Tansu Çiller Caddesi üzerinde ellerinde bayraklarla bir araya gelen binlerce Iğdırlı hemşehrimiz, Vali Enver Ünlü'nün öncülüğünde Valilik önündeki program alanına kadar Milli Birlik Yürüyüşü gerçekleştirerek hain darbe girişimini bir kez daha protesto etti.
Valilik önünde Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan program; Kur'an-ı Kerim tilaveti ve hatim duası, Şehit Ömer Halisdemir'e yazılan mektubun okunması, sinevizyon gösterimi ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın televizyonlardan canlı olarak yayınlanan konuşmasının dinlenmesiyle devam etti.
Mahalli Sanatçı Serhat Akkuş'un seslendirdiği kahramanlık türkülerinin ardından Valimiz Sn. Enver Ünlü, günün anlam ve önemine binaen konuşmalarını yaptı.
Program, Ünlü ses sanatçısı Şemistan Alizamanlı tarafından verilen kahramanlık türküleri konserinden sonra şiir ve komposizyonların okunması, 15 Temmuz'un Iğdırlı şehitleri olan Bülent Aydın ve Bülent Yurtseven anısına düzenlenen spor turnuvalarında başarı gösteren evlatlarımıza ödüllerini takdim edilmesi ve selaların okunmasıyla devam ederek ilahi dinletisiyle sona erdi.
''Bugün 15 Temmuz. Bir milletin hayasız akını durdurduğu, bir sel gibi kükrediği gün. Gövdesini siper edenlerin, yurduna alçakları uğratmadığı gün.'' ifadeleriyle sözlerine başlayan Vali Enver Ünlü, ''15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinliklerimiz kapsamında bu akşam da hep birlikte meydanlardayız. 15 Temmuz’un 3. seneyi devriyesi olan bu günde hepinizi hürmetle selamlıyorum. 15 Temmuz gecesi FETÖ'cü alçaklar karşısında kanlarıyla destan yazan kahramanlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Gazilerimize, cesaret ve fedakarlıkları için şükranlarımı sunuyor, Allah'tan uzun ömürler diliyorum. Başta Cumhuriyetimizin Kurucusu Başkomutan Büyük Devlet Adamı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere ebediyete intikal eden bütün devlet büyüklerimizi, dün Hakkari’de şehit olan; Jandarma Teğmen Alim Keskin, Jandarma Astsubay Üstçavuş Cengiz Tokur ve Jandarma Uzman Çavuş Yasin Ağır ile birlikte vatan müdafasında şehadet şerbeti içen tüm şehitlerimizi, rahmetle ve minnetle anıyorum. Bugüne kadar verdiğimiz şehitlerimizin önünde saygıyla, hürmetle eğiliyorum. Onların annelerinin, babalarının ellerinden öpüyorum. Eşlerini, çocuklarını sevgi ve muhabbetle selamlıyorum. Değerli Iğdırlılar; Bir taraftan 2’si hemşehrimiz olmak üzere toplam 251 vatandaşımızı bir gecede kaybetmenin hüznünü tekrar yaşarken, diğer tarafta dünyada eşine rastlanmayan bir direnişe imza atmanın haklı gururunu yaşıyoruz. 15 Temmuz zaferi, tanklara ve uçaklara meydan okuyan şehit ve gazilerimizin eseridir. Bu zafer, bu topraklarda Çanakkale ruhunun hala taze olduğunun en önemli göstergesidir. İstiklal Şairimiz bakın Çanakkale Şehitlerine nasıl sesleniyor;
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîd'i...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
"Gömelim gel seni târîhe" desem, sığmazsın.
Ülkemizin son zamanlarda yaşadığı gelişme, büyüme ve kalkınmadan rahatsız olan, beyinleri yıkanmış ve birer terör makinesi haline gelen alçak FETÖ mensupları; Ne acıdır ki, halkımızın alın teriyle alınan, vatanımızın korunması ve insanlarımızın güvenliği için kullanılması gereken savaş uçaklarını, tankları ve helikopterleri devletimizin asli kurumlarına ve Aziz Milletimize karşı kullanmıştır. Ancak o karanlık gece, verilen destansı mücadeleyle parlak bir zafere dönüşmüştür. Başkomutan'ımız, Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla milyonlar; milletine, bayrağına, vatanına, devletine sahip çıkmak üzere ikinci kurtuluş mücadelesini başlatmış ve 'Zafer, zafer benimdir diyebilenindir' düsturuyla hareket etmiştir. Milli iradeyi hiçe sayan gafiller, Büyük Türk Milletinin cesaretini vatanperverliğini, Cumhuriyetimizin kurucusu Başkomutan Atatürk’ün 'Bağımsızlık ve Hürriyet benim karakterimdir.' haykırışını ya unutmuşlar ya da hesap edememişlerdir ve hakettikleri cevabı da Türk tarihindeki sayısız örneklerinde olduğu gibi fazlasıyla almışlardır. Zaten bu Asil Millet, ülkesine her türlü imkânsızlık içinde dahi sahip çıkmasını bilmiştir. 15 Temmuz tıpkı Malazgirt’te Çanakkale’de Sakarya’da Kocatepe’de olduğu gibi imanın imkana karşı zaferiydi. Bunun en şanlı ispatlarıdır… Bu zaferlerin sonuncusu olan 15 Temmuz’un kahramanlardan olan Iğdırlı Şehit Bülent Aydın… O ilk çatışmanın, ilk şehidi… Kuvvet Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak’ın yakın korumasıydı, 47 yaşında, evli ve iki çocuk babasıydı. ‘‘Genelkurmay’da çatışma çıktı’’ başlığı ile medyaya ilk yansıyan olayda hainlerce şehit edildi. Beş yıl önce emeklilik hakkını elde etmesine rağmen ‘‘daha genciz’’ diyerek çalışmaya devam etmişti. Kim bilir, belki de bu kutlu mertebeyi bekliyordu. Bir diğer 15 Temmuz Kahramanı Iğdırlı Şehit Bülent Yurtseven… 39 yaşında, iki kız babasıydı, Ankara Özel Harekat Daire Başkanlığı’nda Başkomiser olarak görev yapıyordu. 15 Temmuz akşamı göreve çağrıldı. ‘‘Başıma birşey gelirse dik duracaksınız’’ diyerek evden ayrıldı. Özel Harekat Dairesi’nin bombalanması sonucu ağır yaralandı. On altı gün boyunca hayat mücadelesi verdikten sonra şehit oldu. Ömer Halisdemir 15 Temmuz darbe girişiminin seyrini değiştirdi ve darbeye karşı direnişin temsili haline geldi. O gece darbeci Semih Terzi’yi Özel Kuvvetlere sokmamak için emir aldı. Ömer Başçavuş, sonu ölüme varan bu emir üzerine vakur bir sesle Zekai Paşa'sına hitaben, "Baş üstüne komutanım, hakkım helal olsun. Siz de helal edin" dedi ve verilen emri uyguladı, ardından hakka yürüdü… Yılmaz Ercan Darbeyi püskürtmek için motosikletiyle Boğaziçi Köprüsü'ne geldi. Vatandaşlarımızla köprüde buluşan ve darbecilere karşı mücadele eden Ercan, bir süre darbeci askerler tarafından yaralanan vatandaşları motosikletiyle güvenli bölgeye taşıdı ve darbecilere yöneldi, ardından kör kurşunlarla şehit düştü… Baba-Evlat, 2 Kahraman 2 Şehit, Olçoklar… Baba Erol Olçok, FETÖ’nün hain darbe girişimi sırasında 16 yaşındaki oğlu Abdullah Tayyip ile birlikte önce Altunizade’deki ardından saldırıların yoğun olduğu 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ndeki direnişe katıldı. Darbecilere direnirken hainlerin kurşunlarıyla köprü üzerinde şehit düştüler… Baba Oğul Bir Oldular 15 Temmuzda Destan Yazdılar… Allah’ın izniyle Cennetle buluşacaklar… İşte biz, şehadete hasret, nice kahramanları barındıran, 15 Temmuz gecesi göğsünü namluların ucuna dayayan, hele hele tankların paletlerinin altına kendini siper edecek kadar inancı yüksek bir milletiz.
Mehmed’im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!
Değerli Hemşehrilerim; Artık bizlere düşen görev ve sorumluluklarımız çok fazla. Emperyalistlerin oyunlarına alet olmayacağız, birliğimize, dirliğimize kastetmek isteyen kim varsa karşısında demir yumruk olacağız. Terör odaklarına hizmet etmek isteyenleri aramızda barındırmayacağız. Ecdadımızdan tevarüs ettiğimiz şekilde özgürlüğümüzün kıymetini daha çok bileceğiz. Ezanlarımızı susturtmamak, bayrağımızı indirtmemek, vatanımızı korumak, devletimize sahip çıkmak için daha kararlı hareket edeceğiz. Masada söz oyunlarıyla, diplomasi tuzaklarıyla, gafletle ve hatta hıyanetle bizlere kaybettirmek isteyenleri hüsrana uğratacağız. Ve en önemlisi 15 Temmuz ruhunu bilen, vatanına sadık, geleceğimizi emanet edeceğimiz nesiller yetirteceğiz. Kendinin farkında, elif gibi dosdoğru olacak, gönüllere girecek nesiller yetiştireceğiz. İstiklal Şairimiz Merhum Akif’in ifadeleriyle;
Asım’ın nesli diyordum ya nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.
Şüheda gövdesi, bir baksana dağlar, taşlar...
O, rükû olmasa, dünyada eğilmez başlar.
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!”
Bizim hem ilmiyle, hem gönlüyle geleceğine yürüyen nesillere ihtiyacımız var. Değerli anne ve babalar; Sizden bunu bekliyoruz: unutmayın ki en büyük öğretmen, mürebbi, mürebbiye sizsiniz. Şüphesiz ki okullarımızdaki öğretmenler önemli, ama kilit nokta sizlersiniz. İşte tam da inançla diyoruz ki, 15 Temmuz'u geleceğimiz, genç nesiller, gelecek kuşaklar için asla unutmayacağız ve unutturmayacağız. Ancak bu şekilde yeni 15 Temmuz’ların, yeni terör örgütlerinin bünyemize saldırmasının önüne geçebiliriz. Ancak bu şekilde yüce dinimizin değerlerinin, aziz milletimizin hassasiyetlerinin istismarının önüne geçebiliriz. Ancak bu şekilde geleceğimize güvenle bakabiliriz. 15 Temmuz’u ve terörle mücadeledeki zaferlerimizi yad etmek, bizi bu anlayışa yöneltmelidir. Bugünü sadece bir kuru hamasetten ibaret görürsek, asıl amacımızı unutmuş oluruz. Milli harp sanayii, ihalar, sihalar, milli uçak, milli gemi, milli tank gibi milli silah ve teçhizatlarla güçlendirilen Ülkemiz; bölgesinde barışa ve istikrara liderlik yapma ülküsünü yerine getirmek için millet olarak var gücüyle çalışmaya kararlıdır Bölgemizdeki hiçbir oldu bittiye müsaade etmeyeceğiz Bunun için Çanakkale’de İstiklal Harbi’nde 15 Temmuz’da olduğu gibi her türlü bedeli ödemeye hazırız. Bölgemizde barışı sağlamaya ve muhafaza etmeye de kararlıyız. Bu amaçla terörle mücadele hem yurtiçinde ve hem de yurtdışında son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar kararlılıkla devam edecek. Irak’ın kuzeyinde Bölücü Terör Örgütüne karşı düzenlenen Pençe 2 Harekâtını yürüten kahraman askerlerimiz başta olmak üzere yurtiçi ve yurtdışında görev ifa eden tüm güvenlik güçlerimize bu vesile ile buradan selamlarımı gönderiyorum, Allah yar ve yardımcınız olsun. Rabbim, bu birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim eylesin. Rabbim, her karışı şehit kanlarıyla sulanmış bu güzel ülkeyi korusun. Rabbim, vatanımızı her türlü saldırıdan, her türlü ihanetten muhafaza buyursun. Rabbim, bu millete bir daha 15 Temmuz gibi acılar yaşatmasın. Unutulmasın ki Türkiye’de VATAN MİLLETİN, İRADE MİLLETİNDİR! Sözlerimi Akif'in bir temennisiyle bitiriyorum, Allah bu ülkeye bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın. Kalın sağlıcakla…'' şeklinde konuştu.



