Ziya Gökalp İlköğretim Okulu'nda çalışan ana sınıfı öğretmenleri Gül
Şimşek, Emine Coşkun, Nurcan Özfındık,Yakup Anık ve rehber öğretmen
Ayşegül Güner tarafından 95 anne ve babaya hitaben düzenlenen anne ve
baba eğitimi seminerinde ilk olarak konuşmayı yapan Gül Şimşek, "Okul
öncesi eğitim 0-6 yaş çocuklarda çok önemlidir. Çünkü, bu yaşlarda
çocuklar zihinsel, bedensel ve ruhsal olarak gelişirler. Ana okuluna
gitmiş çocukların üniversite sınavını daha fazla kazandıkları tespit
edilmiştir. Anaokullarına giden öğrencilerin daha başarılı olduklarını
görüyoruz. " dedi.
0-6 yaş arasındaki çocuklarda karakter ve yeteneğinin yüzde 70 şekillendiği bir dönem olduğunu vurgulayan Şimşek, müteahhitlerin bina yaparken zemin etüdü yaptıklarını hatırlatarak, "Müteahhitler bina yaparken zemin etüdü yapar. Çocuklar da okula başlamadan önce ana okullarına ana sınıflarına gönderilirse ileride daha başarılı olurlar ve çocukların zemin etüdü yapılmış olur" diye konuştu.
Gül Şimşek Okul öncesi eğitimin önemine değindiği konuşmasının ardından Eğer bir çocuk adlı slayt gösterisini sundu.
Daha sonra, Ana Okulu, öğretmenleri Emine Coşkun "Okul öncesi eğitimde anne ve babaların tutumu nasıl olmalıdır", Nurcan Özfındık , "Ana okullarında yapılan eğitim etkinlikleri" Yakup Anık da, "Ana okulunda eğitim" konulu konuşma yaptı.
Okul Müdürü Burhan Kalafat'da, anne ve babaların çocuklarını ana okullarına göndermesi konusunda örnekler vererek “Çocuğunuzun iyi yetişmesini istiyorsanız okul öncesine önem verin" dedi.
Rehber Öğretmen Ayşegül Güner 'de çocuklarda okul korkusu ve bunu yenmenin yolları anne ve babaya düşen görevler konusuna değinerek şunları söyledi: "Çocukların korkularını ifade edebilmeleri olumlu ve sağlıklı büyümelerini sağlar. Normal korkular çocuğun çevresine uyum sağlamasının ve kaygılarla baş etmesinin bir yoludur. Diğer bir ifadeyle çocukların güven de olmalarını sağlamada korkunun da rolü vardır. Çocuğun uyum sağlamasını engelleyen korkular da vardır ki bunlardan biri de okul korkusudur. Okul korkusunun her çocukta rastlanan bir durum olduğu söylenemez. Ancak ortaya çıkması halinde çocuğun akademik yaşantısını alt üst edebilir, ana babayı çaresiz kılabilir. Okul korkusu olan çocuk, okulu sever ve okula gitmeyi başarırsa örnek bir öğrenci olabilir. Okul korkusu geliştiren çocuklar genellikle başarı kaygısı olan uslu, uyumlu, aşırı onay bekleyen, ailesine bağımlı çocuklardır."
Güner, Okul korkusu konusunda da anne ve babalara şu önerilerde bulundu: " Okula gitme konusunda ödün verilmemeli, mutlaka okula gitmesi sağlanmalıdır. Bu çözümün yarısıdır. Çocuğa, okulun amacını açıklamak, okula gitmesi konusunda ailenin tüm fertlerinin kararlı ve tutarlı olması işe yarar. Okula gitmemesi halinde yapılan çalışmalardan geri kalacağı ve bunun kendisi için bazı aksaklıklara yol açacağını anlatmaya çalışmalıdır. Çocuğun kendini terkedilmiş ve yalnız hissetmesine yol açacak davranışlardan kaçınmalıdır.Okula gitmediğinden dolayı çocuğu suçlamamalı, korkusu ve gözyaşlarıyla alay edilmemelidir. Vedalaşmaları çabuk ve kısa süreli tutarak, ayrılıkların doğal olduğu hissettirilebilir. Ona gününüzün nasıl geçeceğini anlatıp, onunla gününün nasıl geçtiği hakkında konuşmak her ikinizi de rahatlatabilir." dedi.
0-6 yaş arasındaki çocuklarda karakter ve yeteneğinin yüzde 70 şekillendiği bir dönem olduğunu vurgulayan Şimşek, müteahhitlerin bina yaparken zemin etüdü yaptıklarını hatırlatarak, "Müteahhitler bina yaparken zemin etüdü yapar. Çocuklar da okula başlamadan önce ana okullarına ana sınıflarına gönderilirse ileride daha başarılı olurlar ve çocukların zemin etüdü yapılmış olur" diye konuştu.
Gül Şimşek Okul öncesi eğitimin önemine değindiği konuşmasının ardından Eğer bir çocuk adlı slayt gösterisini sundu.
Daha sonra, Ana Okulu, öğretmenleri Emine Coşkun "Okul öncesi eğitimde anne ve babaların tutumu nasıl olmalıdır", Nurcan Özfındık , "Ana okullarında yapılan eğitim etkinlikleri" Yakup Anık da, "Ana okulunda eğitim" konulu konuşma yaptı.
Okul Müdürü Burhan Kalafat'da, anne ve babaların çocuklarını ana okullarına göndermesi konusunda örnekler vererek “Çocuğunuzun iyi yetişmesini istiyorsanız okul öncesine önem verin" dedi.
Rehber Öğretmen Ayşegül Güner 'de çocuklarda okul korkusu ve bunu yenmenin yolları anne ve babaya düşen görevler konusuna değinerek şunları söyledi: "Çocukların korkularını ifade edebilmeleri olumlu ve sağlıklı büyümelerini sağlar. Normal korkular çocuğun çevresine uyum sağlamasının ve kaygılarla baş etmesinin bir yoludur. Diğer bir ifadeyle çocukların güven de olmalarını sağlamada korkunun da rolü vardır. Çocuğun uyum sağlamasını engelleyen korkular da vardır ki bunlardan biri de okul korkusudur. Okul korkusunun her çocukta rastlanan bir durum olduğu söylenemez. Ancak ortaya çıkması halinde çocuğun akademik yaşantısını alt üst edebilir, ana babayı çaresiz kılabilir. Okul korkusu olan çocuk, okulu sever ve okula gitmeyi başarırsa örnek bir öğrenci olabilir. Okul korkusu geliştiren çocuklar genellikle başarı kaygısı olan uslu, uyumlu, aşırı onay bekleyen, ailesine bağımlı çocuklardır."
Güner, Okul korkusu konusunda da anne ve babalara şu önerilerde bulundu: " Okula gitme konusunda ödün verilmemeli, mutlaka okula gitmesi sağlanmalıdır. Bu çözümün yarısıdır. Çocuğa, okulun amacını açıklamak, okula gitmesi konusunda ailenin tüm fertlerinin kararlı ve tutarlı olması işe yarar. Okula gitmemesi halinde yapılan çalışmalardan geri kalacağı ve bunun kendisi için bazı aksaklıklara yol açacağını anlatmaya çalışmalıdır. Çocuğun kendini terkedilmiş ve yalnız hissetmesine yol açacak davranışlardan kaçınmalıdır.Okula gitmediğinden dolayı çocuğu suçlamamalı, korkusu ve gözyaşlarıyla alay edilmemelidir. Vedalaşmaları çabuk ve kısa süreli tutarak, ayrılıkların doğal olduğu hissettirilebilir. Ona gününüzün nasıl geçeceğini anlatıp, onunla gününün nasıl geçtiği hakkında konuşmak her ikinizi de rahatlatabilir." dedi.