Heyete katılan kişilerin seçiminde son derece isabetsiz davranıldığı kanaatinde olarak, Biz aşağıda imzası olan gazeteciler ortaklaşa olarak bu açıklamayı zorunlu gördük…
Cumhurbaşkanı ziyaretine katılanlara ve Iğdır’ı temsile layık görülen işadamlarının isimlerine baktığımızda büyük bir üzüntü duyduğumuzu kamuoyu ile paylaşmak istemekteyiz…
Iğdır’ı temsilen Cumhurbaşkanlığı makamına çıkan kişilerden Iğdırlı olmayanların, o yüce makama devlet töreni ile çıkarılmaları biz Iğdırlıların onurunu zedelemiş, gururunu incitmiştir…
Iğdır’da Iğdırlı işadamı yokmuşçasına Van’dan, Diyarbakır’dan, Ağrı’dan, Batman’dan gelip Iğdır’da iş yapan kişilerin özenle seçilip heyete dâhil edilmeleri çok düşündürücüdür…
Bizim tepkimiz, kişilerle bir derdimiz olduğundan değil, biz Iğdırlıların da başka illerde o ili temsile yetkili olamayacağımız gerçeğini görerek, bizi temsil edenlerin kimler olduğunu sorgulamak durumundayız… Heyetin teşkilinde hangi kriterler uygulandı da böylesi bir tablo ortaya çıktı.
Iğdır’ı temsilen giden işadamlarının Iğdırlı olması beklenir doğal olarak. Zira heyet Iğdır adına gitmektedir. Iğdırlı olmayan bir işadamı Iğdır’ın sorunlarını ne ölçüde bilebilir…
Konuyu somuta indirgersek bu heyette olması gereken Iğdırlılar yokken, Iğdırlı olmayanların heyette yer alması manidar olarak karşılanmıştır…
Bir değer gariplik ise basından kimsenin çağrılmayışıdır. Basın ki bu halkın gözü, kulağı, sesidir. Hemen bütün sorunlar bizlerin aracılığı ile halka duyurulur.
İdarenin bütün çalışmalarını biz aktarırız halka. Biz ki en az idare kadar Iğdır’ın sorunlarına vakıfız. O halde basından niçin bir temsilci yoktu.
Biz Iğdırlı gazeteciler olarak böylesi önemli bir haberi başka kişilerden mi öğrenerek yazacağız. Pekala içimizden birisi çağrılabilir ya da seçim bizlere bırakılırdı.
Açıkça bellidir ki bu heyetin teşekkülünde seçimler isabetli olmamıştır. Vali Karahisarlı, duygularıyla hareket etmiştir. Biz gazetecileri sevmeyebilir, Hoşlanmayabilir. Takdir elbet kendilerinindir.
Ama bir Iğdırlı olarak içimizden birisi mutlaka orada olmalıydı. Vali Karahisarlı’nın çok sevdiği gazeteciler de vardır.
Biz kişiler üzerinde durmuyoruz. Olaya kurumsal olarak bakıyoruz. Yeter ki içimizden birisini heyete dahil etseydi. Bizim için önemli olan budur. Özetle heyetin teşekkülü son derece sağlıksız olduğundan bir tarihi fırsat kaçırılmıştır. Bunun da vebali ve manevi sorumluluğu kuşkusuz Vali Karahisarlı’ya aittir. Iğdır adına davranan bir Vali’nin bu tür hesapları iyi yapması, objektif, tarafsız, yansız ve Iğdırlıları tercih etmesi beklenirdi.
İl Valisi Karahisarlı bu tutumu ile hem Iğdırlı işadamlarını, hem Iğdır halkını ve hem de Iğdır basınını kırmış, üzmüş ve dışlamıştır. Konu böyle algılanmıştır…
Vali Karahisarlı’nın bu çok garip, isabetsiz, özensiz ve nedenini anlamakta güçlük çektiğimiz uygulamasını protesto ediyor ve bundan sonra böylesi durumlarda danışarak, konuşarak seçici davranmasını bekliyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyururuz…
Iğdır Basını
Cumhurbaşkanı ziyaretine katılanlara ve Iğdır’ı temsile layık görülen işadamlarının isimlerine baktığımızda büyük bir üzüntü duyduğumuzu kamuoyu ile paylaşmak istemekteyiz…
Iğdır’ı temsilen Cumhurbaşkanlığı makamına çıkan kişilerden Iğdırlı olmayanların, o yüce makama devlet töreni ile çıkarılmaları biz Iğdırlıların onurunu zedelemiş, gururunu incitmiştir…
Iğdır’da Iğdırlı işadamı yokmuşçasına Van’dan, Diyarbakır’dan, Ağrı’dan, Batman’dan gelip Iğdır’da iş yapan kişilerin özenle seçilip heyete dâhil edilmeleri çok düşündürücüdür…
Bizim tepkimiz, kişilerle bir derdimiz olduğundan değil, biz Iğdırlıların da başka illerde o ili temsile yetkili olamayacağımız gerçeğini görerek, bizi temsil edenlerin kimler olduğunu sorgulamak durumundayız… Heyetin teşkilinde hangi kriterler uygulandı da böylesi bir tablo ortaya çıktı.
Iğdır’ı temsilen giden işadamlarının Iğdırlı olması beklenir doğal olarak. Zira heyet Iğdır adına gitmektedir. Iğdırlı olmayan bir işadamı Iğdır’ın sorunlarını ne ölçüde bilebilir…
Konuyu somuta indirgersek bu heyette olması gereken Iğdırlılar yokken, Iğdırlı olmayanların heyette yer alması manidar olarak karşılanmıştır…
Bir değer gariplik ise basından kimsenin çağrılmayışıdır. Basın ki bu halkın gözü, kulağı, sesidir. Hemen bütün sorunlar bizlerin aracılığı ile halka duyurulur.
İdarenin bütün çalışmalarını biz aktarırız halka. Biz ki en az idare kadar Iğdır’ın sorunlarına vakıfız. O halde basından niçin bir temsilci yoktu.
Biz Iğdırlı gazeteciler olarak böylesi önemli bir haberi başka kişilerden mi öğrenerek yazacağız. Pekala içimizden birisi çağrılabilir ya da seçim bizlere bırakılırdı.
Açıkça bellidir ki bu heyetin teşekkülünde seçimler isabetli olmamıştır. Vali Karahisarlı, duygularıyla hareket etmiştir. Biz gazetecileri sevmeyebilir, Hoşlanmayabilir. Takdir elbet kendilerinindir.
Ama bir Iğdırlı olarak içimizden birisi mutlaka orada olmalıydı. Vali Karahisarlı’nın çok sevdiği gazeteciler de vardır.
Biz kişiler üzerinde durmuyoruz. Olaya kurumsal olarak bakıyoruz. Yeter ki içimizden birisini heyete dahil etseydi. Bizim için önemli olan budur. Özetle heyetin teşekkülü son derece sağlıksız olduğundan bir tarihi fırsat kaçırılmıştır. Bunun da vebali ve manevi sorumluluğu kuşkusuz Vali Karahisarlı’ya aittir. Iğdır adına davranan bir Vali’nin bu tür hesapları iyi yapması, objektif, tarafsız, yansız ve Iğdırlıları tercih etmesi beklenirdi.
İl Valisi Karahisarlı bu tutumu ile hem Iğdırlı işadamlarını, hem Iğdır halkını ve hem de Iğdır basınını kırmış, üzmüş ve dışlamıştır. Konu böyle algılanmıştır…
Vali Karahisarlı’nın bu çok garip, isabetsiz, özensiz ve nedenini anlamakta güçlük çektiğimiz uygulamasını protesto ediyor ve bundan sonra böylesi durumlarda danışarak, konuşarak seçici davranmasını bekliyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyururuz…
Iğdır Basını