Bu bakımdan hiç kuşkusuz, kudretli ve güçlü devlet egemenliğin, bağımsızlığın ve özgürlüğün en önemli teminatıdır.
Büyük bedellerle 1991 yılında devlet egemenliğini yeniden gerçekleştiren Azerbaycan Cumhuriyeti, bağımsızlığının ilk yıllarında bir dizi önemli siyasal, toplumsal ve ekonomik sorunlarla karşılaşmış, özellikle de Ermenistan-Azerbaycan Dağlık Karabağ savaşının etkisiyle devlet olarak ayakta kalabilmenin zor dönemlerini yaşamıştır. 1993 yılına doğru ülke içi kaos ortamı iyice ilerlemiş, toplumun huzurunu bozan gelişmeler en ileri boyutlara varmıştır. Devam eden gelişmelerin ciddiyeti karşısında toplumun önde gelen aydınları, bilim adamları, sanat ve edebiyat çevrelerinin saygın temsilcileri ortaya çıkan kargaşaya son vermek ve toplumsal mutabakatı sağlayarak hukuk devletinin yeniden inşası için Azerbaycan halkı adından o dönemde Nahçivan Özerk Cumhuriyeti yönetiminde bulunan Büyük Lider Haydar Aliyevi Bakü’ye davet etmiştir. Yoğun ısrar ve talep sonucunda Haydar Aliyev 9 Haziran 1993 yılında Nahçivan’dan Bakü’ye gelerek ciddi risklere rağmen halkın kurtuluş misyonunu cesurca üstlenmiştir. Bu süreçte Haydar Aliyev hem yılların politikacısı olmanın tecrübeleri, hem de Azerbaycan toplumunda yüzyıllardır yerleşmiş aksakallık gelenekleriyle kısa süre içerisinde devam etmekte olan ülke içi kaos ortamını kontrolü altına almış, toplumsal mutabakatı sağlamayı başarmıştır. Gelişmeleri takiben dönemin devlet temsilcilerinin yoğun talebiyle 15 Haziran 1993 tarihinde Azerbaycan Cumhuriyeti Yüksek Konseyi’ne (Parlamento) başkan seçilmiştir. İşte bu tarih, onurlu Azerbaycan halkının hafızasına Milli Kurtuluş Günü olarak yerleşmiştir. 1997 yılından itibaren Azerbaycan halkı tarafından kutlanan Milli Kurtuluş Günü’ ne 1998 yılında ülke parlamentosu tarafından resmi devlet statüsü verilmiştir.
Bugün Azerbaycan Cumhuriyeti halkı zor günleri arkada bırakarak Milli Lider Haydar Aliyev’in siyasi çizgisiyle gerek ülke içinde, gerek bölgesel ve uluslar arası düzeyde başarılı bir devlete sahip olmanın haklı gururunu yaşamaktadır. 1993 yılından 1996 yılına kadar Haydar Aliyev’in bağımsız, cesur ve dengeli politikalarıyla ülke içinde istikrarı sağlama yönünde devam eden süreç, bu tarihten itibaren kalkınma ve refaha erişme istikametinde siyasal, ekonomik, toplumsal ve kültürel alanlarda kapsamlı çalışmalara dönüşmüştür.
Merhum Ümummilli Lider’in kendi deyimiyle, bugün artık Azerbaycan devletçiliği geri dönüşü olmayan, ebedi ve güçlü niteliklere sahiptir.
Bu önemli günü bizlerle tüm içtenliği ile paylaşan Yüce Türk halkını selamlıyor, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve Ümummilli Lider Haydar Aliyev’in çağdaş halklarımıza emanet ettiği siyasi çizgide başarıyla ilerleyen Azerbaycan-Türkiye kardeşliğine olan sorumluluğumuzu bir kez daha değerli Türk kamuoyuna arz ediyoruz.” Azerbaycan Kars Başkonsolosu
Ayhan Süleymanov
Büyük bedellerle 1991 yılında devlet egemenliğini yeniden gerçekleştiren Azerbaycan Cumhuriyeti, bağımsızlığının ilk yıllarında bir dizi önemli siyasal, toplumsal ve ekonomik sorunlarla karşılaşmış, özellikle de Ermenistan-Azerbaycan Dağlık Karabağ savaşının etkisiyle devlet olarak ayakta kalabilmenin zor dönemlerini yaşamıştır. 1993 yılına doğru ülke içi kaos ortamı iyice ilerlemiş, toplumun huzurunu bozan gelişmeler en ileri boyutlara varmıştır. Devam eden gelişmelerin ciddiyeti karşısında toplumun önde gelen aydınları, bilim adamları, sanat ve edebiyat çevrelerinin saygın temsilcileri ortaya çıkan kargaşaya son vermek ve toplumsal mutabakatı sağlayarak hukuk devletinin yeniden inşası için Azerbaycan halkı adından o dönemde Nahçivan Özerk Cumhuriyeti yönetiminde bulunan Büyük Lider Haydar Aliyevi Bakü’ye davet etmiştir. Yoğun ısrar ve talep sonucunda Haydar Aliyev 9 Haziran 1993 yılında Nahçivan’dan Bakü’ye gelerek ciddi risklere rağmen halkın kurtuluş misyonunu cesurca üstlenmiştir. Bu süreçte Haydar Aliyev hem yılların politikacısı olmanın tecrübeleri, hem de Azerbaycan toplumunda yüzyıllardır yerleşmiş aksakallık gelenekleriyle kısa süre içerisinde devam etmekte olan ülke içi kaos ortamını kontrolü altına almış, toplumsal mutabakatı sağlamayı başarmıştır. Gelişmeleri takiben dönemin devlet temsilcilerinin yoğun talebiyle 15 Haziran 1993 tarihinde Azerbaycan Cumhuriyeti Yüksek Konseyi’ne (Parlamento) başkan seçilmiştir. İşte bu tarih, onurlu Azerbaycan halkının hafızasına Milli Kurtuluş Günü olarak yerleşmiştir. 1997 yılından itibaren Azerbaycan halkı tarafından kutlanan Milli Kurtuluş Günü’ ne 1998 yılında ülke parlamentosu tarafından resmi devlet statüsü verilmiştir.
Bugün Azerbaycan Cumhuriyeti halkı zor günleri arkada bırakarak Milli Lider Haydar Aliyev’in siyasi çizgisiyle gerek ülke içinde, gerek bölgesel ve uluslar arası düzeyde başarılı bir devlete sahip olmanın haklı gururunu yaşamaktadır. 1993 yılından 1996 yılına kadar Haydar Aliyev’in bağımsız, cesur ve dengeli politikalarıyla ülke içinde istikrarı sağlama yönünde devam eden süreç, bu tarihten itibaren kalkınma ve refaha erişme istikametinde siyasal, ekonomik, toplumsal ve kültürel alanlarda kapsamlı çalışmalara dönüşmüştür.
Merhum Ümummilli Lider’in kendi deyimiyle, bugün artık Azerbaycan devletçiliği geri dönüşü olmayan, ebedi ve güçlü niteliklere sahiptir.
Bu önemli günü bizlerle tüm içtenliği ile paylaşan Yüce Türk halkını selamlıyor, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve Ümummilli Lider Haydar Aliyev’in çağdaş halklarımıza emanet ettiği siyasi çizgide başarıyla ilerleyen Azerbaycan-Türkiye kardeşliğine olan sorumluluğumuzu bir kez daha değerli Türk kamuoyuna arz ediyoruz.” Azerbaycan Kars Başkonsolosu
Ayhan Süleymanov
