Demem odurki Ermenide Karabağdan konuşma yoluyla çekilmeyecektir.
Acından ölse bile bunu Ermeniden beklemek enayiliktir. Dünyada Ruslar
olduğu müddetçe Ermeni onların eteğine sımsıkı sarılacaklardır. Bu ise
demektir ki biz Karabağdan konuşma yoluyla elimizi çekelim. Bunu ABD
de, avrupada gayet iyi bilir. Temsilcileri Amerika, Rusya, ve Fransadan
olan minsk grubuda bunu iyi bilir. Ve bile bile bizi uyutmaya
çalışıyorlar. Uyumasak bile yastığın yumuşaklığı ile avunuyoruz.
Aradan uzun zaman geçti. Yeni nesil yetişti. Ve bu yeni nesil ki
Karabağ işgal edildiğinde ana rahmindeydiler. Bugün 16-17 yaşlarında
genç delikanlı oldular. Tek cümleyle o yerleri tanımayan bilmeyen yeni
nesil yetişiyor. Büyük Ermenistan ideolojisi güden ermeniye destek
veren Fransa, Rusya, Amerika ise bu olayları hesaba katarak siyaset
yapıyorlar. Bizi konuşma, müzakere etme yoluyla topraklarınızı iade
edeceğiz fikirlerine inandırarak bir 17 yıl daha zamanı Ermeniye
kazandırma hesabı peşindeler. Karabağı bize bir defada unutturmak
düşüncesindeler. Bunu söylemek sanırım yanlış olmaz bu yaptıkları
yürüttükleri yöntemle neredeyse isteklerine kavuşacak gibi bir
durumdadır şu andaki gidişat. Belki birileri çıkıp “sen ne diyorsun bu
devletlerin teşebbüsüyle Ermenistan-Azerbaycan başkanlarının görüşmesi
ne demek oluyor “ diyebilirler. Ama şu bir gerçektir ki bu görüşlerin
hiçbir önemi yoktur. Nerdeyse 20 yıldır bu görüşmeler var. 1994 yılının
mayıs ayının 15 inden başlayarak Azerbaycan-Ermenistan arasında ateşkes
ilan edildi. Bu meseleninde barış yoluyla halledileceği bildirildi. O
günden bugüne biz Karabağda, Nahcıvanda, Gencebasarda ve hatta
Ermenistan ile olan bütün sınır boylarımızda şehidler vermeye başladık.
Ve bu gün olmuş hala Ermeniler Azerbaycan arazilerine ateş açmaya da
devam ediyor. Bu konu hakkında defalarca yazı yazdım o yüzden bunun
üzerine gitmeyeceğim. Mayısın 7 sinde Pragda iki devlet başkanının
müzakerelerine değineceğim. Dünya medyası bu görüşmede hayli ilerleme
kaydedildiğini yazdı.
Ve bazı kendini beğenmiş çok bilmiş siyaset adamlarıda cumhurbaşkanlarının ciddi adımlar attığını söylediler. Fakat ben de emin olarak diyorum ki bu görüşmelerde hiçbir ciddi adım atılmamıştır. Aksine taraflar arasında ciddi bir selamlaşma ve vedalaşmada olmamıştır. Azebaycan başkanının görüşmeden sonra Sarkisyan la el sıkışmadan ayrılması bu sözlerimi teyid etmektedir. Düşünceme ve kanaatime göre Azerbaycan tarafı bundan sonraki görüşmelere gitmemeli, kaybedilen toprakların iadesi için derhal hazırlıklara başlan malıdır. İktisadi durumu ölüm noktasına gelmiş olan ve hergün ordusundan yüzlerce askerinin Azerbaycana, Gürcistana ve Rusyaya firar eden, görev yaptığı yeri terkeden askeri yapısı olan bu Ermenistanın Azerbaycan karşısında durama yacağını benim evimdeki 2 yaşındaki Selcan’ım da bilir. İnanıyorum ki ulusların ve uluslararası kamuoyunun bu işe karışmaya hakkı bile yoktur. Dünya terör ve uyuşturucu ile mücadele ettiği şu dönemde Azerbaycanın işgal altındaki Dağlık Karabağ ve çevresindeki şehirlerde Ermeniler bugün yanlızca bu konularla ilgileniyorlar. Azerbaycan üye olduğu kuruluş ve işbirliği yaptığı bütün ülkelerle terörle mücadele konusunda anlaşmalar imzalayan bir devlettir. Kendi arazisini işgalci güçlerden, dolayısıyla Ermeni terörcülerden kurtarmak hakkına sahiptir. Ali komutanın “işgalcilerden topraklarımızı kurtaralım” emrini duyma vaktidir.
Düşünüyorum da artık bıçak kemiğe dayandı. En kısa sürede bizler Ali komutanımızdan yani İlham Aliyev’den bu emri bekliyoruz. Zaten son zamanlarda İlham Aliyev bazı devletler karşısında yürüttüğü siyasetle onları şaşırtmış vaziyettedir. İnanıyorum ki bu vereceği emirle bir daha kendini büyük gören ama yaptıkları küçük siyasetle bizleri oyalayanları şaşırtacaktır. Bunlar şaşıradursun bizler Azerbaycan olarak hep ilerleyeceğiz. Düşmanlarımız bu durumda üzülecek, dostlarımız sevinecektir. Ama bu konuda bir daha inanarak söylüyorum ki bize dostumuz ne toprak alıp verecek, nede düşman bizim karşımıza geçip savaşacak. Aksine her ikiside bu olaylara seyirci olacaklar. Şimdi yüzümüze karşı hareketli olup siyasi arenada seyirci kalanlar gibi.
Ayağa kalk Azerbaycan
Sen zaten ayakta olunca büyüksün
Ali komutanım bizleri bekletme lütfen
Emrini bekliyoruz
Karabağ için bu uğurda savaşmayan namerttir..
Nigar Almankızı
Ve bazı kendini beğenmiş çok bilmiş siyaset adamlarıda cumhurbaşkanlarının ciddi adımlar attığını söylediler. Fakat ben de emin olarak diyorum ki bu görüşmelerde hiçbir ciddi adım atılmamıştır. Aksine taraflar arasında ciddi bir selamlaşma ve vedalaşmada olmamıştır. Azebaycan başkanının görüşmeden sonra Sarkisyan la el sıkışmadan ayrılması bu sözlerimi teyid etmektedir. Düşünceme ve kanaatime göre Azerbaycan tarafı bundan sonraki görüşmelere gitmemeli, kaybedilen toprakların iadesi için derhal hazırlıklara başlan malıdır. İktisadi durumu ölüm noktasına gelmiş olan ve hergün ordusundan yüzlerce askerinin Azerbaycana, Gürcistana ve Rusyaya firar eden, görev yaptığı yeri terkeden askeri yapısı olan bu Ermenistanın Azerbaycan karşısında durama yacağını benim evimdeki 2 yaşındaki Selcan’ım da bilir. İnanıyorum ki ulusların ve uluslararası kamuoyunun bu işe karışmaya hakkı bile yoktur. Dünya terör ve uyuşturucu ile mücadele ettiği şu dönemde Azerbaycanın işgal altındaki Dağlık Karabağ ve çevresindeki şehirlerde Ermeniler bugün yanlızca bu konularla ilgileniyorlar. Azerbaycan üye olduğu kuruluş ve işbirliği yaptığı bütün ülkelerle terörle mücadele konusunda anlaşmalar imzalayan bir devlettir. Kendi arazisini işgalci güçlerden, dolayısıyla Ermeni terörcülerden kurtarmak hakkına sahiptir. Ali komutanın “işgalcilerden topraklarımızı kurtaralım” emrini duyma vaktidir.
Düşünüyorum da artık bıçak kemiğe dayandı. En kısa sürede bizler Ali komutanımızdan yani İlham Aliyev’den bu emri bekliyoruz. Zaten son zamanlarda İlham Aliyev bazı devletler karşısında yürüttüğü siyasetle onları şaşırtmış vaziyettedir. İnanıyorum ki bu vereceği emirle bir daha kendini büyük gören ama yaptıkları küçük siyasetle bizleri oyalayanları şaşırtacaktır. Bunlar şaşıradursun bizler Azerbaycan olarak hep ilerleyeceğiz. Düşmanlarımız bu durumda üzülecek, dostlarımız sevinecektir. Ama bu konuda bir daha inanarak söylüyorum ki bize dostumuz ne toprak alıp verecek, nede düşman bizim karşımıza geçip savaşacak. Aksine her ikiside bu olaylara seyirci olacaklar. Şimdi yüzümüze karşı hareketli olup siyasi arenada seyirci kalanlar gibi.
Ayağa kalk Azerbaycan
Sen zaten ayakta olunca büyüksün
Ali komutanım bizleri bekletme lütfen
Emrini bekliyoruz
Karabağ için bu uğurda savaşmayan namerttir..
Nigar Almankızı