BASIN AÇIKLAMASI
Cumhurbaşkanı Sn. Abdullah Gül’ün 6 Eylül 2008 tarihinde Ermenistan – Türkiye milli maçı nedeniyle Ermenistan’a yaptığı ziyaret ve sonrasında dış işleri bakanları ve bürokratlar nezdinde yürütülen ikili görüşmeler ile en son ABD Başkanı Sn. Barack Hüseyin Obama’nın Türkiye ziyareti sırasındaki söylemleriyle doruğa çıkan Ermenistan kapısının açılacağına ilişkin gelişmeler sivil toplum örgütleri olarak bizleri endişeye sevk etmiştir.
Yayınlanma :
18.04.2009 09:05
Güncelleme :
29.07.2025 22:55


Çünkü Türkiye ile ilgili hiçbir talebinden ve iddiasından vazgeçmeyen, bunun yanı sıra Birleşmiş Milletler’in kararlarına rağmen, Kardeş Azerbaycan topraklarının % 20’sini işgal altında tutan Ermenistan’la sınırların açılmasının geçerli hiçbir gerekçesi bulunmamaktadır.
Şöyle ki;
Ermenistan sınırlarının açılması sonucunda iktisadi açıdan Türkiye’ye büyük katkılarının olacağını düşünenler, Ermenistan halkının fakirliğini ve ekonomisinin tamamen Rusya’nın kontrolünde olduğunu bilmeyenlerdir.
Sınırların açılması demek, fakir Ermeni halkının büyük oranda Türkiye’ye akın etmesine, zaten işsizlik ve sosyal dengesizliğin kol gezdiği ülkemizde işsizlik oranının daha da artmasına yol açacaktır.
Unutulmamalıdır ki; hiçbir ticari kazanç, milli ve manevi değerlerimizi ve milli çıkarlarımız ile Azerbaycan’la olan kardeşlik ve işbirliği ilişkilerimizi kurban etmeye değmeyecektir.
Kaldı ki, ikili ilişkilere iktisadi yönden yaklaşanların göremedikleri ya da görmezden geldikleri husus, Azerbaycan ile Türkiye arasında, başta Bakü Tiflis Ceyhan Petrol Boru hattı olmak üzere, doğalgaz boru hattı projesi, demiryolu projesi ile her iki ülke vatandaşlarının birbirlerinde yaptıkları yatırımlar, diğer bir anlatımla Azerbaycan’la olan ikili ekonomik münasebetin potansiyelidir.
Konuyla ilgili Sorulması gereken sorular vardır:
- Ermenistan’ın Türkiye’den toprak talebinin resmi belgesi, Ermenistan Anayasası’nın eki mahiyetindeki bağımsızlık bildirgesinin 11. maddesidir. Türkiye, bu belgede mevcut toprak talebine ilişkin ifadeler kaldırılmadan ve sınırların tanınmasına ilişkin 1921 tarihli Kars Antlaşması’nı tanımadan hangi gerekçeyle ya da hangi devletler hukuku prensibiyle Ermenistan sınırlarını açmayı düşünebilir?
- Kendilerine, ülkemizin sembollerinden olan Ağrı Dağı’nı milli sembol olarak seçmiş olmaları ve halihazırda bu sembolü kullanıyor olmaktan vazgeçmeleri sağlanmadan sınırlar hangi gerekçeyle açılacaktır?
- Kendilerinin yaptığı katliam ve soykırımları Türk Milleti’ne mal ederek sözde “Ermeni Soykırımı” iddialarını arşivlerde mevcut belge ve bilgiler ışığında tarihçilerin bilimsel değerlendirmelerinden dahi uzak tutan ve bu iddialarından asla vazgeçmeyeceklerini resmi olarak beyan eden Ermenistan ile sınırlar hangi çerçevede açılacaktır?
Bu sorular, Türkiye – Ermenistan ikili ilişkileri açısından daha da uzatılabilir. Ancak buna gerek yoktur. Çünkü ikili ilişkiler için asgari müşterekler yaratılmalı ve oldu – bittilere meydan verilmemelidir. Bunun yanı sıra; “Bir millet, iki devlet” iradesiyle bağlı olduğumuz Azerbaycan Cumhuriyeti ile ilişkilerimizi de Ermenistan uğruna kurban edemeyiz, etmemeliyiz.
Bugün, Azerbaycan ile aynı kan, aynı dil ve aynı din birliğinin yani aynı millet olmanın verdiği tarihi sorumluluklarımızın yanı sıra, ikili ekonomik ve siyasi çıkarlarımız açısından da sorumluluklarımızın farkında ve bilincinde olmak zorundayız.
Dağlık Karabağ’ın da dahil olduğu Azerbaycan topraklarının % 20’sinin Ermenistan tarafından işgal edilmiş olduğu, bu işgal sona erdirilmeden Ermenistan ile Türkiye sınırlarının açılması, yaratılmış olan fiili duruma yani işgale meşruiyet tanınması sonucunu doğuracaktır ki, bu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bizlerin hiçbir şekilde ve kesinlikle kabullenemeyeceğimiz bir durumdur.
Ayrıca, Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarının % 20’sini işgal ederken başta Hocalı olmak üzere Karabağ ve işgal altındaki diğer yerleşim merkezlerinde soykırım olarak nitelendirilebilecek şekilde yaptıkları katliamlar ve katliamları yapanları Ermenistan’ın milli kahraman ilan ettiği gerçeğini görmezden gelemeyiz.
Büyük Türk komutanı Ebu Müslim Horasani, sanki bugün içinde bulunduğumuz durumu görmüşçesine şöyle sesleniyor bizlere yüzyıllar öncesinden:
“Onlar zararlarından emin oldukları için; dostlarını uzak tuttular. Kendilerine bağlamak ve kazanmak için de; düşmanlarını yakınlaştırdılar. Yakınlaştırılan düşman dost olmadı. Ama uzaklaştırılan dost düşman oldu. Herkes düşman safında birleşince yıkılmaları mukadder oldu.”
Ülkeyi yönetme makamında bulunanlar çok iyi bilmelidirler ki; Ermenistan ne kadar yakınlaştırılmak istenirse istensin bize dost olmayacaktır. Vahim olan ise şudur ki; her yanlış adımın akabinde en yakın dostumuz kardeş Azerbaycan bir gün bize çok uzak olabilir.
Ülkemizde yönetim erkini elinde bulunduran Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sayın Başbakanımıza ve hükümetimize kimler tarafından istenirse istensin ve hangi gerekçeler ileri sürülürse sürülsün yukarıda belirtilen gerçekler ışığında Ermenistan sınırlarının açılmasının tarihi sorumluluklarımızla ve kardeş Azerbaycan ile olan kardeşlik bağlarımızla bağdaşmayacağı ve devletimizin Türk dünyasında güvenilirliğini yitireceği hususunu hatırlatmayı ve sınırların açılmasını istemediğimizi temsilcisi olduğumuz sivil toplum örgütleri adına deklare etmeyi bir görev addediyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
ADANA KARDEŞ KÜLTÜR DERNEKLERİ PLATFORMU
Adana Azerbaycan Kültür ve Dayanışma Derneği …………………
Türkiye Bosna Hersek Kültür Dernekleri Federasyonu …………………
Akdeniz Yörük Dernekleri Federasyonu …………………
Türk Ocakları Adana Şubesi …………………
Adana Aydınlar Ocağı Derneği …………………
Türkistanlılar Kültür ve Dayanışma Derneği …………………
Adana Balkan Türkleri Yardımlaşma ve Kültür Derneği …………………
Adana – Bosna Kardeşlik Yardımlaşma ve Kültür Derneği …………………
Kars Iğdır Ardahan Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği …………………
Ceyhan Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği …………………
Varsaklar Kültür ve Yardımlaşma Derneği …………………
Tema Adana İl Temsilciliği …………………
Çukurova Oğuz Boyları Derneği ……………
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: