birilerinin adeta bu yolda  “kurban” edildiğini ibretle göstermektedir.         Cafer ZOR

Genel Haber
11 Kasım 2009 - 09:55
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
10 KASIMLAR
O kadar ki bu yolda çile vardır, sıkıntı vardır, nankörlük, vefasızlık vardır, hatta zulüm vardır. İslamın muazzez Peygamberini ve O’nun evladını hatırlayınız. Peygamberimizin tevhidi hakim kılmak, insanlık değerlerini oturtmak, barışı ve sevgiyi tahakkuk ettirmek için onca çabasına karşın kavminden gördüğü nankörlükleri, haksızlıkları hatırlayınız. Evladına yapılan zulümleri, Kerbela’yı anımsayınız.
       Bence Mustafa Kemal de aynı kaderi paylaştı
      Adeta babasız büyümüştü. Kendisinden önce dünyaya gelen ağabeyleri Ömer ve Ahmet ile ablası Fatma ölmüşlerdi. Ahmet’in mezarının başına gelenler içler acısıdır. Valide Zübeyde Hanım, küçük Mustafa’sının yaşaması için gece gündüz ağlayarak Allah’ına yalvarmıştı. Baba Ali Rıza Efendi’nin vefatından sonra yaşanan onca yokluk, sıkıntı, yalnızlık… Sonra üvey dayıya sığınmalar! Yokluk içinde orta tahsil, ardından Harbiye…   
      O Ulusunun  ve vatanının önce düşmandan, sonra da cehalet ve fukaralıktan kurtuluşu için bütün ömrünü harcadı. Hiçbir zaman  kendisi için yaşamadı.Harbiyeden mezun olur olmaz “vatan imdadına”, cephelere koştu. Balkanlarda, Trablusgarp’ta, Yemen’de, Suriye’de, Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da hep O vardı.
       Vatanı düşmandan kurtardıktan sonra bu kez çok daha çetin bir düşmanı buldu karşısında: Cehalet ve yoksulluk.
       Düşmanı denize dökmek kolaydı. Nitekim döktü de… Ancak cehaleti ve yoksulluğu yok etmek o kadar kolay değildi. Koca ülkede okuma yazma bilen sayısı parmakla sayılıyordu. Anadolu halkı çift sürmekten, koyun otlatmaktan başka bir şey bilmiyordu.Cehalet, hurefa, batıl inançlar, gerici zihniyetler toplumu ahtapot gibi sarmıştı. İnsanlar şeyhlerin, mollaların, üfürükçülerin, nuskacıların tutsağı haline gelmişlerdi. Kadınlar ikinci sınıf vatandaş bile değildi. Adeta “mal” gibiydiler. Toplumda esameleri yoktu.Nesini anlatmalı ki?!..
       Ama O yılmadı. Bu güçlükleri de yenmeliydi. O’nun lügatında “pes etmek” yoktu.
       Mücadeleye girişti…
       İhanete uğradı. Önü kesildi.Suikast girişimleri planlandı. İsyanlar çıkartıldı.
       Nankörlük, vefasızlık dizboyuydu..
       Bu gün de  öyle değilmi?.
       Cumhuriyeti kurarak halkını  “teba”lardan oluşan bir kalabalık yerine “birey”lerden oluşan modern toplum haline getirmek istiyordu.
       Heyhat!...
       Seksenaltı yılda gele gele biat toplumuna geldik.
       Bu gün Cumhuriyetin yetiştirdiği bir çok  tıp profesörü, kimya profesörü, doktor, fizikçi, mühendis, üstelik pozitif  alanlarda bilim yapmalarına karşın, apartmanların  bodrum katlarında oluşturulan cemaat  zikirlerinde saçından sakalından kir-pas yağan  uzun sakallı kara cahil şeyhlerin cüppelerinin etek uçlarını öpmekte…  Siyasilerimiz  okyanus ötesi yolculuklarında uçak türbülansa girdiğinde cemaat şeyhlerine “rabıta” yapmaktalar!...
       Oysa islama göre yardım sadece Allah’tan dilenir. (Bkz:Fatiha:4)
       Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet imamlar-hatipler ülkesi oldu.
       Atatürk ve “Türk” adını  anmaktan çekinir hale geldik.
       Ülkeyi yönetenler “Türk Milleti” sözünün bölücülüğe neden olduğunu, bu nedenle  Anayasadan çıkarılacağını haykırır oldular.
       Apartmanların bodrum katları kaçak kuran kurslarına ve cemaat toplantılarına hizmet ediyor.
       İslam desen, islam  bu değil…
       Ancak yapılan her şey islam adına yapılıyor.
       Herkes herkesi “Allah ile aldatıyor”.
      …Ve pirim yapıyor.
      Önüne gelen bir hadisle başlıyor söze.
      Piyasada bu gün 1,5 milyon hadis dolaşıyor.
      Oysa muazzez Peygamberimizin irat buyurduğu gerçek(mütevatir)hadislerin toplamı 300-500 ü geçmez.
      Yöneticilerimiz Cumhuriyet düşmanlarını, Atatürk düşmanlarını açıktan bu ülkenin vazgeçilmez değerleri arasında sayıyor.
      Sadece son 30 yılda onlarca seçkin diplomatımızı katleden, onlarcasını yaralayan, aziz Vatan topraklarını kendi haritalarında gösterme küstahlığında bulunan, ülkemizi soykırımla suçlayarak ecnebi parlamentolardan kararlar çıkartan, Azerbaycan topraklarının %20 sini 15 yıldır işgalleri altında tutan,  Azerbaycan Türklerine karşı hayasızca soykırım yapan Ermeni başçılarını baştacı ederken, Atlantik ötesinden öyle irşat buyurdular diye Azerbaycan Türklerinin onur timsali bayrağını  çöp istifi yapmaktalar.
       Bebek katillerine bir madalya takılmadığı kaldı
       Ülkemizi ayakta tutan iki sütundan biri olan “Ulus Devlet” ilkesi yavaş yavaş yıkılmakta.
       Diğer sütun “Laiklik” ise çoktan potaya girmiş zaten.
       Mustafa Kemal’in “Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, müritler ülkesi olamaz” sözüne inat ortalık şeyh ve mürit kaynıyor.
       Cumhuriyetin amaçladığı itiraz eden, sorgulayan, bağımsız, tepki koyan, örgütlenen ve talepte bulunan “birey” yerine , biat eden, tabi olan, etek öpen “teba”lar aldı ortalığı.
       Ve ben nerede bir Atatürk posteri görsem, dalgın ve hüzünlü, öyle bakar oldum.
       Gözlerim dolu dolu.
       İç çekerek....
       Ve utanarak!...
                                                     
  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x
İlginizi Çekebilir
10-16 Mayıs Dünya Engelliler Haftası Karabağ Özel Eğitim Anaokulu’nda Kutlandı
10-16 Mayıs Dünya Engelliler Haftası Karabağ Özel Eğitim Anaokulu’nda Kutlandı
Vali Ercan Turan, Alkızıl ve Ünver Ailelerinin Mutlu Gününe Ortak Oldu
Vali Ercan Turan, Alkızıl ve Ünver Ailelerinin Mutlu Gününe Ortak Oldu
Iğdır’da Trafik Kazası: Bir Yaya Hayatını Kaybetti
Iğdır’da Trafik Kazası: Bir Yaya Hayatını Kaybetti
Batı Azerbaycan’ın Hafızası Kars’ta Yankılandı!
Batı Azerbaycan’ın Hafızası Kars’ta Yankılandı!
Son Haberler
Bir haftada 287 işletmeye denetim
Bir haftada 287 işletmeye denetim
Tortum ve Uzundere'de foto safari heyecanı
Tortum ve Uzundere'de foto safari heyecanı
Şevkatli Eller şehit aileleri ile buluştu
Şevkatli Eller şehit aileleri ile buluştu
Başkan Demir muhtarlarla buluştu
Başkan Demir muhtarlarla buluştu
Kızılay'dan her gün binlerce aileye sıcak yemek desteği
Kızılay'dan her gün binlerce aileye sıcak yemek desteği
ORGAN BAĞIŞLA HAYAT KURTAR
ORGAN BAĞIŞLA HAYAT KURTAR

Ana Sayfa
Genel Haber
Kültür & Sanat
Gündem
Siyaset
Sağlık
Spor
Eğitim
Resmi İlanlar
Duyurular
Haberler
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Duyurular
  • Eğitim
  • Genel Haber
  • Gündem
  • Haberler
  • Kültür & Sanat
  • Resmi İlanlar
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.