Pervin Buldan, eşi Savaş Buldan'ın Ağar'ın emniyet genel müdürü
olduğu dönemde kaçırılarak öldürüldüğüne işaret etti. Ağar'ın Susurluk
Komisyonu'na verdiği ifadede "Devlet adına bin operasyon yaptım."
dediğini hatırlatırken uğradığı maddi ve manevi mağduriyetler sebebiyle
müdahilliğine karar verilmesini talep etti. Müdahil kabul edilmesi
halinde mahkemeye elindeki bilgi ve belgeleri sunacağını açıkladı.
Mahkeme heyeti, Buldan'ın müdahilliğine söz konusu bilgi ve belgeleri
sunduktan sonra karar verecek.
Ağar'ın Susurluk Davası kapsamında yargılandığı davaya dün Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmaya, vareste tutulması sebebiyle Ağar gelmezken avukatları katıldı. Mahkeme Başkanı Hasan Şatır, tanık Yaşar Öz'ün talimat ifadesinin Tekirdağ Ağır Ceza Mahkemesi tarafından alınarak gönderildiğini açıkladı. Daha sonra talepler alındı. Öldürülen işadamı Savaş Buldan'ın eşi Pervin Buldan, davaya müdahil olmak istedi. DTP'li Hamit Geylani ile mahkemeye gelen Buldan, verdiği dilekçede, "Ağar'ın emniyet genel müdürü olduğu 3 Haziran 1994'te, eşi Savaş Buldan ile arkadaşları Hacı Karay ve Adnan Yıldırım'ın kaçırılarak Bolu-Yığılca'da öldürüldüğüne'' dikkat çekti. Dönemin başbakanı Tansu Çiller ve Ağar'ın, "Kürt işadamları listesi elimizde. Tümü hakkında gereği yapılacaktır." dediğini öne süren Buldan, eşinin ve arkadaşlarının bu hukuk dışı söylemin ardından öldürüldüğünü kaydetti. Eşinin ölümünden Ağar'ın sorumlu olduğunu iddia eden Buldan, müdahilliği halinde mahkemeye elindeki bilgi ve belgeleri sunacağını dile getirdi. Kısa bir süre ara veren mahkeme heyeti, Buldan'a bilgi ve belgeleri sunması ve beyanda bulunması için gelecek celseye kadar süre verilmesine, müdahillik talebinin sunulacak belgelere göre değerlendirilmesine karar verdi. Duruşma 23 Aralık 2009'a ertelendi.
Bu arada Susurluk Davası hükümlüsü Yaşar Öz'ün, Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne verdiği talimat ifadesi dava dosyasına girdi. Öz, ifadesinde Ağar'ı 'insan simsarı' olarak nitelemişti. Öz, "Ağar'ın talimatıyla bana yeşil ve lacivert pasaportlar, silah taşıma ruhsatı ve emniyete ait plakalar verildi. Yakalandığımda Ağar'ın talimatıyla serbest bırakıldım." şeklinde konuşmuştu.
Ağar'ın Susurluk Davası kapsamında yargılandığı davaya dün Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmaya, vareste tutulması sebebiyle Ağar gelmezken avukatları katıldı. Mahkeme Başkanı Hasan Şatır, tanık Yaşar Öz'ün talimat ifadesinin Tekirdağ Ağır Ceza Mahkemesi tarafından alınarak gönderildiğini açıkladı. Daha sonra talepler alındı. Öldürülen işadamı Savaş Buldan'ın eşi Pervin Buldan, davaya müdahil olmak istedi. DTP'li Hamit Geylani ile mahkemeye gelen Buldan, verdiği dilekçede, "Ağar'ın emniyet genel müdürü olduğu 3 Haziran 1994'te, eşi Savaş Buldan ile arkadaşları Hacı Karay ve Adnan Yıldırım'ın kaçırılarak Bolu-Yığılca'da öldürüldüğüne'' dikkat çekti. Dönemin başbakanı Tansu Çiller ve Ağar'ın, "Kürt işadamları listesi elimizde. Tümü hakkında gereği yapılacaktır." dediğini öne süren Buldan, eşinin ve arkadaşlarının bu hukuk dışı söylemin ardından öldürüldüğünü kaydetti. Eşinin ölümünden Ağar'ın sorumlu olduğunu iddia eden Buldan, müdahilliği halinde mahkemeye elindeki bilgi ve belgeleri sunacağını dile getirdi. Kısa bir süre ara veren mahkeme heyeti, Buldan'a bilgi ve belgeleri sunması ve beyanda bulunması için gelecek celseye kadar süre verilmesine, müdahillik talebinin sunulacak belgelere göre değerlendirilmesine karar verdi. Duruşma 23 Aralık 2009'a ertelendi.
Bu arada Susurluk Davası hükümlüsü Yaşar Öz'ün, Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne verdiği talimat ifadesi dava dosyasına girdi. Öz, ifadesinde Ağar'ı 'insan simsarı' olarak nitelemişti. Öz, "Ağar'ın talimatıyla bana yeşil ve lacivert pasaportlar, silah taşıma ruhsatı ve emniyete ait plakalar verildi. Yakalandığımda Ağar'ın talimatıyla serbest bırakıldım." şeklinde konuşmuştu.