Ortak köken, dil, din birliği, benzer kültür, gelenek ve görenekler bu ilişkileri gerekli kılan başlıca faktörlerdendir.
Türkiye ve Azerbaycan, tarihlerinin en zorlu dönemlerinde birbirlerine destek oldular. 1918 yılında Nuri Paşa komutanlığındaki Türk Kafkasya İslam Ordusu’nun uzun mücadele ve savaşlar vererek Bakü’yü kurtarması Azerbaycan için önemli bir dönüm noktası oldu. Azerbaycan halkının lideri Haydar Aliyev’in vurguladığı üzere:
“Türk ordusunun Azerbaycan’a, Bakü’ye gelmesi, Azerbaycan’ı Taşnakların saldırısından kurtarması her Azerbaycanlının kalbinde yaşıyor. Azerbaycan halkı, işte o acılı dönemde Türk Milletinin yaptığı yardımı asla unutmayacaktır.
Anadolu’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde yapılan Ulusal Kurtuluş Savaşına Azerbaycanlılar maddi ve manevi yardımlarda bulunmuşlardı..
Merhum Haydar Aliyev, bir konuşmasında:
“Ben bugün hakikaten belirtmek isterim ki, bizim halklarımız asırlar boyu birbirileriyle yakın dost olmuşlar. Aynı kökten olan, aynı dili konuşan halklarız biz. Bizim milli değerlerimiz çok yakın, birbirine benzerdir. Bu sebepten, daha halklarımız bağımsız olmadığı ve başka devletlerin esaretinde olduğumuz zamanda bile birbirini unutmamış ve sevmişlerdir. Şimdi ise bağımsızlık elde edildikten ve dünyaya tanındıktan sonra biz tarihi değerler esasında daha da kalkınmalıyız”. Demektedir. Çağdaş Azerbaycan devletinin kurucusu, Azerbaycan halkının milli lideri Haydar Aliyev’in siyasi-ideoloji çalışması sadece Azerbaycan sınırları ile bitmemiş, hem de tüm Türk Dünyasını kapsamıştır. Büyük tarihi şahsiyetin Türk Dünyası ile ilgili gördüğü işler, verdiği fikirler, söylediği düşünceler kendi mükemmelliği ile birlikte hem de pratik perspektifi olan bir politik yoldur.
Zengin devlet yönetimi, tecrübesi ve potansiyeli bulunan merhum Azerbaycan Cumhurbaşkanı Türk Dünyası'nın birliği için bir lider olarak büyük işler yapmıştır.
Azerbaycan yönetimine yeniden geldikten sonra Haydar Aliyev’in politik kursunda bir takım çizgiler ayrıca seçiliyor:
-Azerbeycan’ın ekonomik, politik, sosyal problemlerinin çözümünde Türk Dünyası'nın potansiyel imkânlarından yararlanmak;-Türk Dünyası'nın kuvvetlerini birleştirmek, herhangi bir Türk devletinin problemlerinin çözümünde Türk Dünyası'nın birlikte hareketini temin etmek;
-Türk Dünyası'nın uluslararası imajının daha da güçlendirilmesine çalışmak ve bunun için her bir bağımsız Türk devletinin imkânlarından yararlanmak
Haydar Aliyev’in Türk Dünyasının problemleri ile daha sık alakadar olduğu dönem 1993 yılından, yani bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı seçildikten sonra başlıyor.
İstanbul’da düzenlenmiş Ekonomik Taraftaşlık Organizasyonunun 2'nci buluşmasının katılımcılarına, 1993- 5 Temmuz tarihli müracaatında Haydar Aliyev belirtmiştir:
"Ekonomik Taraftaşlık Organizasyonu” ülkelerinin – Türkiye’nin, İran’ın, Pakistan’ın, Afqanistan’ın, Kazakistan’ın, Özbekistan’ın, Türkmenistan’ın, Kırgızistan’ın, Tacikistan’ın, Azerbeycan’ın kullanılmamış zengin tabii servetleri, ihtiyyatları vardır. Onların birlikte kullanımı asıl Müslüman intibahına çevrilecek ve tüm beşeriyetin kalkınması yolunda yararını gösterecektir”. Bu başvuruda Türklük ideolojisinin en az üç tarihi değeri bulunmaktadır:
1) Ayrı ayrı Türk devletlerinin bağımsızlığının gösterilmesi;
2) Türk ve umumen Müslüman dünyasının birliğine çalışılması;
3) Bu birliğin dünyada harmoni yaratılmasında hizmet etmesi.
Haydar Aliyev Türk birliğinin kalkınmasında kardeş Türkiye'nin varlığına her zaman çok değer vermiş ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün tarihi rolünü değerlendirmiş, onu "Yirminci yüzyılın beşeriyete verdiği büyük dehalarından" saymıştır.
Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kurucusu Haydar Aliyev’in Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’le ilgili düşünceleri yalnızca bir devlet adamı çerçevesine sığmıyor. O Atatürk için “Türkiye Cumhuriyeti Atatürk’ün yalnızca çalışması sayesinde değil, hem de kahramanlığı sayesinde kurulmuştur." sözlerini söylemiştir.
Haydar Aliyev’in Türkiye’yi sevme nedenlerinden biri de tüm Türk Dünyası'ndan Türkiye’ye yollar uzanması ve Türkiye’den de tüm Türk Dünyası'nın görünmesiydi. Bugün de görünmektedir. Türk Dünyası'nın yalnızca başarılarını görmüyor Türkiye, hem de kusurları, problemleri görerek sabırlı bir jüri rolünü oynuyor.
Haydar Aliyev’in düşüncesinin en başarılı takipçisi Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Türkiye’ye, Türklüğe sevgisi sadece bir Türk bağlılığı değildir, hem de ulu babalarımızdan bize miras kalan ve göz bebeği gibi korunarak gelecek nesillere emanet verilmeli bir Azerbaycanlılık, Türkçülük ahlakıdır. Azerbaycan ve Türkiye, Bakü- Tiflis-Ceyhan, Bakı-Tiflis-Erzurum, Kars-Tiflis-Ceyhan ve diğer strateji projelerde bir yerdedir. Temel prensiplerinde dahi Atatürk’ün "Yurtta sulh, cihanda sulh" fikri dayanan Türkçülük ideolojisi Türkiye ve Azerbaycan’ın dostluk sloganıdır. “Bir millet iki devlet” gibi.
Merhum Haydar Aliyev’i rahmet ve saygıyla anıyoruz.
Ziya Zakir ACAR
Iğdır-Azerbaycan Dil, Tarih ve Kültür Birliğini
Yaşatma ve Destekleme Derneği Başkanı
Türkiye ve Azerbaycan, tarihlerinin en zorlu dönemlerinde birbirlerine destek oldular. 1918 yılında Nuri Paşa komutanlığındaki Türk Kafkasya İslam Ordusu’nun uzun mücadele ve savaşlar vererek Bakü’yü kurtarması Azerbaycan için önemli bir dönüm noktası oldu. Azerbaycan halkının lideri Haydar Aliyev’in vurguladığı üzere:
“Türk ordusunun Azerbaycan’a, Bakü’ye gelmesi, Azerbaycan’ı Taşnakların saldırısından kurtarması her Azerbaycanlının kalbinde yaşıyor. Azerbaycan halkı, işte o acılı dönemde Türk Milletinin yaptığı yardımı asla unutmayacaktır.
Anadolu’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde yapılan Ulusal Kurtuluş Savaşına Azerbaycanlılar maddi ve manevi yardımlarda bulunmuşlardı..
Merhum Haydar Aliyev, bir konuşmasında:
“Ben bugün hakikaten belirtmek isterim ki, bizim halklarımız asırlar boyu birbirileriyle yakın dost olmuşlar. Aynı kökten olan, aynı dili konuşan halklarız biz. Bizim milli değerlerimiz çok yakın, birbirine benzerdir. Bu sebepten, daha halklarımız bağımsız olmadığı ve başka devletlerin esaretinde olduğumuz zamanda bile birbirini unutmamış ve sevmişlerdir. Şimdi ise bağımsızlık elde edildikten ve dünyaya tanındıktan sonra biz tarihi değerler esasında daha da kalkınmalıyız”. Demektedir. Çağdaş Azerbaycan devletinin kurucusu, Azerbaycan halkının milli lideri Haydar Aliyev’in siyasi-ideoloji çalışması sadece Azerbaycan sınırları ile bitmemiş, hem de tüm Türk Dünyasını kapsamıştır. Büyük tarihi şahsiyetin Türk Dünyası ile ilgili gördüğü işler, verdiği fikirler, söylediği düşünceler kendi mükemmelliği ile birlikte hem de pratik perspektifi olan bir politik yoldur.
Zengin devlet yönetimi, tecrübesi ve potansiyeli bulunan merhum Azerbaycan Cumhurbaşkanı Türk Dünyası'nın birliği için bir lider olarak büyük işler yapmıştır.
Azerbaycan yönetimine yeniden geldikten sonra Haydar Aliyev’in politik kursunda bir takım çizgiler ayrıca seçiliyor:
-Azerbeycan’ın ekonomik, politik, sosyal problemlerinin çözümünde Türk Dünyası'nın potansiyel imkânlarından yararlanmak;-Türk Dünyası'nın kuvvetlerini birleştirmek, herhangi bir Türk devletinin problemlerinin çözümünde Türk Dünyası'nın birlikte hareketini temin etmek;
-Türk Dünyası'nın uluslararası imajının daha da güçlendirilmesine çalışmak ve bunun için her bir bağımsız Türk devletinin imkânlarından yararlanmak
Haydar Aliyev’in Türk Dünyasının problemleri ile daha sık alakadar olduğu dönem 1993 yılından, yani bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı seçildikten sonra başlıyor.
İstanbul’da düzenlenmiş Ekonomik Taraftaşlık Organizasyonunun 2'nci buluşmasının katılımcılarına, 1993- 5 Temmuz tarihli müracaatında Haydar Aliyev belirtmiştir:
"Ekonomik Taraftaşlık Organizasyonu” ülkelerinin – Türkiye’nin, İran’ın, Pakistan’ın, Afqanistan’ın, Kazakistan’ın, Özbekistan’ın, Türkmenistan’ın, Kırgızistan’ın, Tacikistan’ın, Azerbeycan’ın kullanılmamış zengin tabii servetleri, ihtiyyatları vardır. Onların birlikte kullanımı asıl Müslüman intibahına çevrilecek ve tüm beşeriyetin kalkınması yolunda yararını gösterecektir”. Bu başvuruda Türklük ideolojisinin en az üç tarihi değeri bulunmaktadır:
1) Ayrı ayrı Türk devletlerinin bağımsızlığının gösterilmesi;
2) Türk ve umumen Müslüman dünyasının birliğine çalışılması;
3) Bu birliğin dünyada harmoni yaratılmasında hizmet etmesi.
Haydar Aliyev Türk birliğinin kalkınmasında kardeş Türkiye'nin varlığına her zaman çok değer vermiş ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün tarihi rolünü değerlendirmiş, onu "Yirminci yüzyılın beşeriyete verdiği büyük dehalarından" saymıştır.
Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kurucusu Haydar Aliyev’in Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’le ilgili düşünceleri yalnızca bir devlet adamı çerçevesine sığmıyor. O Atatürk için “Türkiye Cumhuriyeti Atatürk’ün yalnızca çalışması sayesinde değil, hem de kahramanlığı sayesinde kurulmuştur." sözlerini söylemiştir.
Haydar Aliyev’in Türkiye’yi sevme nedenlerinden biri de tüm Türk Dünyası'ndan Türkiye’ye yollar uzanması ve Türkiye’den de tüm Türk Dünyası'nın görünmesiydi. Bugün de görünmektedir. Türk Dünyası'nın yalnızca başarılarını görmüyor Türkiye, hem de kusurları, problemleri görerek sabırlı bir jüri rolünü oynuyor.
Haydar Aliyev’in düşüncesinin en başarılı takipçisi Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Türkiye’ye, Türklüğe sevgisi sadece bir Türk bağlılığı değildir, hem de ulu babalarımızdan bize miras kalan ve göz bebeği gibi korunarak gelecek nesillere emanet verilmeli bir Azerbaycanlılık, Türkçülük ahlakıdır. Azerbaycan ve Türkiye, Bakü- Tiflis-Ceyhan, Bakı-Tiflis-Erzurum, Kars-Tiflis-Ceyhan ve diğer strateji projelerde bir yerdedir. Temel prensiplerinde dahi Atatürk’ün "Yurtta sulh, cihanda sulh" fikri dayanan Türkçülük ideolojisi Türkiye ve Azerbaycan’ın dostluk sloganıdır. “Bir millet iki devlet” gibi.
Merhum Haydar Aliyev’i rahmet ve saygıyla anıyoruz.
Ziya Zakir ACAR
Iğdır-Azerbaycan Dil, Tarih ve Kültür Birliğini
Yaşatma ve Destekleme Derneği Başkanı