Çevre illere nazaran yaşadığımız ilin daha sıcak olması sebebiyle Temmuz ve Ağustos aylarında güneşin kızgın olduğu saatlerde zorunlu olmadıkça aşağıda belirttiğimiz gurupların sokağa çıkılmaması gerekmektedir. Aşırı sıcaklardan en çok etkilenen grupları şöyle sıralayabiliriz; Dört yaşından küçük çocuklar, Yalnız yaşayan 65 yaş ve üzerindeki yaşlılar, Bakıma ihtiyacı olanlar, Hamileler, Aşırı kilolular, Açık alanda çalışanlar, Kronik hastalığı (şeker hastalığı, kalp-damar hastalıkları, beyin-damar hastalıkları, psikolojik hastalıklar, kronik solunum sistemi hastalıkları, karaciğer hastalıkları, böbrek hastalıkları) olanlar Sürekli ilaç (özellikle tansiyon düşürücü, idrar söktürücü, depresyon ve uyku ilaçları) kullanan kişiler, Sokak çocukları ve evsizlerdir Özellikle kronik hastalığı bulunan ve yalnız yaşayan yaşlılar en çok risk taşıyan gruptur
AŞIRI SICAKLARDAN KORUNMA TEDBİRLERİ
Günün en sıcak saatlerinde (10 00-16 00) mecbur kalınmadıkça dışarı çıkılmamalıdır Dışarıda bulunulduğunda açık renkli, hafif, bol ve sıkı dokunmuş kumaşlardan yapılan giysiler tercih edilmeli; geniş kenarlı ve hava delikleri olan şapka giyilmeli ve güneşin zararlı ışınlarından koruyan güneş gözlüğü kullanılmalıdır Dışarıda çalışması gerekenler mümkün oldukça güneş altında korunmasız kalmamaya, aşırı hareketlerden kaçınmaya, sık sık tuz içeren sulu gıdalar almaya dikkat etmelidirler Yoğun fizik aktivite Spor yapmak için sabah ve akşam saatleri tercih edilmeli, her bir saatlik spor için en az 2-4 bardak sıvı alınmalıdır Ağır fizik aktivitelerden kaçınılmalıdır Risk altındaki yetişkinler ve yaşlılar, günde en az iki kez güneş veya sıcak çarpması yönünden izlenmelidir Bebekler ise bu açıdan daha sık izlenmelidir Bebek, çocuk, engelliler ve hayvanlar kapalı ve park etmiş araçlarda kesinlikle bırakılmamalıdır Araçların iç ısıları, klima olsa dahi park edildikten çok kısa süre sonra yükselmektedir Araç terk edilirken herkesin dışarı çıktığından emin olunmalıdır Kapalı alanlar iyi havalandırılmalıdır Güneş gören pencereler perde vb güneşliklerle gölgelendirilmelidir Vücut ısısının yükselmemesi için sık sık duş alınmalı; bunun mümkün olmadığı durumlarda ayaklar, eller, yüz ve ense soğuk suyla ıslatılmalı veya silinmelidir
Beslenme ve Sıvı Alımı
Susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 2-2 5 litre (12-14 su bardağı) sıvı tüketilmelidir Kahvaltıda az yağlı peynirler, zeytin ve taze sebzeler bulunmalı, kafein içeren içecekler yerine de süt, meyve suyu, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir Yağlı besinlerin ve yağda kızartmaların tüketiminden kaçınılmalı; yemeklerde bitkisel sıvı yağlar kullanılmalıdır Yemekleri pişirirken kızartma ve kavurma yerine haşlama, ızgara, kendi suyunda veya az suda pişirme gibi sağlıklı pişirme yöntemleri uygulanmalıdır Vücut direncini artırmak ve vücudun yeterli miktarda vitamin ve mineral almasını sağlamak için bol miktarda sebze ve meyve tüketilmelidir Terleme ile artan sıvı ve mineral kaybının önlenmesi için her zamankinden daha fazla miktarlarda sıvı alınmalıdır Mide kramplarına neden olabileceği için çok soğuk ve buzlu içecekler tercih edilmemelidir Kafein, alkol ve fazla miktarda şeker içeren içecekler vücuttan daha fazla sıvı kaybına yol açtığı için tüketilmemelidir. Sıvı alımında su içmek esas olmakla beraber, su dışı sıvı alımında kahve, çay ve gazlı içecekler yerine süt, ayran ve meyve suyu gibi içecekler tercih edilmelidir.