AYDINLAR KENT YÖNETİMİNE NEDEN KATILMAZ

     Gerçekte ise, çok fazla tahsil görmeyenler içinde son derece Aydın insanlar olabileceği gibi, diplomalı cahillerde az değildir.
      Aydın; öncelikle bir fikir ve karakter sahibidir. Toplumun çıkarlarını kendi çıkarlarının üstünde tutandır. Kültürlü, görgülü, ileri düşünceli, çağın gereklerini benimseyendir. Yaşadığı toplumun lokomotifi olan insandır. Sorumluluk bilincine sahiptir. Bana neci değildir. Bilendir. Bilmediğini öğrenmeye gayret edendir. Bildiğini öğretendir. Aydınlatandır. Işık verendir. Birleştirendir. Aydın asla ihanet etmez. Ne kadar bilirse bilsin ihanet eden de aydın olamaz.
      Kişinin kendisini aydın olarak tanımlaması onu aydın yapmaz. Onun yaşadığı toplum içindeki rolü, öncelikle de sorumluluklarını yerine getirmesi aydın olmasının temel şartıdır.
      Bir vatandaş ve hemşehri olarak yaşadığımız kente sahip çıkmak, kent yönetimine ilgi duymak ortak sorumluluğumuzdur. Hiç bir aydın bu sorumluluktan kaçamaz, kaçmamalı. Aksi takdirde, Eflatun’un ünlü değimiyle ”siyasetle ilgilenmeyen aydınlar için kaçınılmaz sonuç, cahiller tarafından yönetilmektir”
      2004 Yerel seçimlerinde Belediye Meclis listesi hazırlarken bilgi ve birikimleriyle Belediye yönetimine katkı sağlayacağına inandığım, birazda hali vakti yerinde insanlara Belediye Meclis üyeliği teklif ettiğimde “beni bu işlere bulaştırmayın”cevabını almıştım. Ne hazindir ki, aynı kişiler şimdilerde Belediye hizmetlerinin yetersizliğinden ve Belediye meclis üyelerinin görevlerini layıkıyla yerine getiremediğinden şikâyet etmektedirler.
      Peki, ne yapalım. Kim çözecek bu kentin sorunlarını. Neden elinizi taşın altına sokmuyorsunuz? Bu durumda sizlerin kendinizi aydın olarak tanımlamanızın bir anlamı var mı? Kars’ta bu tür görevlere talip olmanın geldiğimiz noktada belli sıkıntılar içerdiğini, hatta ateşten gömlek olduğunu ben de kabul ediyorum. Daha açıkçası hemşerim. Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. Çıkmaz elbette. Bu durumda arsenikli su içmeyi de, tozlu, çukurlu yollarda yürümeyi de, Verdiğin verginin çarçur edilmesini hak ediyorsun demektir.
      Şunu bilemem. Yeter artık diyorsan. İşte fırsat.29 Mart 2009 tarihinde yerel seçimler yapılacak. Yeni yasalarda Belediye Başkanı, İl Genel Meclisi ve Belediye Meclis üyelerinin bir milletvekili kadar yetkileri var. Haydi işbaşına. Kentine, daha doğrusu kendine hizmetten kaçınma.
      Mimarlar, mühendisler, şehir plancıları, iktisatçılar, Doktorlar, Hukukçular, eğitimciler, iş adamları, esnaflar, işçiler, kadınlar, gençler, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, dünya görüşünüz, siyasi düşünceniz ne olursa olsun, önümüzdeki beş yılda bilgimizi, görgümüzü, gönlümüzü, gücümüzü birleştirelim. Altyapısı, sosyal ve kültürel hayatı, ekonomisi gelişmiş bir kent yaratalım. Kars’ta hayatı kolaylaştıralım. Yaşam standardını artıralım. Bu sizin elinizde.
      Nasıl mı? Çok basit. Hazırlayın dilekçelerinizi. Demokrasinin vazgeçilmez unsuru, millete hizmetin önemli araçlarından biri olan siyasi partilerden gönlünüzün çektiğine başvurun. Siz üzerinize düşeni yapın. Bırakınız gerisini partiler düşünsün. Eğer ilgisiz kalırlarsa, bu defa vebal partilerin, şikâyet etme ve eleştirme sizin hakkınızdır. Var mısınız?