Dernek Başkanı Göksel Gülbey Milli eğitim bakanına yazdığı
mektupta şu görüşlere yer verdi: ”1842 yılında kurulan ve 1844'ten beri
faaliyette bulunan Heybeliada Ruhban Okulu o tarihten, 1981 YÖK yasası
uyarınca kapatılıncaya kadar Ortodoks din adamları yetiştirmeye devam
etmiştir. Hatta Kıbrıs'ı kana boyayan Makarios dahi bu okulda
eğitilmiştir. Heybeliada Ruhban Okulu, kuruluşundan itibaren Fener Rum
Patrikhanesine bağlı olarak çalışmıştır. 1950–1960 dönemindeki Türk
hükümetlerinin tavizci politikalarından yararlanan patrikhane, İmroz ve
Bozcaada Rum okullarını Millî Eğitim Bakanlığı mevzuatı dışına
çıkartarak, doğrudan doğruya kendi yönetimi altına almıştır.
Derneğimizin; Ermenilere ait bu kadar yüksek sayıda okullarının olması
konusunda bazı tereddütleri bulunmaktadır. O döneme ait Hükümetin
kontrollünde bulunan ruhban okulu birde dini konuda hizmet veren bir
okulun ne kadar siyasete bulaştığı belirgindir. Bu azınlık okullarının
özellikle Dünya da Ülkemize karşı her türlü kışkırtmayı yapan diğer
Dünya Ülkeleriyle aramızı bozan, her platformda Türkiye’ye kin kusan
Ermeni Diasporasından bağımsız olarak eğitim vermeyeceği konusunda
tereddütlerimiz oluşmuştur. “
Gülbey, mektupta bu okulda okuyan çocukların tamamı Ermeni kökenli vatandaşlarımız mı? Bu okulda okunan ders kitapları Bakanlığınız kontrollünden geçiriliyor mu? Bu okullar acaba yatılı okullar mı? Bu çocuklara gecede yatmadan önce ders dışında başka propagandalar öğretiliyor mu? Bina içersinde kontrol yapılıyor mu? Bu okullarda Türk kökenli veya Ermeni ırkının dışında okutulan başka öğrenciler var mı? Okutulan varsa bu gencecik beyinlere Soykırımla ilgili propaganda yapılıyor mu? Sorularına yer vererek mektupta Ruhban Okulunun denetimin sıkı olmasına rağmen yinede isyan eden ihanetçi insanlar yetiştirilmiştir. Bu yüzden yukarıda belirtmiş olduğumuz sorular bizlerde yine aynı olaylarımı yaşayacağız şüpheleri doğurmaktadır. Bu şüphelerimizin giderilmesi için yukarıdaki sorularımızın, bilgi edinme yasası çerçevesinde cevaplandırılarak tarafımıza yazılı olarak bildirilmesini talep ederiz.“ dedi.
Gülbey, mektupta bu okulda okuyan çocukların tamamı Ermeni kökenli vatandaşlarımız mı? Bu okulda okunan ders kitapları Bakanlığınız kontrollünden geçiriliyor mu? Bu okullar acaba yatılı okullar mı? Bu çocuklara gecede yatmadan önce ders dışında başka propagandalar öğretiliyor mu? Bina içersinde kontrol yapılıyor mu? Bu okullarda Türk kökenli veya Ermeni ırkının dışında okutulan başka öğrenciler var mı? Okutulan varsa bu gencecik beyinlere Soykırımla ilgili propaganda yapılıyor mu? Sorularına yer vererek mektupta Ruhban Okulunun denetimin sıkı olmasına rağmen yinede isyan eden ihanetçi insanlar yetiştirilmiştir. Bu yüzden yukarıda belirtmiş olduğumuz sorular bizlerde yine aynı olaylarımı yaşayacağız şüpheleri doğurmaktadır. Bu şüphelerimizin giderilmesi için yukarıdaki sorularımızın, bilgi edinme yasası çerçevesinde cevaplandırılarak tarafımıza yazılı olarak bildirilmesini talep ederiz.“ dedi.